2 Ekim 2017 Pazartesi

Kadınlar engelleri aşa aşa Meclis’e girdi, “Bu yasalar böyle geçmez!” dedi..!

Kadınlar müftülere resmi nikah yetkisi vermeyi öngören Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda Değişiklik Kanun Tasarısı ve kadınlar için tehdit oluşturan pek çok maddeyi içinde barındıran Mağdur Hakları Kanun Tasarısı’na karşı “Bu yasalar böyle geçmez” diyerek dün (1 Ekim) 13 ilde sokağa çıkmışlardı. Bugün de farklı illerden gelen kadınlar Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Ankara’da buluşarak TBMM’ye gitti.
Sabah saatlerinde Akay Kavşağı’nda buluşup Meclis’e yürümek isteyenleri polis engellemeye çalıştı ancak kadınlar yürümeye devam etti.
Meclis’in önünde CHP Milletvekili Şenal Sarıhan’la buluşan kadınlar, Meclis’e girerek diğer milletvekilleri ile birlikte basın açıklaması yapmaya karar verdi.
Kadınlardan polise cevap: “Susmuyoruz, korkmuyoruz!”
Kadınlar Meclis’e girmeden önce konuşma yapan Gülşah Öztürk “Yasa tasarısı bugün Meclis’e gelmeyecek. Biz bunu bilerek buraya geldik. Bugün buraya aslında ‘Bu kadın düşmanı, bu eşitsiz yasa tasarısını kabul etmiyoruz. Aklınızdan bile geçirmeyin’ demeye geldik. O yüzden şimdi bizler gibi bu yasa tasarısına karşı duran vekillerimizle basın açıklaması yapacağız” dedi.
Öztürk’ün ardından sözü alan Sarıhan’ın sözünün çevik kuvvet amiri tarafından “Arkadaşlar aklımızla oynamaya çalışıyorlar. Burada bir basın açıklaması, protesto yapıyorsunuz” denilerek kesilmesine ve kadınların Meclis önünden uzaklaştırılmaya çalışılmasına kadınlar “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganıyla yanıt verdiler.
“Bu nikah kıyılamaz!”
Kadınların ısrarı sonucu elliden fazla kadın basın açıklaması yapmak için Meclis’e girdi. Meclis bahçesinde yapılan basın açıklamasına Milletvekili Aylin Nazlıaka, HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Bedia Özgökçe Ertan ve Sibel Yiğitalp, CHP Milletvekilleri Şenal Sarıhan ve Tur Yıldız Biçer katıldı.
Basın açıklamasına bir kez de Meclis görevlileri tarafından, kadınların taşıdıkları “Bu yasalar böyle geçmez”, “Bu nikah kıyılamaz!”, “Genel ahlak kimin ahlakı?” yazılı dövizler bahane edilerek müdahale edilmeye çalışıldı ancak kadınlar basın açıklamasını yaptı.
“Kadınlara danışın”
Yasa tasarısına karşı Meclis’e İstanbul’dan gelen Rüya Kurtuluş Türkiye’nin çeşitli illerinden kadın ve LGBTİ örgütlerinin temsilcilerinin geçtiğimiz dönem Meclis kapanırken TBMM gündemine gelen iki yasa tasarısı nedeniyle Meclis’in ilk gününde orada olmak istediklerini ifade etti. Bu iki yasa tasarısının kadınların yaşamını çok yakından ilgilendirdiğini söyleyen Kurtuluş “Bu nedenle böyle yasaların kadın örgütlerine danışılarak yapılması gerektiğini söylüyoruz ama bu iki yasa tasarısı da herhangi bir kadın örgütüne danışılarak yapılmış değil. Öncelikle neden bu yasalara itiraz ediyoruz, onu söylemek istiyoruz. Bugün Meclis önünde bunu söylemeye çalıştık, dün de Türkiye’nin on üç ilinde eylemler oldu, kadınlar sokağa çıktı” dedi.
“Müftü nikahını kabul etmiyoruz”
Bu iki yasa tasarısından birinin kamuoyunda “müftülük yasası” olarak bilindiğini söyleyen Kurtuluş, yasa tasarısına neden karşı olduklarını şu ifadelerle anlattı:
Birincisi müftü nikahını kabul etmiyoruz. Kadın erkek eşitliğini temel almayan, dini referanslarla hayatı düzenleyen, boşanmayı engellemeye çalışan müftü nikahı medeni hukuk alanında işi yoktur. Bu laik bir yaşam ilkesine de aykırıdır. Bu nedenle müftü nikahını kesinlikle kabul etmiyoruz. Bunun imam nikahını azaltacağı yalanını kabul etmiyoruz. Çünkü Türkiye’de zaten imam nikahını tercih eden erkekler genelde ikinci eş ya da çocuk yaşta evlilikte kullanıyorlar bu nikahı.
“Neye göre genel ahlakı belirliyorsunuz?”
İkincisi bu Nüfus Hizmetleri Kanun Tasarısı’nda çok önemli düzenlemeler var. Çocuğun nüfusa kaydı sırasında sözlü beyanı öngörüyor. Daha önceki yasada da bu vardı ama yasalar ileriye doğru gitmek zorundadır. Siz sözlü beyanla nüfusa kaydettirirseniz çocuk yaşta evlenme ya da tecavüz sonucu doğan çocukları kayıt altına alamazsınız. Çocuk yaşta evlenmenin üstünü örtmüş olursunuz.
Genel ahlak kuralı getiriliyor Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşlığına geçişte evlilik yoluyla. Neye göre bu genel ahlakı belirliyorsunuz? Genel ahlak gibi muğlak ibareler yasalarda tanımlanamaz. Bu ibarelerle vatandaşlığa geçişin tanımlanmasına karşı çıkıyoruz. Yine aynı şekilde kadınların kendi soyadını kullanması için mahkemeye başvurması gerekirken erkeğin soyadını kullanması için sadece bir dilekçe yazması yetiyor. Bu eşitsizlik mantığından hareketle yasalar hazırlamayınız.
“Yasayı geri çekin”
“Bu yasaları hazırlarken toplumsal cinsiyet eşitsizliğini görerek yapmanız gerekir ve kadın örgütleriyle yapmanız gerekir” diyen Kurtuluş, diğer yasa tasarısının da Mağdur Hakları Kanun Tasarısı olduğunu söyledi.
“Bu kanun tasarısı, bizlerin, kadınların ihtiyacı olan bir kanun. Bir düzenleme gerekiyor bu alanda çünkü bir kadın şiddete uğradığında onun haklarıyla ilgili düzenlemenin açık belirtilmiş olması lazım. Her ilçede kadınların rahatlıkla başvurabileceği, bilim insanlarıyla birlikte düzenlenmiş merkezlerin olması gerekiyor. Ama Türkiye’de şiddeti önleme merkezleri birer birer kapatılıyor. Her ilçede bir şiddeti önleme merkezi yok ama her ilçede bir müftülük var ve o müftülükler bünyesinde kadınlara aile danışmanlığı veriliyor. Bunu kabul edemeyiz” diyen Kurtuluş, Mağdur Hakları Kanun Tasarısı’nın “boşanmış babaların” talepleriyle değil her an öldürülme tehlikesi yaşayan kadınların haklarını koruyacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişiklikleri ise kadınların hiçbir şekilde kabul etmediğini, Meclis gündemine gelmeden geri çekilmesi gerektiğini ifade etti.
“Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor. Kabul etmiyoruz”
Ankara Kadın Platformu’ndan Hatice Kapusuz sözlerine “Yüzden fazla örgütün imzasıyla bir deklarasyon çıkardık” hatırlatmasını yaparak başladı ve “Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki karşımıza çıkan yasa tasarılarının hiçbir gerekçesi yok” dedi. Kapusuz, sözlerine şöyle devam etti:
Tüm kadın örgütleriyle birlikte taleplerimiz doğrultusunda daha ilerici, sorunlarımızı cevap veren yasa düzenlemeleri yapılana kadar mücadele edeceğiz. Her seferinde hükümet bize önce ölümü gösterip sonra sıtmaya razı ediyor. Kürtaj yasasından vs. biz bunu biliyoruz. Önce en kötü halini gösteriyor sonra bir kısmını geri çekiyor. Biz bunu kabul etmiyoruz.
“Kadınlar kazanmaya devam edecek”
CHP’li vekil Sarıhan, “TBMM’de görev yapan bizler kadın erkek eşitliğinin sağlanması konusundaki her türlü düzenlemenin yanında ama bu eşitliği bozan ve geriye çeken her türlü uygulamanın da karşısında olacağız” dedi ve milletvekilleri ile kadın örgütlerinin dayanışmasına dikkat çekerek bu dayanışmanın kadın haklarını elde etmede önemli olduğunu ifade etti. Sarıhan “Kadınlar bugüne kadar hep kazandılar, kazanmaya devam edecekler” dedi.
“AKP kadınların haklarını parça parça almaya çalışıyor”
HDP’li vekil Beştaş konuşmasına “Meclis bugün daha güzel kadınlarla” diyerek başladı. Kadınların “rengiyle, sesiyle ve sözüyle” Meclis’te olmalarının Türkiye’deki erkek egemen sistemi gerileteceğini söyleyen Beştaş, HDP’li vekiller olarak diğer kadın milletvekilleriyle beraber kadınların yaşadıkları şiddete karşı hep mücadele ettiklerini ve bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti. AKP’nin Meclis’teki çoğunluğunu kullanarak kadınların kazanılmış haklarını parça parça ellerinden almaya çalıştığını ifade eden Beştaş şu ifadeleri kullandı:
Türkiye’de kadınların ihtiyacı olan şey müftü nikahı değil, ‘Mağdur Hakları’yla kadınları daha da mağdur edecek olan yasa tasarıları değil. Öncelikle hükümete şunu söylüyoruz, kadınların her gün yaşadığı şiddet ve cinayet vakalarını durdurmak için irade ortaya koyun. Boş laflarla halkı aldatmayı bırakın. Müftü nikahıyla 18 yaşından önce evlenecek çocuklara çeyiz yardımı yaparak ya da cinsel taciz ve tecavüzlerde indirime sebep olacak siyasi dili, iradeyi ortaya koyarak kadınların yaşadıkları mağduriyetin sebebi müsebbibi sizsiniz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı kadınlar hariç neredeyse her meseleyle ilgili beyanda bulunuyor.
“Mücadeleye devam edeceğiz”
“Ankara’nın göbeğinde biz annelerimizi, Hatun Anneleri gömemez hale geldik. Sokakta kadınların bir hafta cenazeleri yerde bekliyor. Kız çocukları tecavüze uğruyor. Ve siyasi irade bunları açığa çıkarmak hesabını sormak yerine kapatmayı tercih ediyor” diyen Beştaş konuşmasını “Kadınların özgür ve eşit olmadığı bir yaşam, bir toplum asla özgür olamaz. Bizler özgür ve eşit bir yaşamı tesis edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz” diyerek bitirdi.