21 Nisan 2018 Cumartesi

Öğrencilerden sistemle sorunumuz var geçinemiyoruz toplantısı..!



Farklı üniversitelerden öğrenciler “Geçinemeyen Üniversiteliler Buluşuyor” etkinliğinde bir araya geldi. Divriği Kültür Derneği’nde gerçekleşen etkinliğe katılan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Hasan Yaşasın, en ufak sorunu bile dillendirmelerinin yasak olduğunu belirterek, “Biz, düşünce özgürlüğümüzü elimizden koparıp alan bu iktidarla geçinemiyoruz. Bizi iş cinayetlerine kurban veren bu sistemle geçinemiyoruz. Sürekli bizi ablukaya alan güvenlikle geçinemiyoruz. Hayatımıza her gün her alanda müdahale ediliyor. Önümüzü göremiyoruz, işsiz mezun oluyoruz” diye konuştu
31 kulübe 1 masa
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğrencisi İsmail Aydın, “İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak okula gittiğimizde özgür, mutlu bir ortam istiyoruz. Çoğunlukla sohbet ettiğimiz arkadaşlarımızın sesini bile duyamıyoruz çünkü polislerin ve özel güvenliklerin telsiz sesi daha ağır basıyor. İstanbul Üniversitesi’nde son iki yıldır kulüp faaliyetlerine izin verilmiyor. Edebiyat Fakültesi dekanı dalga geçer gibi yaptığı açıklamada 31 kulüp için bir masa verileceğini söylüyor. Bizler gayri meşru rektör ve yönetimiyle geçinemiyoruz.” Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Ceyda Bostancı da “Öğrencilerin bir araya gelip sosyal, kültürel etkinlikler düzenlemesi belli gerekçeler gösterilerek ya erteleniyor ya da iptal ediliyor. Öğrencilerin iletişim halinde olması, ortak paydalarda buluşması atanan eski emniyet müdürü tarafından engelleniyor” dedi. Marmara Üniversitesi’nden Hüseyin Çam ise “Akademi biat etmeyecek, üniversite teslim olmayacak” diye konuştu.
Ahlak bekçisi yurtlar
ODTÜ Sosyoloji hazırlık öğrencisi Zeynep Çakın ise şöyle konuştu: “ODTÜ yurtlarında kadın ve erkek öğrencilere karşı alınan tutumlardaki farklılıklarla ‘geçinemiyoruz’ demeden geçemeyeceğim. Yurt giriş saatleri kadın yurtlarında bir ahlak, edep meselesi sayılıp rahatsız edici bir biçimde uygulanıyor. Kadınlar 12.30’dan sonra gelirlerse kitlenmiş kapılarda bekleyerek, nerede olduğunu soran bir savunma kâğıdı ile konuşmalarına dikkat etmeye tenezzül dahi etmeyen danışmayla karşılaşıyorlar.”