
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
(DİSK) Kadın Komisyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın
Meclisi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kadın Çalışma Grubu ve
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik Kadın Sağlığı Kolu'nun çağrısıyla
bir araya gelen 87 kadın kurumu, hükümet tarafından bir kez daha uzatılacağı
açıklanan Olağan Üstü Hal’e (OHAL) karşı ortak açıklama yaparak imza kampanyası
başlattı.. Yapılan yazılı açıklamada, "Olağanüstü Hal'in 'olağan' hale
gelmesine alışmıyoruz" denildi.
'OHAL kadın cinayetleri demek'
Açıklamada, OHAL'in kadınlar için ne
demek olduğu şu sözlerle ifade edildi: "OHAL; biz kadınlar için evde,
sokakta, işte güvencesizlik demek. Herhangi bir bahaneyle birileri tarafından
ihbar edilebilme huzursuzluğu içinde çalışmak demek, gözaltındayken avukatla
görüşüp görüşemeyeceğini, yakınlarına haber verip veremeyeceğini bilmemek
demek. İşten ihraç edilip kocaya, abiye, babaya, sevgiliye bağımlı kılınmak
demek. Parayı verenin kendinde daha çok hak görmesi demek, itiraz edince daha
fazla şiddet görmek, ev içinde de emeğimizin daha fazla sömürülmesi demek.
Dayanışma için başvurduğumuz kadın derneklerinin, belediyelerin kadın
birimlerinin kapatılması demek. Belirsizlikler ve güvencesizliklerle boğuşarak
çocuklara bir gelecek sağlamaya çalışmak demek. 'Güvenlik' bahanesiyle
mahallende, sokağında, hatta evinde LGBTİ olamamak demek. 'Güvenlik'
bahanesiyle dün konuştuğun, anlamaya çalıştığın tanıdıklarının, komşularının
düşmanlaştırıldığına tanık olmak demek. Fetvalarla, çocuklara, kadınlara
yönelik ayrımcılığın, istismarın, tacizin, tecavüzün meşrulaştırılmaya
çalışılması demek. Nefretle baş etmek demek. Nefretin bir gelecek
kuramayacağını daha iyi anlamak demek. Sözümüzü, sorunlarımızı görünür kılan
basın yayın organlarının kapatılması, sesimiz kısıldıkça kadın cinayetlerinin
artması demek. Meclisi, seçilmiş kadınları siyasetin dışında bırakmak demek.
Haklarımızın, demokratik ve siyasal kazanımlarımızın gasp edilmesi demek. Her
şeyin, bu günümüzün ve geleceğimizin KHK'lerle düzenlenebilmesi demek.
Kadınlar OHAL’i neden istemiyor?
Açıklamada kadınların neden OHAL'i
istemediği ise, "Sadece 696 No'lu KHK bile OHAL'den kurtulmak istememiz
için yeter. Erkeklerin kadınları kolayca katlettiği bu topraklarda, erkekler
iyi hal, haksız tahrik indirimi diyerek 'cezasız' bırakılır, kolluk ve yargı
erkekleri korur. Şimdi de son KHK ile silahlanmış ya da silahlandırılmış
erkekler ‘darbe karşıtıyım’ diye cinayet işlese bu kez yargı karşısına bile
çıkarılmayacak. Çünkü ‘bazı’ sivillere yargı muafiyeti getiren maddeyle
öldürmek, şiddet uygulamak, işkence yapmak yasal koruma altına alındı. '15
Temmuz darbe girişimi ile sınırlı' açıklamalarına da inanmıyoruz. İktidar
kanadı bile birbirini yalanlarcasına açıklamalar yaptı. Bir de 'anayasal
suçlar'dan yargılananlara tek tip kıyafet zorunluluğu çıkarıldı. Biz bunların
birtakım kişilere işledikleri suçlar için cezasızlık zırhı sağlarken
diğerlerini tek tip kıyafet gibi haysiyet kırıcı bir cezalandırmayı yargılama
sürerken uygulamak suretiyle peşin hükümle suçlu ilan edeceğini açıkça
görüyoruz" sözleriyle ifade edildi.
İmzacı kurumlar
Açıklamada imzası bulunan kadın kurum ve
kuruluşları şöyle: DİSK Kadın Komisyonu, KESK Kadın Meclisi, TMMOB Kadın
Çalışma Grubu, TTB Kadın Hekimlik Kadın Sağlığı Kolu, 17+ Alevi kadınlar,
78'liler Federasyonu'ndan kadınlar, Adana Kadın Platformu, Aka-Der Kadın
Faaliyeti, Anarşist Kadınlar, Ankara Kadın Platformu, Antalya Kadın Danışma ve
Dayanışma Merkezi, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Barış için Kadın
Girişimi, Barış için Kadın Akademisyenler, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Buca
Evka 1 Kadın Kültür Evi Dayanışma Derneği-BEKEV, Çekim Yapan Kadınlar, Datça
Kadın Girişimi, DBP Kadın Komisyonu, Defne Kadın Emeği Kolektifi, Demir
Leblebi, Demokratik İslam Kongresi Kadın Meclisi, Demokratik Kadın Hareketi,
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği, Devrimci Partili Kadınlar, Didim Kibele
Kadın Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Koordinasyonu,
Ekmek ve Gül, Emek Partili Kadınlar, Emek ve Adalet Platformu'ndan Kadınlar,
Erktolia, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Eşitiz-Eşitlik İzleme Kadın Grubu,
FeminAmfi, FKF’li Kadınlar, Genç LGBTİ+ Derneği, GEN-DER Toplumsal Cinsiyet
Çalışmaları Kolektifi, Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi, Halkevci Kadınlar,
Hatay Kadın Platformu, HDK Kadın Meclisleri, HDP Kadın Meclisi, İHD Ankara
Şubesi Kadın Komisyonu, İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, İlerici Kadınlar
Meclisi, İmece Ev İşçileri Sendikası, İskenderun Kadın Platformu, İşçi
Kardeşliği Partili Kadınlar, İzmir Amargi, İzmir Kadın dayanışma Dayanışma
Derneği, Jineoloji Dergisi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın
Emeği, Çalışan Feminist Araştırmacılar-KEFAKadın Emeği Kolektifi, Kadın Emeği
ve İstihdamı Girişimi Platformu-KEİG, Kadın Özgürlük Meclisi, Kadın Yazarları
Derneği, Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnisiyatifi, Kampüs Cadıları Kocaeli
Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği, Kocaeli Kadın Platformu, Körfez Bağımsız
Kadın Dayanışması, Kuzey Ormanları Savunması Kadınları-KOSKA, Lambdaİstanbul,
LeGeBİT Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları ve Dayanışma
Topluluğu, Maltepeli Kadınlar, Mardin Kadın Platformu, Mersin Kadın Platformu,
Mor Dayanışma, Nar Kadın Dayanışması, Özgürlükçü Hukukçular Platformu Kadın
Komisyonu, Queer Eskişehir Lgbti Topluluğu, Samandağ Kadın Emeği Kolektifi,
SODA Sosyal Dayanışma Ağı, Sosyalist Kadın Meclisleri, SYKP Kadın Meclisi,
Tevgera Jinên Azad-TJA, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)
Kadın Komisyonu, Türkiye HomeNet, Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Dayanışma Ağı,
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma
Derneği, Üniversiteli Kadın Kolektifi, Yeni Demokrat Kadın, Yeryüzü Kadınları,
Yeşil Feministler, Yoğurtçu Kadın Forumu, Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin
Mücadele Platformu.