17 Kasım 2017 Cuma

Nuriye Gülmen'in tutukluk halinin devamına karar verildi..!

Numune Hastanesi’nin tutuklu koğuşunda bulunan Nuriye Gülmen açlık grevinde 253 gününü geride bıraktı. İfade vermediği için önceki celse tahliye edilmeyen Gülmen davanın dördüncü duruşmasına SEGBİS ile bağlandı. Gülmen'in tutukluk halinin devamına karar verildi.
Aylar sonra açlık grevindeki eğitimci Nuriye Gülmen, SEGBİS ile duruşmaya bağlandı.
OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile 9 Kasım'da kamu görevinden ihraç edilen ve işlerine dönmek amacıyla açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlarından yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davanın 4. duruşmasına, ev hapsi kararı verilen tutuksuz sanık Semih Özakça ile tutuksuz sanık Acun Karadağ katıldı. Tutuklu sanık Nuriye Gülmen ile tedavi gördüğü Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tutuklu odasından SEGBİS aracılığıyla bağlantı kuruldu. Duruşmayı bazı CHP'li milletvekilleri de izledi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davası saat 10.35'de başladı. Avukat ve davayı takip edenler duruşma salonuna alındı.
10:45: Ev hapsine alınan tutuksuz sanık Semih Özakça tekerlekli sandalye ile duruşma salonuna yakınları tarafından getirildi.
Davadan anlık paylaşım yapan Gökhan Özbek
10.57: Açlık grevinin 179. gününde Nuriye ve Semih’e destek veren Esra Özakça sağ kolunda boyuna kadar kas rahatsızlığı başladığından kolu sargılı geldi.
11.00: Tarafların hazır edildiği duruşma başladı. Nuriye Gülmemen'in SEGBİS ile hastaneden ifadesi alınması için hazırlıklar başladı.
11.05: Nuriye Gülmen ile SEGBİS bağlahtısı kuruldu. Gülmen sözlerine “Yüksel direnişine, kendisini yalnız bırakmayan herkesi en içten duygularımla selamlıyorum” şeklinde başladı. Bitkin ve yorğun olduğu gözlenen Gülmen salona el salladı. Salondakiler ise Gülmen'i alkışladı. Hakim seyircileri dışarı çıkaracağı uyarısı yaptı.
11.15: Aşırı zayıfladığı gözlenen Gülmen sağ elini kalbinin üstüne götürerek, kendisine destek olanların isimlerini sayarak gazetecilere ve sosyal medya kullanıcılarına teşekkür etti.
Nuriye Gülmen ifadesine şöyle devam etti: Kendilerine destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. İnsanlar açlığımızı paylaştılar. Yanımızda olan halkımıza yürekten teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için birşeyler yapan herkese teşekkür ediyorum. En başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim. Mahkemelere katılmak istediğim halde. Davanın dördüncü duruşmasında ifade verebilen Nuriye Gülmen: Başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim
11.25: Nuriye Gülmen: Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam. Çok kapsamlı bir savunma hazırladım. Ançak önce Nuriye Gülmen kimdir, neden açlık grevine başladı bunu anlatmak istiyorum. Bugün 254. gün.
11.35:Nuriye Gülmen savunma verirken yoruluyor. Refakatçisi olan kardeşi Beyza Gülmen su vererek yardımcı oluyor. Ben Eskişehir OGÜ’de araştırma görevlisiyim. Öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmedim!
11.40: Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Nuriye Gülmen: 38 gün boyunca Ali İsmail uyanacak diye bekleyen Emel Annenin yaşlarına gözlerine şahidim. Ben her fırsatta o uyanacak diye oraya gittim.
11.48: Nuriye Gülmen: Bitirdiğim tezimi bitirmedim diye haksız şekilde açığa alındım. Oysa ben onca emekle bitirdim. Ben hakkımı arayan bir insanım. Haksızlığa uğrayanların yanında olan bir insanım. Soruşturma geçirdiğim halde acısı olanı paylaşan insanım.
11.55: Ben 9 Kasım’da o eyleme başladım.
Biz asla ispiyonla, tez aparmacılığyla hoca olanlardan değiliz, olmayacağız. Ben barış için imzacı olan akademisyenlerin neler yaşadığını da biliyorum. İdare görevlerini aldılar, doktoralarını iptal edip mobbing uyguladılar. OHAL sonrasında kendi gördüklerim bunlardı. Mesela sevgili Acun 20 yıllık öğretmen 'beni nasıl atarsınız' diyordu. Ben de dedim, 'beni nasıl işten atarsınız.'
Beni 9 Kasım'da o eyleme benim kendi savunma yeteceğim ve direncim boyunca boyun eğmemem götürdü. AKP iktidarı beni işimden atamaz. Ben ondan hesap soruyorum. Sadece işimi istiyorum. Hesap soruyorum. Ben ona hesap sorarım o değil. Bu meşrulukla Yükseldeyim. Bu meşruluğa inananlar Yükseldeydiler. Selçuk Üniversetisi hatasını anlayıp beni işe geri alacak. Biz haklı olduğumuz için oradayız, biz bütün yolları tükettik her şeyi kullandık. İşimizi geri istiyoruz. Haklı olduğumuz için oradayız.
DURUŞMAYA 10 DAKİKA ARA VERİLDİ
Açlık grevinin 254'üncü gününde, SEGBİS'le Numune Hastanesi'nden mahkemeye bağlanan Nuriye Gülmen'in yorulması sebebiyle duruşmada 10 dakika ara verildi.


12.20: Aranın ardından duruşmaya tekrar başlandı. Nuriye Gülmen savunmasına devam ediyor.
12.27: Bu direniş bizim hakkımıza sözümüzdür. İşimizi geri istiyoruz olacağız dedik olduk! Yüksel direnişi devam etti. Gözaltına götürüyorlardı Kabahatler Kanunu ya da canları ne isterlerse öyle davranıyorlardı. OHAL vardı, kimse bir şeye yapmaya cesaret edemiyordu! Biz vardık, halk bunun farkında.
12.30: Nuriye Gülmen: Açlık grevimiz ve direnişimiz AKP’nin KHK’larının meşruluğunu ortadan kaldırdı. Haksız yere insanlar, hiç bir gerekçe gösterilmeden işlerinden atılıyor. Bu bu kadar kolay değil! Biz bunun bu kadar kolay olmadığını anlattık. Bu KHK sonrası YÖK’le görüşmek istedik, karşımızda muhatap bulamadık! Topladığımız imzaları teslim etmek istedik.
12.35: Bu KHK sonrası YÖK’le görüşmek istedik, karşımızda muhatap bulamadık! Topladığımız imzaları teslim etmek istedik. Baçıklamaları yaptık. Muhatap bulamadık. Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız.Sonrasında açlık grevi kararı aldık. Semih ile açlık grevi kararı sonrası gözaltına alındık. 5 gün TEM’de tutulduk. Adli kontrolle serbest kaldık. Tekrar Yüksel’e gittik. Açlık grevinin 75. günü gözaltına alındık, dosyalar üzerine oynamalar yapılarak, birleştirilerek tutuklandık.
12:40: Mahkeme heyeti öğle arası diyerek saat 14:00’e kadar davaya ara verdi.
14.20'de tekrar başlayan duruşmara Nuriye Gülmen savunmasına devam etti:
Saldırılar halka karşı ne kadar yoğun olursa, siz de o kadar açlık grevi göreceksiniz. Bizim açlık grevi Dünya çapında görüldü. Faşizmin arttığı oranda halk açlık grevi yapmaya devam edecektir
GÜLMEN İFADE VERMİYOR BEYANDA BULUNUYOR
Nuriye’nin avukatı Ömer Faruk Eminağaoğlu söz alarak Nuriye Gülmen'in beyanlarının tutanağa savunma olarak geçmesine itiraz etti. Eminağaoğlu müvekkilinin duruşmaya gelmedikçe ifade vermeyeceğini söyledi.
Gülmen daha sonra sözlerine devam etti: Gülsüm Elvan’ın kolunun kırılması, Antalya’da adımızın geçtiği pankart açan öğrencilerin tutuklanması, bunların hepsi halkın bizi sahiplenmesinin önüne geçmek için yapılmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın özel bir saldırısı oldu. Adımıza kitapçık çıkardı. Vasat bir İngilizce ile sonra akşam 9’da eve gidip yiyorlar dedi. Twitter paylaşımlarımızı sordular, soracak soruları bile yoktu. Neden tutuklandığını bilmiyorum. Sorulan sorulara hayır diyorum. Sorulacak soruları kalmadı. Dosyaları birleştirip aniden tutuklandık. Sincan Hapishanesi’nde kaldım. Orası bir tecrit hapishanesi, çok ağır koşullar altında kaldım.
REFAKATÇİSİZ KALAMAZ RAPORUNA RAĞMEN 18 GÜN REFAKATÇİSİZ KALDIM
14.42: Açlık grevime uygun olmayan tecrit ortamında bulundum. Sonra Numune Hastanesi yoğun bakım ünitesine getirildim. Ancak hapishaneye dönmek için dilekçe verdim. Çünkü hapishanede devrimci dayanışma vardı. Numune Hastanesi’nde hayati tehlikesi vardır, refakatçisiz kalamaz raporuna rağmen 18 gün refakatçisiz kaldım. Kendi ihtiyaçlarımı karşılayacak durumda olmama rağmen. Sincan cezaevinde tecritte bile olsam tekerlekli sandalye ile hava alma güneşi görme şansım vardı. Hastaneye getirilmeye itiraz etmemin en önemli nedeni, beni hasta olarak görmeleriydi. Ben tedavi olmak istemiyorum. Ben direnişçiyim ben ne için hastanede kalıyorum?
14.53: Bir gece hapishane müdürü geldi beni hasteneye götüreceğiz dediler. Zorla çarşaflardan tutara üçüncü derece yoğun bakım ünitesine koyuldum. Zorla müdahaleye zemin hazırladılar. 24 saat perdemi aralayıp rapor verdiler birilerine. Birgün jandarma gelip sen yürüyebiliyorsun seni yatağa bağlayalım dedi kabul etmedim. Çok gergin bir ortam sürekli baskı altındayım. İçeride tuvaletimi yapmak, insanlar izlerken onur kırıcıydı. Yoğun bakımda kalmak istemedim. Hekimlere 'sizi hekim olarak görmüyorum' dedim.
15.08: Yoğun bakım ünitesine kaldırıldığımda ise perde ile kapatılan bir bölme idi burası sadece. Sürekli perde arkasından beni gözetliyorlardı. Duyabiliyordum, 'Komutanım kalktı bu' diye bilgi veriyordu. Aynı perdenin arkasında poşet geçirilmiş bir sandalyede tuvaletimi yapmamı istediler. İçeride tuvaletimi yapmak, insanlar izlerken onur kırıcıydı. Sonra mahkum koğuşuna götürüleceğimi, oranın daha iyi olduğunu söylediler. Getirdikleri yerde gözlerime inanamadım.
Gün ışığı yok. Havalandırması yok. Gece gündüz kafamda yanan bir ışıkla yaşıyorum. Uyuyamıyorum.
15.16: AHİM KARARINI UYGULAYIN
Hapishanede açık görüş yapma hakkım var. Burada demir parmaklıkların ardında ailem ile gardiyanların karar verdiği kadarıyla görüşebiliyorum. 15 dakika belki. Avukatlarım ile avukat görüşünü koridorda diğer tutsakların gardiyanların yanında yapmak zorunda kalıyorum. Dışarıda iken bizimle birlikte olan bizimle ilgilenen hekimlerimiz vardı. Onlara kendimizi anlatabilmiştik, hasta doktor güven ilişkisini onlarla kurmuştuk. AİHM karar verdi, kendi doktorlarının görmesine izin verin diye. Ben dilekçe verdim, doktorlarım dilekçe verdi. Ama AİHM kararına ve onca dilekçeye rağmen beni hala kendi doktorlarım ile görüştürmediler.
15.19: Benim kaçma şüphem yok, şuradan iki adım tuvalete gidebiliyorum sadece. Ne diyerek beni hala burada tutacaksınız. Semih'i basından takip ettiğim kadarıyla tahliye sonrasında çok daha iyi görünüyor. Çünkü sevdiklerinin yanında. Tarih direnenleri, bizi yazacak. Ancak sizi de yazacak. Kimse ölmek istemez, biz ölmek için açlık grevi yapmıyoruz. Ancak karşımızda bizi ısrarla öldürmek isteyenler var. Bu olmak zorunda değil. Beni tahliye etmenizi istiyorum.
15.25: Onca saldırıya rağmen orada hala benim savunmanlığımı yapan avukatlarıma sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Sayıları önemli değil ben onların çok olduğunu biliyorum. Nuriye annesi,babası ve kızkardeşi Beyza'ya sevgilerini ileterek beyanını bitirdi.
MAHKEME BAŞKANI: SİZİ BURAYA GETİRMEYEN BİZ DEĞİLİZ
15.35: Duruşmara Gülmen'in beyanlarının ifade olarak tutanağa geçirilmesine avukatları itiraz etti. Bu itirazın ardından mahkeme başkanı şu açıklamayı yaptı:
Siz savunma yapmayacağım dediniz ama sizi buraya getirmeyen biz değiliz. Dolayısıyla, şimdi verdiğiniz beyanları savunma olarak kabul edip diğer hususlarda susma hakkınızı kullanmış kabul edilme gibi bir hukuki sonuç doğabilir.
15.40: Mahkeme başkanının açıklamasının ardından tekrar söz alan Nuriye Gülmen, 'Ben bir kamera karşısında değil, o salonda sizi görerek, seyircileri hissederek, belki sizden hesap sorarak savunmamı vermek istiyorum. Ancak bunu buradan yapamıyorum' dedi.
15.44: Mahkeme Başkanı geçen celselerde tanık dinlendiği hatırlatarak Gülmen'den bu beyana diyeceği olup olmadığını sordu.
Gülmen'in avukatı ise Gülmen'in savunmasının alınmadığını bu nedenle de mahkemenin kendisine soru soramayacağını söyledi. Devamında da "Savunmasının alınıp sayılıp sayılmayacağı konusunda ara karar vermeniz gerekiyor. Ara kararı oluşturup soryu öyle sorun.
DURUŞMAYA 10 DAKİKA ARA VERİLDİ
15.49:Nuriye Gülmen, mahkemeye gelip savunmamı verdikten sonra tanığın söylediği her şeye de cevap vereceğim. Şuan savunmamı vermedim. Duruşmaya 10 dakika ara verildi.
16.00: Aranın bitmesinin ardından duruşma yeniden başladı
TANIK FATİH SOLAK, 'BERKİN ELVAN'IN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ DE İFADE VERDİM'
16.12:Eskişehir’den Fatih Solak isimli tanık SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Semih ve Nuriye'yi 2013'te tanığını belirten Solak, “Berkin Elvan’ın öldüğü gün Nuriye ile bir araya geldik. Elvan’ın öldüğü gün İstanbul savcılığına ifade verdim" dedi.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Savcı mütalaasının hazır olduğunu açıkladı Sövz verilen savcı esas hakkındaki mütallasını açıklamaya başladı. Savcı, Acun Karadağ hakkında örgüt üyeliği ve propaganda suclarından delil olmadığı gerekçesiyle beraatini talep etti. Semih Özakça için örgütun hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan TCK 220/7 maddesi gereği cezalandırmasına, diğer suçlardan beraatini talep etti. Nuriye Gülmen’in eylemlerini örgüt talimatıyla gerçekleştirdiğini, çakmak gazı ve torpille patlayıcı hazırladığından, örgüt üyeliğinden 1 kez TCK 314/2 maddesi gereği cezalandırmasını istedi.
MÜTALAANIN ARDINDAN SANIKLARA SÖZ VERİLDİ
17.04: Semih Özakça: Avukatlarımın bulunduğu beyanlarını kabul ediyorum. Birazdan avukatlarım beyanda bulunacak. Hakkımızda bulunabilmiş bir suç unsuru yok. İktidar tüm kurumları ile bir çaba içinde bizi örgüt üyesi yapma derdinde. Ben açlık grevimi işim için yapıyorum. Günlerdir söyledim ben ekmeğim için açlık grevimi yapıyorum. Ne yapayım? Sesimi duymadınız. İşimize geri döndüğümüzde açlık grevimizi bitireceğiz! Burada örgütün faydası var! Burada talimatla müteaala veriliyor. Eyleminiz siyasi diyorlar. Siyasi değil ekmek eylemi.
Acun Karadağ: Sadece ben değil 3’müzün beraatini talep ediyorum. Ben açlık grevi yapmadığım için tutuklanmadım. İktidarın savcı üzerinde baskısı var. Nuriye Gülmen dünyada saygı duyduğum en büyük kadınsın. Mutlaka biz kazanacağız. Dik durmaya devam et Nuriye. Yüksel direnişini yargılanamaz.
Nuriye Gülmen: savunma yapmadım. Şahsıma yönelik saldırılara cevap vermek için savunmayı mahkemeye vermek istiyorum! Mahkemeye gelmek istiyorum. Söyleyeceğim şeyler var. İlk duruşmadan bu yana savcı tanıkları güvenilir bulmuş, bizi dinlemek istemiyor. Öfkeleniyorum, mahkeme huzurunda savunma yapmak istiyorum. Avukatlarımla sağlıklı görüş yapamadım. Tahliyemi talep ediyorum. Söyleyecek çok şeyim var.
SİYASİ İKTİDAR HEDEF GÖSTERDİ NURİYE VE SEMİH'İ TUTUKLADINIZ
17.42:Avukat Murat Yılmaz: Savcı hazır şekilde gelmiş. Laptop okuduğuna göre Nuriye’nin ne dediğinin önemi yokmuş. Siyasal iktidar hedef gösterdi, Nuriye ve Semih’i tutukladınız. Tanık Berk Ercan ilk ifadesi 75 sayfa, 19 Temmuz’da. Orada Nuriye için patlayıcıdan söz edilmiyor. Ama dosya boş bu sefer savcılık 25 Ağustos’ta tekrar ifade alınıp ekleme yapılıyor. Berk Ercan’ın 23 Ekim'de yeniden ifadesi alınıyor. Zira çuvalladı bu sefer mahkeme heyetinizin sormadığı soru soruluyor Bombayı nasıl yaptınız? Yargılama böyle sürmez. Aralarında çelişki var. Fatih Solak polisten korkuyor. Tanıklar aynı olayı anlatıyor ama bir birlerini görmüyor! Garip değil mi? Nuriye’ye Eskişehir’de başka dava açıldı örgüt davası. Ve ne garip 2014-16 yılları arası fiziki ve teknik takip altındaymış! El insaf takip ettiğiniz insan için bir delil olamaz mı?

Avukat Yılmaz’dan savcının mütalaasında Fatih Mehmet Kılıç isminin geçtiğine dikkat çekti. Yılmaz, "Öyle birisi bu davada yok. Savcı copy-paste yaparken silmeyi unutmuş dedi ve mahkeme Nuriye nin tutuklululuğun sürmesi kararıyla ertelendi.