Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirilen
eylemde ilk sözü, gözaltında kaybedilen Mehmet Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya
aldı. Devletin gözaltında kaybetme/katletme politikasını teşhir ederek "Bu
devlet, bu düzen değişmeli" dedi. Ülkenin hâlâ darbe yasalarıyla yönetildiğine
değinen Taşkaya, sadece kayıplarının kemiklerini ve faillerinin yargılanmasını
istediklerini belirtti.
Ardından ise Mahmut Doğan'ın kızı Melek
Doğan'ın gönderdiği mektup okundu. Babasız kalmanın acısını anlatan Doğan,
babalarını bulmak için annelerinin çalmadık kapı bırakmadığını ancak hiçbir
sonuç alamadığını anlattı. İki ay sonra babalarının cansız bedeninin
bulunduğunu belirterek "Onun Kürt olmaktan başka suçu yoktu" dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul
Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını ise Yeter
İştir okudu. Diyarbakır'da yaşayan Mahmut Doğan'ın 27 Kasım 1993 günü öğle
yemeğinin ardından taksi durağına gitmek için evinden çıktığı, ancak eve
dönmeyince ailesinin telaşlandığı anlatıldı. Karakola başvuran aileye, Doğan'ın
arabasında silah yakalattığı için gözaltında olduğunun söylendiği aktarıldı.
Yemek getirmek için karakoldan ayrılan aile tekrar döndüğünde ise Doğan'ın
gözaltında olmadığının, isim benzerliği nedeniyle karışıklık olduğunun iddia
edildiği söylendi. Sonrasında ise tüm başvurulara rağmen ailenin bir sonuç
alamadığı anlatıldı.
24 Ocak 1994'te ise Doğan ile uzun
süredir kayıp olan Abdülselam Kızmaz'ın cansız bedeninin Karacadağ, Çınar
Bellitaş Köyü’ndeki Reçellik mağaralarında bulunduğu anlatıldı.
2000 yılında yakalanan Hizbullah üyesi
Tahsin Kara'nın Diyarbakır'da Mahmut isimli taksi şoförü ve Abdülselam
Kızmaz'ın da aralarında olduğu 11 kişinin katledilmesinde yer aldığını itiraf
ettiği aktarıldı. Ancak dava dosyasının 2007'de kaybedildiği, “yeterli delil olmadığı”
gerekçesiyle Kara'ya sadece 12 yıl 6 ay hapis verildiği ve 7 yıl yattıktan
sonra serbest bırakıldığı teşhir edildi.
Katillerin korunmasına ve davanın
cezasızlık ile sonuçlanmasına tepki gösterilerek Doğan ve bütün kayıplar için
adalet arayışının süreceği vurgulanarak açıklama sonlandırıldı.
TV 10 eylemi: “Her yer Kerbela her yer
mücadele”
TV 10’un kapatılmasına karşı her
cumartesi Galatasaray Meydanı’nda yapılan eylemde bugün Kerbela’da
katledilenler anılarak katliamlara karşı mücadele vurgusu yapıldı.
Bir yıldır hem eylemsel hem de hukuki
olarak mücadelelerini sürdürdüklerini belirten Veli Büyükşahin, Kerbela'da
Alevileri susuz bırakan zihniyetin devam ettiğini söyledi. Demokrasi ve
özgürlük isteyenlere baskı ve saldırıların artışını teşhir ederek "Ferman
sizin ise alanlar, meydanlar bizimdir" dedi.
Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı
Başkanı Tuncer Baş ise TV 10’un talan ve yağma edildiğini ifade etti.
Mücadelelerine inanç ve dirençle devam edeceklerini söyleyen Baş, “Bizim için
her yer Kerbela her yer mücadele” sözleriyle konuşmasını sonlandırıldı.
Sanatçı Elif Eyidemir de okuduğu mersiye
ile eyleme katkı sundu. Ağuçan Ocağı'ndan Aziz Güler Dede’nin Kerbela için
okuduğu dua ile eylem sonlandırılırken, Aziz Güler Dede, TMSF eliyle TV 10’un
gasp edilen demirbaşların satışa çıkarılmasını teşhir etti.