KHK ile mesleklerinden edilen
eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, işlerine dönmek için başlattıkları
açlık grevinde 213. günü geride bırakırken, iyi haberler gelmiyor. Hakim
karşısına çıkmaya hazırlanırken zorla Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Yoğun Bakım Servisi’ne kaldırılan Nuriye Gülmen’i Ankara Tabip Odası’ndan
hekimlerinin kontrol etmesine izin verildi. İki gün önce Gülmen’i kontrol eden
hekimler, Ankara Tabip Odası’nda açıklama yaptı.
Temiz kıyafet bile yok!
Hekimlerin açıklamasına göre; Gülmen,
yoğun bakımdaki diğer hastalardan izole, içinde tıbbı cihazların ve tedavi
arabasının da olduğu bir odada tek kalıyor. Hekimlerin kontrol ettiği sırada
kolluk kuvvetleri odadan çıkmamak için diretiyor. Tuvaletini odada bulunan
ortasında delik olan bir sandalye içine yerleştirilen poşete yapmak zorunda
bırakılan Gülmen, bu esnada yanında bulunan askerler dışarı çıkmıyor.
Sonrasında temizleme işlemi yapması mümkün olmayan Gülmen, bu durumun onurunu
kırdığını düşünüyor ve ihtiyacı olsa bile karşılamaktan kaçınıyor.
‘Bu koşullarda bırakmam’
Getirildiği günden beri banyo yapmayan
Gülmen’e yoğun bakım hastalarına uygulanan vücudun silinmesi işleminini
yapılması alternatif olarak sunuluyor. Gülmen’in temiz kıyafet ihtiyacı
karşılanmıyor, gazeteleri günlük gelmiyor, dışarı ile tüm ilişkisinin
kesiliyor. Ağır hastalar oluğu için 24 saat bir koşuşturma içinde olan yoğun
bakımda uyku ritmini olumsuz etkilenen Gülmen, zorla müdahale tehdidi altında
olduğu için kendini o ortamda tedirgin hissediyor. Hekimler ayrıca “Açlık
grevini sonlandırmayı düşünüyor musun” sorusunu yönelttiklerini “Bu koşullarda
cezaevindeyken, hakkımızda bu derece karalama kampanyası yapılmışken
düşünmüyorum” diye yanıt aldıklarını aktardı. Hekimlerin durum hakkındaki
tespitleri ise şöyle:
-Nuriye Gülmen kaldığı koşullar
içerisinde hiç hareket edememektedir. Yatağa bağımlı bir hale getirilmiştir.
Daha önce refakatçisi tarafından yaptırılan eklem hareketleri artık
yaptırılmamaktadır. Bu nedenle eklemlerinde kontraktür denilen hareket
kısıtlılığı ve yatak yaraları oluşabilir. Kaldı ki fizik muayenesinde bası
yarası dediğimiz durumun ilk bulguları oluşmaya başlamıştı.
-Banyo yapamaması, tuvaletle ilgili daha
önce anlattığımız sıkıntılar hem kişisel haklara saldırı hem de sağlık
açısından olumsuz sonuçları olan bir kısıtlamadır.
-İçeride sürekli bulunan güvenlik
güçlerinin varlığı hasta mahremiyetinin ihlalinin bir göstergesidir. Bu durum
enfeksiyon riskinin artmasına da sebebiyet verebilir.
-Açlık grevindeki bir kişi aldığı su,
şeker, bitki çayı, B1 Vitamini , tuz miktarı ve bunların hazırlanmasına başka
bir kişinin yardım etmesi gerekmektedir. Bu koşullar içerisinde bu mümkün
olmamaktadır.
-Nuriye Gülmen in yoğun bakıma
kaldırılması için tıbbi gerekçeler nelerdir? Bu koşulları yaratanlar cezaevinde
kalan bir kişinin cezaevi koşullarını arar durumda olunduğunun farkındanlar
mıdır?