Sendikacı Mehmet Kaygısız'ın Londra'da
faili meçhul bir suikaste kurban gitmesi 2 yıl önce Türkiye'de gündem olmuştu.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Faili Meçhuller Davası'na MİT
tarafından gönderilen MİT'çi Mehmet Eymür ile Tarık Ümit arasında gerçekleşen
görüşmeye ilişkin belgelerde Mehmet Kaygısız cinayetine ilişkin bilgiler yer
alıyordu.
Belgelerde, Kaygısız'ın infaz edilmesi
emrini Eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın verdiği ve
tetikçi eski Malatyaspor Başkanı Nurettin Güven'in bizzat Ağar tarafından
'cesaretlendirildiği' ortaya konuyor.
Belgelere ilişkin tutanaklarda, MİT'çi
Ümit, görüşmede Mehmet Eymür'e, Mehmet Kaygısız'ın nasıl öldürüldüğünü
anlatıyor. Öte yandan yine tutanaklarda tetikçi Nurettin Güven'in Mehmet Ağar'ın
odasına götürüldüğü, o sırada hemen Güven'e pasaport çıkarıldığı, Ağar'ın
bizzat ABD Başkonsolosluğu'na giderek tetikçi için vize aldığı MİT'çi Tarık
Ümit tarafından anlatılıyor.
'UYUŞTURUCU ÇETELERİNİN ÇATIŞMALARIYLA
SUİKAST ÖRTBAS EDİLDİ'
Times'ın haberinde de, faili meçhul
cinayetler davasında mahkemeye MİT tarafından sunulan belgelere yer verilerek,
belgelerin 'Londra'daki bir kafede bir muhalifin öldürülmesini Türk casusların
emrettiğini ortaya koyduğu' belirtiliyor. BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre,
Times, Londra polisinin, 33 yaşında öldürülen Kaygısız'ın cinayetiyle ilgili
açılan soruşturma kapsamında, Kaygısız'ın ailesiyle iletişime geçtiğini
belirtiyor.
Kaygısız, Kuzey Londra'daki Newington
Green semtindeki bir kafede tavla oynarken başının arkasından vurulmuştu.
Times, cinayetin o dönem uyuşturucu bağlantılı olarak görüldüğünü ve kimseye
suçlama yöneltilmediğini belirtiyor.
Times, MİT'in sunduğu belgelerde Eski
Malatyaspor Başkanı Nurettin Güven'in adının, MİT'in emriyle bu cinayeti işleyen
kişi olarak geçtiğini yazıyor.
Haber şöyle devam ediyor;
"Times'ın yaptığı araştırma, Kuzey
Londra'da savaş halindeki iki Türk ailesinden birine veya diğerine ait onlarca
işyerini ortaya çıkarttı. Bunlar arasında kebapçılar, Taksiciler ve bakkallar
da var. O dönemdeki şiddettin Kaygısız cinayetini ve aynı öldürülecekler
listesindeki Nafız Bostancı adlı ikinci bir Türk muhalifi öldürme girişimini
örtmek için kullanıldı. Bostancı Doğu Londra'da bulunan Hackney semtindeki
saldırıdan sağ kurtuldu. Şimdi Türkiye'ye dava açmaya çalışıyor. "
"AĞAR 'ASLANIM BENİM' DEDİ"
Haberde Kaygısız'ın ailesinin, Nurettin
Güven'in 90'ların sonunda cinayet suçlamasını reddettiğini ve Lontra polisinin
o dönem de Güven'in ismini ve devlet destekli cinayet iddialarını bildiğini söylediği
belirtiliyor. Kaygısız'ın eroin ticaretiyle bağlantılandırılan, Türkiyeli
Kürtleri kaçak yollardan İngiltere'ye götürme işiyle ilgili olduğu söyleniyor.
Haberde MİT'in gönderdiği belgelere göre
MİT ajanının Güven'i Eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'a
götürdüğü ve Ağar'ın "aslanım benim diyerek" teşvik ettiği de
söyleniyor.
Haberde ayrıca, Nurettin Güven'in
açıklama yapma taleplerine yanıt vermediği, Ağar'ın bir sözcüsünün de
"Ağar, basına açıklama yapmıyor ve basının sorularını yanıtlamıyor"
diyerek konuşmayı reddettiği vurgulanıyor.
'UYUŞTURUCULAR, CASUSLAR VE BİR TÜRK KAN
DAVASI'
Times "Uyuşturucular, casuslar ve
bir Türk kan davası" başlıklı dosya haberinde de 90'lı yıllarda
İngiltere'de hâkim olan uyuşturucu çeteleri savaşının bir fotoğrafını çekiyor.
Gazete "Türk casuslar, İngiltere
sokaklarında cinayet için daha dayanıklı bir örtü bulamazlardı. Türk uyuşturucu
çetelerinin İngiltere'deki bölge savaşının bulanık dünyası, 25 yıldır kaynayan
gerilim sırasında onlarca cinayete neden oldu. Mehmet Kaygısız bu güne dek uzun
kurban listesindeki bir isimdi. Ölümüne yol açtığı iddia edilen uluslararası
kan davası, karmaşık çete savaşları ve para aklama ağıyla örtüldü" diyor.
Gazete şöyle devam ediyor:
"Times'ın Londra'nın eroin
ticaretine hâkim olan iki Türk mafya grubundan birinin ticari varlıklarını
haritalayan araştırması, İngiltere'nin Nato müttefikinin Londra'da yargısız
infazlar emrettiği iddialarını beraberinde getirdi. Uyuşturucu ticareti şiddeti
maskelemek için kullanıldı. Anlaşmanın bir parçası olarak Londra sokakları
eroinle kaplandı. Çatışma halindeki Kürt çeteleri uzun süredir uyuşturucu
satışı, haraç ve İngiltere'de hala yasaklı bir terör örgütü olan PKK'ya para
sağlamakla biliniyorlar."
Gazete İngiltere'de Mehmet Kaygısız
cinayetiyle ilgili bilgilere, Tottenham'da mafya babası İzzet Eren'in adliye
binasından hapishane aracından kaçırılma girişiminin soruşturulmasıyla
ulaşıldığını belirtiyor.
Gazete, Eren'in çetesinin faaliyetlerini
ve Londra'da 25 yıl öncesine uzanan eroin cinayetlerini izlediklerini yazıyor.
Tottenham Boys olarak anılan çetenin bir gece kulübünde atılan tokattan
karşılıklı cinayetlere uzanan kan davasında 20 yıldır Hackney semtindeki
rakipleriyle karşılıklı cinayetler işlediği söyleniyor.