13 Ekim 2017 Cuma

Açlık ve yoksulluğun Baş Sorumlusu Emperyalizmdir..!


2017 Dünya Açlık Endeksi Berlinde açıklnadı. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Açlık Endeksi’ne göre dünyada 815 milyon kişi aç. BM emperyalizmin güdümünde bir örgüt. Bu emperyalist örgüt bile açlık çekilmesinin en önemli nedenini eşitsizlik olarak söylemketen geri kalmıyor.
2017 Dünya Açlık Endeksi Almanya'nın başkenti Berlin'de 13 Ekim günü açıklandı. Endeks, Alman açlıkla mücadele örgütü Welthungerhilfe ile Washington merkezli Uluslararası Gıda ve Kalkınma Politikaları Araştırma Enstitüsü (IFORI) tarafından açıklandı.
Eşitsizliğe bir örnek olarak Hindistan’da çok fazla sayıda milyarder bulunmasına rağmen, yaklaşık 200 milyon kişinin açlık çektiği belirtildi.
Açlıkla güya mücadele ediliyor. 2000'li yıllara göre açlık oranı yüzde 27 azalmış. Ne ki özellikle Afrika'da değişen hiçbir şey yok. Nedeni kuraklık olarak açıklanıyor. Hemen ekleyelim, kuraklığın nedeni de yine emperyalist yağma ve talan.
Dünya Açlık Endeksi'nin açıkladığı rakamda dünyanın tümü yer almıyor
2017 Dünya Açlık Endeksi’nde dünyanın 206 ülkenin bütünü yer almıyor. Yalnızca 119 ülke yer alıyor. BM'ye üye olmayan ülkelerle dünyada 206 ülke var. BM'ye üye ülkelerden Somali, Güney Sudan ve Suriye, eldeki veriler yeterli olmadığı gerekçesiyle değerlendirmeye alınmadı. Yani 815 milyon rakamının çok daha üstünde açlık çeken var.
BM'nin 119 ülke üzerinden hazırladığı verilere göre, açlığın en yoğun olarak görüldüğü ülke Orta Afrika Cumhuriyeti. Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki açlık “alarm verici” olarak ifade ediliyor. Çad, Liberya, Madagaskar, Sierra Leone, Sudan, Yemen ve Zambiya'dan oluşan yedi ülkede ise durum "çok ciddi” olarak nitelendiriliyor.
Beslenmek bir insanlık hakkı, ama kapitalist-emperyalizmde yoksul insanlar bu haktan yoksun
BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 11'inci maddesinde beslenme bir insanlık hakkı olarak güvence altına alınıyor.
Hint avukat Colin Gonsalves 2001 yılında beslenme hakkı istemiyle Hindistan Yüksek Mahkemesi'ne başvurmuştu. Mahkemenin aldığı karar sonucunda, Hint hükümeti açlık ve yetersiz beslenmeye karşı dünyanın en geniş çaplı programlarından birini başlatmıştı. Buna rağmen Hindistan'da 200 milyon aç var. Kağıt üzerinde güvence altına alınan beslenme hakkı, kapitalist-emperyalist dünyada zerrece bir güvenceye sahip değil.
Dünya Açlık Endeksi'ndeki uzmanlar, açlık sorununun ürünün dağılımından kaynaklı olduğunu belirtiyor. Kuşkusuz doğru bir belirleme. Ancak bu onların iddia ettiği gibi teknik bir sorun değil. Emperyalist-kapitalist ülkelerin silahlanmaya ayırdığı bütçe dünyadaki bütün açları doyuracak kadar çok. Emperyalistlerin dünkü yağma ve talanı bir yana, bugün de savaşlarla yağma ve talanı sürdürüyorlar.
Tarım ise insanların doymasından çok kapitalistin kârını amaçlıyor. Bu iki olgu bile açlığın nedenleri konusunda yeterince fikir verici nitelikte.