Bloomberg News’in haberine göre, belgelerde Erdoğan’a yönelik bir suçlama
getirilmediği, Sarraf’ın Erdoğan’ın adını başkalarını etiketlemek için
kullanmış olabileceği kaydedildi. Amerikalı savcıların bu yönde bilgiler içeren
ellerindeki sesli ve yazılı kayıtları mahkeme heyetine teslim ettikleri
belirtiliyor.
Bir belgede ise “(ABD) devleti, Türk hükümeti ve bankacılık yetkililerinin
yaptırımları ihlal etme komplosunun ayrılmaz bir parçası olduğunu duruşmada
sergilenecek kanıtların göstereceğini düşünmektedir” denildi.
Belgelerden birinde Sarraf’ın 16 Nisan 2013’te başka bir şüpheliyle, İran
adına mali işlemde bulunabilmek için banka satın alma çabalarına ilişkin
görüşmeleri yer alıyor.
Sarraf’ın bahsi geçen şüpheliyle görüşmeden dört gün önce Erdoğan’la
görüştüğü belirtiliyor. Sarraf’ın diğer şüpheliye, “O gün düğünde anlattım…
Geri dönüp şunu diyeceğim, ‘Sayın başbakan, onayınız olursa, bana lisans verin,
banka satın almış olsam da BDDK’ya gideceğim” dediği iddiası yer aldı.
Savcılığın bu hamlesinin, avukatlarının Sarraf’ın iddianameye dahil
edilmemesinin gerektiğini söylediği gün gelmesi dikkati çekti.