7 Ekim 2017 Cumartesi

Cumartesi Anneleri 654.Kez Bir Araya Geldi: 19 Ekim 1995’te Silopi’de gözaltına alınarak kaybedilen Kerevan İrmez'in akıbeti soruldu…!

Zozan İrmez kaybedilen babasına seslendi: Baba hala seni bekliyoruz biliyor musun?...!
Eylemde bu hafta 19 Ekim 1995’te Silopi’de gözaltına alınarak kaybedilen Kerevan İrmez'in akıbeti soruldu.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Elimde Fikri Özgen'in fotoğrafı. Tek isteğim Dilşah annenin ölmeden Fikri amcanın kemiklerine kavuşmasıdır" dedi. Mezar üzerinden nefret söylemlerinin yaygınlaştığını belirten Tanrıkulu, "Mezarlarımız ortak değil. Ne yazık ki adalet nefret suçu işleyenler için çabuk işliyor. Biz burada vicdan meydanında hesap sormaya devam edeceğiz" diye konuştu.
8 Ekim 1980'de gözaltına kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise, kardeşi Kırbayır’ın kaybedilme sürecini anlattı. Kırbayır’ı kaybedenlere seslenerek, “Cemil’in ölüsüne ne yaptınız?” diye sordu. 19 Ekim 1995'te gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun da, devlet yetkililerinin sağır ve dilsizi oynadığını belirtti.
‘Baba hala seni bekliyoruz’
Daha sonra İrmez’in kızı Zozan İrmez’in gönderdiği mektup okundu. İrmez, babası kaybedildiğinde en büyüğü 12 en küçüğü kundakta 8 kardeş olduklarını belirterek, “Ben 9 yaşındaydım. Duygularımı, düşüncelerimi, yaşadığımız o travmayı nasıl anlatacağımı, nereden başlayacağımı bilmiyorum. 1990’lı yıllar… O yıllar ki binlerce anne babanın kabusu, karanlığı olan, binlerce çocuğun hayallerini çalan ve binlerce eşi bu acımasız, adaletsiz hayatla tek başına mücadele etmek zorunda bırakan yıllardı. Anlatılmaz, anlatılamaz yaşanılan duyguların çekilen özlemlerin ve yarım kalmış hayallerin hangi biri anlatılabilir ki ? Baba… Ne kadar güzel bir hitap ne kadar değerli bir kelime. Yazık ki bu sözcüğü kullanmaktan mahrum bırakıldık. Baba kelimesi ne de çok ağır geliyor kulağımıza. Babasız kaldıktan sonra nerede ne durumda olduğunu bilmediğimiz, hasretiyle yandığımız babamız, birlikte yaşayamadığımız babamız, hala seni bekliyoruz biliyor musun?” dedi.

Bu haftaki ortak açıklamayı ise Cumartesi İnsanlarından Serpil Taşkaya yaptı. Devletin, iç hukukunda etkin soruşturma için gerekli olan şartları oluşturma yükümlülüğünü yerine getirmesi çağrısında bulunan Taşkaya, “Yargıya, devletin keyfi müdahalelerine karşı bireyi koruma görevini yerine getirme, gözaltında kayıp fiillerinde adaletin sağlanmasına yönelik hukuki adımları derhal atma çağrısında bulunuyoruz” dedi. Taşkaya, ayrıca topluma da seslenerek, “Yaşam hakkımızın korunduğu etkili bir hukuk düzeninde ve demokratik bir toplumda yaşama talebimizi sahiplenelim “dedi.