Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf
Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Mart 2017'ye ait "Enflasyon ve Hayat
Pahalılığı Raporu"nu açıkladı. Raporda, ancak tüm gelir grupları için tek
bir TÜFE açıklandığı, böylece insanların yaşadığı enflasyonun resmi enflasyon
ile uyumsuzluk gösterdiği kaydedildi. Raporda, "Örneğin gıda
fiyatlarındaki artış dar gelirliyi daha fazla etkiliyor" denildi.
Rapora göre, TÜİK'in yüzde 11,3 olarak
açıkladığı aylık TÜFE'deki artış, kendi hesabına çalışanlar için yüzde 12,
düzenli ücretlilerde yüzde 11,5, çalışmayanlarda yüzde 11,24 olarak
gerçekleşti. Aylık enflasyonun en çok etkilediği kesim yüzde 1,21 ile ücretsiz
aile işçileri oldu.
ENFLASYON YOKSULU DAHA FAZLA VURDU
Rapora göre, Mart 2003-Mart 2017
dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 211 artış gösterirken, bu oran düzenli
ücretlilerde yüzde 238, yevmiyeli çalışanlar için yüzde 245, emekli aylığı ile
geçinenlerde yüzde 243, nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesimi için yüzde 249
oldu. En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 234 olarak
gerçekleşti. Buna göre enflasyon yoksulu daha fazla vurdu.
Mart 2003-Mart 2017 dönemi gizli
yoksullaşma oranlarını da hesaplayan BİSAM, gizli yoksullaşmayı “genel
enflasyon rakamları ile farklı grupların enflasyonlarının arasındaki farktan
kaynaklanan ve kayıtlara yansımayan yoksullaşma düzeyi” olarak tanımladı.
GİZLİ YOKSULLAŞMA
Buna göre; son 13 yıllık dönemde gizli
yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar, işteki duruma göre yüzde 14,1 ile
“Yevmiyeliler”, mesleğe göre yüzde 12,5 ile “Nitelik gerektirmeyen işlerde
çalışanlar”, temel gelir kaynağına göre yüzde 12,5 ile “Diğer Transferlerle
Geçinenler” oldu. Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli yoksullaşma en yoksul yüzde
20 için yüzde 12,1 seviyesinde gerçekleşti. Buna karşın en zengin yüzde 20 için
gizli yoksullaşma yüzde 6,8 oldu.
Raporda, “Enflasyondaki hareketler
doğrudan doğruya alım gücüne etki eden bir role sahip. Kişinin kendi yaptığı
harcama kalemlerindeki fiyat artışları (enflasyonu) ile resmi Tüketici Fiyat
Endeksi arasındaki fark istatistiklere yansımayan bir yoksulluğa neden
olmaktadır. Aynı zamanda sepete her yıl müdahaleye olanak tanıyan yöntem,
sonuçların güvenilirliği açısından soru işaretlerine neden olmaktadır. Dar
gelirli için ağırlığı son derece önemli olan kira ve gıdanın, sepetteki ağırlığının
sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden yaşanan tartışmaları
artırmaktadır” denildi.
BİSAM, bu nedenle ücret artışlarında dar
gelirliler dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulması, toplum tarafından
yaygın olarak kullanılmayan ürünlerin mal sepetindeki ağırlığının gözden
geçirilmesi, fiyatları sürekli gerileyen ürünlerin sepetten çıkartılması,
yıllık sepet değişiminden vazgeçilmesi, istatistik konseyinin kapsamı
genişletilerek emek örgütlerinin katılım ve denetiminin sağlanması gerektiğini
kaydetti.