Suriye kriziyle ilgili yürütülen Astana
görüşmelerinin sonuncusunda, İdlib'in çatışmasızlık bölgelerine dahil edilmesi
konusunda anlaşmaya varılmıştı.
İdlib'in siyasi önemi ve eyalete yönelik
operasyonla ilgili merak edilenleri beş soruda derledik.
İdlib neden önemli?
İdlib, Suriye'nin kuzeyinde ve Türkiye
sınırında yer alan bir eyalet.
İsyancı gruplar açısından kritik
önemdeki Bab El Hava Sınır Kapısı da İdlib Eyaleti sınırlarında bulunuyor.
Eyalet, yine kuzeyde Kürt Demokratik
Birlik Partisi'nin (PYD) denetimindeki Afrin sınırına dayanıyor.
Kuzeydoğusunda Halep'in bulunduğu
İdlib'in batısında ve güneyinde ise Suriye hükümetinin kalelerinden Lazkiye ve
Hama yer alıyor.
Lazkiye Eyaleti'ne yönelik saldırılar
İdlib üzerinden düzenleniyor.
İdlib şu anda Suriye'de, bütünüyle
hükümet güçlerinin kontrolünün dışında yer alan tek eyalet.
2015 yılında, farklı isyancı güçlerin
kurduğu, bünyesinde Nusra Cephesi ve Ahrar'uş Şam'ı da barındıran çatı örgütü
Fetih Ordusu, eyaleti ele geçirmişti.
İlerleyen dönemde, ateşkeslerle Halep,
Şam, Hama ve Humus eyaletlerinden ayrılan isyancı grupların birçok üyesi de
İdlib'e geçiş yaptı.
İdlib, ülke çapında hükümet karşıtı
silahlı güçler açısından bir kale olarak görülüyor.
İdlib şu an hangi grubun kontrolünde?
2015'ten sonra İdlib, farklı gruplar
tarafından ortak olarak yönetilmeye başlandı.
Bu gruplar arasında en etkin olanları
ise Nusra Cephesi ve Ahrar'uş Şam oldu.
İki grup arasındaki gerilim zamanla
çatışmalara dönüşmeye başladı.
2016'da adını Şam'ın Fethi Cephesi
olarak değiştiren ve El Kaide'den ayrıldığını duyuran Nusra Cephesi, son
süreçte başka cihatçı gruplarla birlikte Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adında bir
çatı örgütü kurdu.
Geçtiğimiz aylarda HTŞ ile Ahrar'uş Şam
arasında yoğun çatışmalar yaşandı.
Çatışmaların farklı nedenleri olduğu
düşünülüyor.
İki örgüt de cihatçı çizgide olsa da
aralarında yönetim anlayışı, savaş tarzı ve müzakerelere bakış açısından
farklılıklar bulunuyordu.
Eyaletin kontrolünde asıl etkin gücün
kimin olacağı konusu önemli gerilim başlıklarındandı.
Bunun dışında Astana sürecine bakış da
aradaki gerilimi derinleştirmiş durumdaydı.
Bunlara ilaveten, her ne kadar Ahrar'uş
Şam, Astana sürecine katılmamış olsa da, örgütün Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)
çatısı altındaki gruplarla işbirliği, Türkiye ile iyi ilişkileri ve son dönemde
kendisini uluslararası alanda kabul ettirmeye yönelik gayretleri onu Nusra
Cephesi'nden ayırıyordu.
Çatışmalar sonunda Ahrar'uş Şam İdlib
merkezinden çekildi.
Astana mutabakatı kapsamında Nusra
Cephesi, IŞİD'le birlikte askeri olarak hedefe alınmaya devam edilecek örgütler
arasında yer alıyor.
İdlib'de çatışmasızlık bölgesi kurulması
ne anlama geliyor?
Türkiye, Rusya ve İran, Kazakistan'ın
başkenti Astana'da Suriye ile ilgili yaptığı görüşmelerde daha önce, Dera ve
Kuneytra, Rastan ve Talbise ile Doğu Guta'daki çatışmasızlık anlaşması
konusunda mutabakata varmışlardı.
Son nokta olan İdlib'teki çatışmasızlık
bölgesi için görüşmeler bir süredir devam ediyordu.
Eylül ayındaki son görüşmede ise üç
ülke, İdlib bölgesinde oluşturulacak olan dördüncü çatışmasızlık bölgesini
beraber koruma konusunda anlaştı.
Anlaşmadan sonra Türk Dışişleri
Bakanlığı konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Astana toplantılarının üç
garantör ülkesi arasında sağlanan mutabakat uyarınca, söz konusu üç ülkeden
gözlemciler, çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını teşkil eden güvenlikli
bölgelerde oluşturulacak kontrol ve gözlem noktalarında
konuşlandırılacaktır" ifadesi kullanıldı.
Rus yetkililer ise Rusya, Türkiye ve
İran'ın İdlib bölgesine 500'er gözlemci göndereceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
geçtiğimiz günlerde Reuters haber ajansına verdiği röportajda, Suriye'deki
çatışmasızlık bölgeleri kapsamında, ülkenin kuzeybatısındaki İdlib eyaletine
asker gönderileceğini açıkladı.
Erdoğan röportajda, "Çatışmasızlık
bölgeleri anlaşması umut vaadeden bir fikirdi… Rusya İdlib'in dışında, Türkiye
de İdlib'in içinde güvenliği koruyacak" dedi.
Operasyon şu an ne aşamada?
Operasyonla ilgili ilk resmi açıklama,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi.
Erdoğan, "Fırat Kalkanı
Harekâtı'yla kendimize bölgemizde açtığımız alanı şimdi İdlib'in güvenliğini
sağlamaya yönelik yeni bir adımla daha ileriye taşımanın gayreti içindeyiz.
İşte bugün örneğin İdlib'de ciddi bir harekat var ve bu devam edecek"
dedi.
Konuşmasından sonra gazetecilerin
sorularını cevaplayan Erdoğan, "Türk askeri İdlib'de mi?" sorusuna,
"Şu anda Özgür Suriye Ordusu yürütüyor, henüz askerimiz orada değil"
cevabınıı verdi.
Erdoğan, "Fırat Kalkanı
Harekâtı'nda olduğu gibi bir yöntem mi kullanılacak?" sorusunu ise,
"Boksa girildiği zaman yumruğun sayısı sayılmaz" şeklinde cevapladı.
Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı Hamza
Bölüğü de, İdlib'de askeri operasyon başlattıklarını duyurdu.
Hamza Bölüğü, Fırat Kalkanı
Operasyonu'na katılan gruplar arasında yer alıyor.
Haber ajansları, Türk ordusunun Cuma
gecesi sınıra yoğun bir sevkiyat yaptığını da bildirdi.
Rusya'nın hava saldırıları ne durumda?
Rusya'nın İdlib ve çevresine yönelik
hava saldırıları sürüyor.
Moskova, hafta içinde düzenlediği bir
hava operasyonuyla Nusra Cephesi'nin 12 komutanını öldürdüğünü, örgütün lideri
Culani'nin ise ağır yaralandığını açıkladı.
Savunma Bakanlığı sözcüsü Igor
Konashenkov, operasyonun Rus askeri polisine yönelik 18 Eylül tarihli bir
saldırıya yanıt olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Konashenkov, Nusra Cephesi'nin lideri
Ebu Muhammed el Culani'nin saldırıda kolunun koptuğunu ve durumunun kritik
olduğunu da aktardı.
Öte yandan muhaliflere yakın bazı medya
kuruluşları ve yine muhalif çizgideki Londra merkezli Suriye İnsan Hakları İçin
Gözlemevi, bu saldırılarda sivillerin de öldüğünü belirtiyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE