17 Kasım 2017 Cuma

"Bir yılda 550'nin üzerinde avukat tutuklandı"..!

CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, mecliste tutuklu avukatlar ve avukatlık mesleğinin icrasına yönelik ihlaller hakkında söz aldı.
Selina Doğan “Son bir yılda 550'nin üzerinde avukat tutuklandı. Yine aynı sürede gözaltına alınan avukat sayısı ise 1.500 küsur. Dosyaların hemen hepsinde kısıtlama kararı olduğu için biz bu dosyaların içeriğini dahi bilemiyoruz.” dedi.
“15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL sürecinde çok sıra dışı günlerden geçiyoruz.” diyen Doğan, “Temel hak ve özgürlüklerin çok ciddi anlamda askıya alındığı, toplumun geniş kesimlerinin siyasete katılımının şiddet yoluyla engellendiği ve en acısı da hukukun bizzat hukukçular tarafından ihlal edildiği, ayaklar altına alınıdığı günlerdeyiz." dedi.
Avukatlık mesleğinin hak arama mücadelesinde, savunma mercii olarak çok önemli bir unsur olması nedeniyle herhangi bir meslek olmadığına dikkat çeken Doğan, "Bir avukatı tutuklamak sadece o avukatı tutuklamak değil aynı zamanda müvekkilini de savunmasız bırakmak demektir." dedi.
'NURİYE VE SEMİH'İN AVUKATLARI, SUSMA HAKKINI HATIRLATMAKLA SUÇLANIYOR'
CHP İstanbul Milletvekili, parlamentoda bulunan milletvekillerine, savunma hakkı engellerinden örnekler verdi: "Hatırlayın Nuriye ve Semih'in avukatlarının büroları duruşmadan sadece iki gün önce 12 Eylül'de basıldı ve avukatlar gözaltına alındı. Peki, nelerle suçlandılar biliyor musunuz? Emniyette müvekkillerinin susma hakkı olduğunu hatırlattıkları için ve yine müvekkillerine işkenceye uğramaları hâlinde suç duyurusunda bulunma haklarının olduklarını hatırlattıkları için yani CMK'nin 147'nci maddesindeki hakları hatırlattıkları için suçlandılar. Artık avukatların görevlerini yapması bile suç." dedi.
Suruç avukatlarını da hatırlatan Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yine Suruç katliamı kurbanlarının ailelerinin ve mağdurlarının avukatlığını yapan Avukat Özlem Gümüştaş ve Avukat Sezin Uçar tek sanığı bile mahkemeye getirilmemiş Suruç katliamı davasının üçüncü celsenin yapılacağı 13 Kasım'dan iki hafta önce 26 Ekim'de tutuklandı."
'KOZAĞAÇLI'YA 'ARKADAŞININ EVİNDE NEDEN KALDIN' DİYE SORULDU?'
"Yine ayrı bir skandal KHK'yla kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği'nin Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı tutuklandı. Kozağaçlı'ya sorulan sorulardan biri; Soma Davası için gittiği İzmir'de bir avukat arkadaşının evinde neden kaldığı.
Altan kardeşlerin davasının avukatı, meslektaşımız, ağabeyimiz Avukat Ergin Cinmen savcılık mütalaasından önce soruşturmanın genişletilmesi hakkında söz istediği için duruşmadan atıldı. İşte, bütün bu rezillikler için her perşembe Çağlayan Adliyesi'nde nöbet tutan avukatlara da yine polis marifetiyle sürekli müdahaleler gerçekleştiriliyor ve daha da abesi, orada, nöbet tuttukları yerde sabunlu sularla yerler temizlenerek orada bulunmaları engellemeye çalışılıyor." dedi.
KHK'larla avukatların gözaltı işlemleri Anayasa, CMK, Avukatlık Kanunu ve TCK uygulanmadan baypas edildiğini hatırlatan Selina Doğan, "Yasaya göre, avukat bürolarının aranmasında savcının bulunma zorunluluğu ortadan kaldırıldı ancak hâlâ barolardan bir yetkilinin bulunması zorunluluğu var fakat gelin görün ki bu bile uygulanmıyor yani kolluk kuvvetleri kendi OHAL hukukunu bile uygulamıyor." dedi.
'KOLLUK KUVETLERİ SAVUNMA MERCİNİ SORUŞTURUYOR'
Avukatlara ilişkin soruşturmaların kolluk tarafından yürütülmesinin hukuk devletine uymadığını belirten Doğan, "Avukatlık Yasası ve CMK'nın açık hükümlerine göre avukatlar hakkında soruşturmayı bizzat savcıların yürütmesi gerekir ancak mevcut uygulamada bu soruşturmaları emniyet kuvvetleri yürütüyor, savcının bunlardan haberi bile olmuyor ve ne yazık ki bu hukuksuzluklar hiçbir şekilde takip edilmiyor." dedi.
Selina Doğan "Eski İstanbul Barosu Başkanı Profesör Yücel Sayman'ın ifadesiyle bir devlet avukatlığı mı yaratılmaya çalışılıyor? Tıpkı savcılar ve yargıçların yetiştiği gibi bir avukat tipi mi yetiştirilmek isteniyor? Savunma bir süs hâline mi getirilmek isteniyor?" derken "Adalet bir gün herkese lazım olacak." sözünü hatırlattı.
Baroların avukatların tutuklanmasına sessiz kalmasını eleştiren Doğan: "Avukatların darp edildiği, tutuklandığı, savunmanın kısıldığı bir dönemde baroların bunca sessiz kalması iktidara hiç cesaret vermesin çünkü baroların sessizliği altında yok ettikleri o hak, hukuk, adalet, vicdan su gibi, hava gibi hepimizin tek ortak paydasıdır ve onlar yok olduğunda hepimizin büyük bir yıkıntının altında kalacağından, hepimizin nefessiz kalacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın." dedi.

Semih’ten Feyzioğlu’na: “Biliyor ki empati kurarsa iktidara yaranamaz”..!
RS FM’de yayınlanan Yavuz Oğhan’dan Bidebunudinle programına konuk olarak katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında, “Nuriye ile Semih’i evlat edinecek bir sempati içinde olmamı kimse benden beklemesin” yorumuna Semih Özakça Twitter hesabı üzerinden cevap verdi. Özakça “Biliyor ki, sempati duyarsa tutuklanır; empati kurarsa iktidara yaranamaz. Biz halkın içinde, halkın evladıyız; Feyzioğlu’na, sen kimsin! demek gerekir. Böyle bir beklenti var mı bilmiyorum ama Feyzioğlu’nu baba ilan edecek bir sempati içinde olmamızı kimse beklemesin.” dedi.
Semih Özakça @SemihOzakca
Biliyor ki, sempati duyarsa tutuklanır; empati kurarsa iktidara yaranamaz. Biz halkın içinde, halkın evladıyız; Feyzioğlu'na, sen kimsin! demek gerekir.
Böyle bir beklenti var mı bilmiyorum ama Feyzioğlu'nu baba ilan edecek bir sempati içinde olmamızı kimse beklemesin.