3 Ekim 2017 Salı

Baydemir'den Bahçeli'ye: Ülkünü sattın, parti diye bir şey kalmadı..!

HDP Sözcüsü Osman Baydemir, partisinin grup toplantısında konuştu. Baydemir'in konuşmasından satır başları:
Barcelona halkının duygularını anlamak için Katalan olmanıza gerek yok. Bir Kerküklünün, Hevlerlinin duygu dünyasını anlamak için Kürt olmanıza gerek yok. Anlamak için insan olmak yetiyor, insan olmak!
İki tablo var. Bir tanesi, Demirtaş’ın, Yüksekdağ’ın, milletvekillerimizin zindanda tutulduğu gerçeği. Diğeri de açılış tiyatrosu.
Bu tablodan demokrasi çıkmaz, buradan refah huzur çıkmaz. Bakın Meclis Başkanı’na adeta kendi masasında yancı gibi oturuyor. Bakın yargı kurumlarının başkanlarına. Bu yargı kurumlarının başkanlarından halk adalet bekliyor.
Demirtaş 333 gündür yargı huzuruna çıkarılmış değil. Neden? Çünkü kuvvetler tek bir elde toplanmış. Sizin amacınız yargılama yapmak değil. Çünkü siz o yargılamalarda yargılanmaktan korkuyorsunuz.
Ne diyor 'HDP’lilerin yeri Kandil’dir' diyor. Birazcık akıl olsa 20 milyon bir toplumu arkasına alan bir siyaseti şiddete sevk etmez. Cumhuriyet tarihinde hiçbir dönem bu dönem kadar akli melekelerini yitirmemişti.
Bakıyorsunuz; savaş tezkeresi getiriyorlar. Ya Allah aşkına, savaş tezkeresi. Milletin vekili, milletin evladının ölmesini ister mi? Bu çatı altında kral çıplak diyen tek bir siyasi hareket kaldı, o da HDP’dir.
AKP-MHP koalisyonuyla ülke savaşa sürükleniyor, CHP de buna sol arka yedek lastik oluyor. Sonra dönüp dolaşıp HDP şiddeti destekliyor diyorlar. Kim şiddetten besleniyorsa Allah onun bin kere belasını versin.
Bahçeli'ye: Ülkünü sattın
Sayın Bahçeli senin HDP’ye bir laf söylemeden 40 kere düşünmen lazım. Bak sen Saray’a sütun oldun. Sütun fazla olur, koltuk değneği oldun. HDP’nin tek bir milletvekili, eş genel başkanlarını yarı yolda bırakmadı. Sen ülkünü sattın, parti diye bir şey kalmadı.
Bir aklı selim siyaset olsa “Ya bizim ne işimiz var Suriye’de” diye sormaz mı? Ne işimiz var başka ülkenin topraklarında? Bu milletin bekası Erdoğan-Bahçeli ikilisi tarafından ateşe atılıyor.
"130 bin insan işinden oldu"
“OHAL'in hiçbir yurttaşımıza zararı yoktur” diyor. Tamı tamına 130 bin insan işinden oldu. Allah’tan kork, 50 insan intihar etti. OHAL olmazsa, KHK’ler olmazsa, bu halk sizden hesap soracak biliyorsunuz.
Yezit zihniyeti, Güney Kürdistan'daki Kürtleri açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. Yezitler ne kadar ısrarlı olursa olsun and olsun ki bizler Hüseyin gibi kararlı olmaya devam edeceğiz.
"Ayşe Öğretmeler çocukların hayat hakkını savunuyor"
Eğitim sistemini kurtarmanın yegane bir yolu var: O da Ayşe öğretmenlere sahip çıkmaktır. Çünkü Ayşe Öğretmeler çocukların hayat hakkını savunuyor.
Zammı bir müjde olarak sunuyorlar. "Bu yetenek gerektirir" diyenlere itirazım var. Zammı müjde olarak sunanların yeteneğini değil yüzsüzlüğünü konuşmamız lazım.
Bu torba kanun, A’dan Z’ye hayatın her alanına ekonomik maliyet getiriyor. Bir limonlu sodaya yüzde 25 oranında zam getiriyorlar.
Ne yapmak lazım? Adıyaman’ın yaptığını yapmak lazım. Onlar itiraz ettiler, yürüdüler, seslerini bize kadar ulaştırdılar. Şimdi susma zamanı değildir. Çünkü susmak ortak olmaktır.
Topbaş açıklaması: Faşizm aktörlerini yemeye başladı
Türkiye halklarına binlerce kez müjdeler olsun. Bu ülkede faşizm aktörlerini yemeye başladı. Göreceksiniz, başka belediye başkanları da görevden alınacak. Bir çeşit kol kırılır yen içinde kalır kayyum uygulaması bu. Kol kırıldı yen de içinde kalmayacak.