1 Ocak 2018 Pazartesi

‘Bizi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar’..!

Maile Ariç, İzmir Bayraklı Sosyal Güvenli Kurumu’nda 23 yıllık memur, Mustafa Benli ise Mardin Vergi Dairesi’nde 14 yıllık memurken KHK ile ihraç edildiler. Ariç ihraç edildikten sonra semt pazarında gözleme yapıp satmaya başladı. Benli ise zeytinyağı satarak geçimini sağlıyor. Gazetemize konuşan Ariç, “İhraç edildiğimde AKP’li biri ‘Oh ne iyi yaptık. Bunlara çobanlıkta yaptırmazlar’ dedi. Sadece sosyal dışlanmışlığın değil bizi açlıkla terbiye etmek istediklerinin kanıtıydı. O insanların ağzından çıkan söz ile ihraç edildik” dedi. Türkiye’yi “kanun hükmünde hukuksuzluk” olarak tanımlayan Benli de, “Bu sürecin de çok yakın bir zamanda sona ereceğini düşünüyorum. Çünkü bu kadar hukuksuz bir durum sürdürülemez” diye konuştu.
İhracın nedeni ‘gizli’
15 Temmuz darbe girişiminden sonra binlerce kişi KHK’lerle işinden edildi. İşinden edilenler arasında yer alan Maile Ariç, 679 sayılı KHK ile ihraç edildiğini belirterek hiçbir gerekçe gösterilmeden bir gecede işlerine son verildiğini söyledi. Bilgi edinme haklarının da ellerinden alındığına değinen Ariç, “Dosyanın gizliliği gereği cevap verilmiyor. Orada da bir sebebi bir gerekçesi yok. Politik işsizleriz. Açığa alındığımda İzmir Bayraklı Sosyal Güvenlik Kurumu’nda işveren servisinde şeftim. Büro Emekçileri Sendikası’nda yönetim kurulundaydım” diye konuştu.
‘Kızım çok etkilendi’
Bir kızı olduğunu ve bu süreçte onun çok etkilendiğini dile getiren Ariç, “Benim mücadeleme biraz hayat mücadelesi eklendi. Ama kızım TEOG sürecindeydi çok etkilendi. İstediği meslekten vazgeçti. Çünkü çevremizde ihraç olan doktorlar var. Bu ülkeyi bırakıp gitmek istiyor ‘Nasılsa burada boşuna çalışıyorum. Kazansam da bir şey olmayacak’ diyor. Notları düştü. TEOG’dan bir ay önce Eğitim Sen’li arkadaşlar ihraç olan arkadaşların çocuklarını topladılar. Çocuklara zayıf oldukları dersleri vererek dayanıştılar. Moral oldu, birbirlerini biraz iyileştirdiler. İyi bir okulu kazandı fakat oradan daha iyi bir yeri istiyordu. Kızım hayallerinden vazgeçti” ifadelerini kullandı.
Gözleme ve örgü bebekle
İhraç edildikten sonra pazarda gözleme açan Ariç, “İhraç edildikten sonra insanlar yanımıza geldiğinde gözlerimizin içine, derinlere bakıyorlardı. Ben de derinlerde yıkılmış bir Maile görmelerine fırsat vermeden peynir satmaya başladım. Bir arkadaşımız da, pazarda satmayı dene, dedi. Bir iki pazar denedim tutmadı. Ardından bir arkadaşımızın önerisi ile Özkanlar pazarında gözleme açmaya başladık. İki ay boyunca pazarda gözleme açtık. Şimdi de pazarın mahkeme süreci varmış biz de mecburen gözleme işini bırakıyoruz. İş başvuruları yaptım fakat ihraç edildiğimizi duyanlar vazgeçiyor. Peynir ve tereyağ satıyorum. Tezgâh açacağız. Bebek örüyorum, takı yapıyorum” dedi.
‘Selam vermeyenler var’
Üretim yapmanın kendisini mutlu ettiğini belirten Ariç şöyle konuştu: “Bazı yeteneklerim varmış, yeni keşfettim. Diğer taraftan öfke de var bu öfkenin getirmiş olduğu gayret de var. Sendikal anlamda da bu gayret mevcut. Hem alanları hem işyerlerini terk etmiyoruz. İşyerlerinde de tabii olumsuz tepkiler alıyoruz. Görüşmek istemeyen, selam vermek istemeyenler var. Aksine ısrarla sahip çıkanlar var. Hayatın her alanı mücadeleye döndü. Sosyal ilişkilerimiz bile mücadeleye döndü. Bazen yorucu olabiliyor. İleriye doğru belki kendi işim ile ilgili büro açarım.”
‘Dayanışma önemli’
Geçim sıkıntısı kaygısı yaşadıklarını dile getiren Benli ise, şöyle devam etti: “Hatay’dan getirdiğim zeytin ve zeytinyağını satarak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Yakın bir zamanda da imece usulü bir yer açmayı düşünüyoruz. Bugüne kadar emek, demokrasi, özgürlük, barış talep etmiştim. Bundan sonra da bu ilkeleri savunmaya devam edeceğim ve işsiz kalan kamu emekçileri ile dayanışılması gerektiğine inanmaktayım” diye konuştu.
‘Darbe olsaydı yine işsizdim’
Mardin Vergi Dairesi’nde memurken ihraç edilen Mustafa Benli ise evli ve iki çocuğunun olduğunu ifade ederek KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası Mardin Şubesi Başkanı ve KESK dönem sözcülüğü yaptığına değindi. 677 sayılı KHK ile ihraç edildiğini belirten Benli, “ 15 Temmuz gecesi darbe girişimini duyar duymaz ‘her türlü darbeye’ hayır yazarak gerek kişisel gerekse de kurumsal tavrımı ortaya koydum. Çünkü biliyordum ki darbe başarılı olduğunda ben yine işimden olacaktım. 12 Eylül döneminde ağabeyim de işinden olmuştu” dedi.
kaynak:Cumhuriyet