Maile Ariç, İzmir Bayraklı Sosyal
Güvenli Kurumu’nda 23 yıllık memur, Mustafa Benli ise Mardin Vergi Dairesi’nde
14 yıllık memurken KHK ile ihraç edildiler. Ariç ihraç edildikten sonra semt
pazarında gözleme yapıp satmaya başladı. Benli ise zeytinyağı satarak geçimini
sağlıyor. Gazetemize konuşan Ariç, “İhraç edildiğimde AKP’li biri ‘Oh ne iyi
yaptık. Bunlara çobanlıkta yaptırmazlar’ dedi. Sadece sosyal dışlanmışlığın
değil bizi açlıkla terbiye etmek istediklerinin kanıtıydı. O insanların
ağzından çıkan söz ile ihraç edildik” dedi. Türkiye’yi “kanun hükmünde
hukuksuzluk” olarak tanımlayan Benli de, “Bu sürecin de çok yakın bir zamanda
sona ereceğini düşünüyorum. Çünkü bu kadar hukuksuz bir durum sürdürülemez”
diye konuştu.
İhracın nedeni ‘gizli’
15 Temmuz darbe girişiminden sonra
binlerce kişi KHK’lerle işinden edildi. İşinden edilenler arasında yer alan
Maile Ariç, 679 sayılı KHK ile ihraç edildiğini belirterek hiçbir gerekçe
gösterilmeden bir gecede işlerine son verildiğini söyledi. Bilgi edinme
haklarının da ellerinden alındığına değinen Ariç, “Dosyanın gizliliği gereği
cevap verilmiyor. Orada da bir sebebi bir gerekçesi yok. Politik işsizleriz.
Açığa alındığımda İzmir Bayraklı Sosyal Güvenlik Kurumu’nda işveren servisinde
şeftim. Büro Emekçileri Sendikası’nda yönetim kurulundaydım” diye konuştu.
‘Kızım çok etkilendi’
Bir kızı olduğunu ve bu süreçte onun çok
etkilendiğini dile getiren Ariç, “Benim mücadeleme biraz hayat mücadelesi
eklendi. Ama kızım TEOG sürecindeydi çok etkilendi. İstediği meslekten
vazgeçti. Çünkü çevremizde ihraç olan doktorlar var. Bu ülkeyi bırakıp gitmek
istiyor ‘Nasılsa burada boşuna çalışıyorum. Kazansam da bir şey olmayacak’
diyor. Notları düştü. TEOG’dan bir ay önce Eğitim Sen’li arkadaşlar ihraç olan
arkadaşların çocuklarını topladılar. Çocuklara zayıf oldukları dersleri vererek
dayanıştılar. Moral oldu, birbirlerini biraz iyileştirdiler. İyi bir okulu
kazandı fakat oradan daha iyi bir yeri istiyordu. Kızım hayallerinden vazgeçti”
ifadelerini kullandı.
Gözleme ve örgü bebekle
İhraç edildikten sonra pazarda gözleme
açan Ariç, “İhraç edildikten sonra insanlar yanımıza geldiğinde gözlerimizin
içine, derinlere bakıyorlardı. Ben de derinlerde yıkılmış bir Maile görmelerine
fırsat vermeden peynir satmaya başladım. Bir arkadaşımız da, pazarda satmayı
dene, dedi. Bir iki pazar denedim tutmadı. Ardından bir arkadaşımızın önerisi
ile Özkanlar pazarında gözleme açmaya başladık. İki ay boyunca pazarda gözleme
açtık. Şimdi de pazarın mahkeme süreci varmış biz de mecburen gözleme işini
bırakıyoruz. İş başvuruları yaptım fakat ihraç edildiğimizi duyanlar
vazgeçiyor. Peynir ve tereyağ satıyorum. Tezgâh açacağız. Bebek örüyorum, takı
yapıyorum” dedi.
‘Selam vermeyenler var’
Üretim yapmanın kendisini mutlu ettiğini
belirten Ariç şöyle konuştu: “Bazı yeteneklerim varmış, yeni keşfettim. Diğer
taraftan öfke de var bu öfkenin getirmiş olduğu gayret de var. Sendikal anlamda
da bu gayret mevcut. Hem alanları hem işyerlerini terk etmiyoruz. İşyerlerinde
de tabii olumsuz tepkiler alıyoruz. Görüşmek istemeyen, selam vermek
istemeyenler var. Aksine ısrarla sahip çıkanlar var. Hayatın her alanı
mücadeleye döndü. Sosyal ilişkilerimiz bile mücadeleye döndü. Bazen yorucu
olabiliyor. İleriye doğru belki kendi işim ile ilgili büro açarım.”
‘Dayanışma önemli’
Geçim sıkıntısı kaygısı yaşadıklarını
dile getiren Benli ise, şöyle devam etti: “Hatay’dan getirdiğim zeytin ve
zeytinyağını satarak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Yakın bir zamanda da imece
usulü bir yer açmayı düşünüyoruz. Bugüne kadar emek, demokrasi, özgürlük, barış
talep etmiştim. Bundan sonra da bu ilkeleri savunmaya devam edeceğim ve işsiz
kalan kamu emekçileri ile dayanışılması gerektiğine inanmaktayım” diye konuştu.
‘Darbe olsaydı yine işsizdim’
Mardin Vergi Dairesi’nde memurken ihraç
edilen Mustafa Benli ise evli ve iki çocuğunun olduğunu ifade ederek KESK’e
bağlı Büro Emekçileri Sendikası Mardin Şubesi Başkanı ve KESK dönem sözcülüğü
yaptığına değindi. 677 sayılı KHK ile ihraç edildiğini belirten Benli, “ 15
Temmuz gecesi darbe girişimini duyar duymaz ‘her türlü darbeye’ hayır yazarak
gerek kişisel gerekse de kurumsal tavrımı ortaya koydum. Çünkü biliyordum ki
darbe başarılı olduğunda ben yine işimden olacaktım. 12 Eylül döneminde
ağabeyim de işinden olmuştu” dedi.
kaynak:Cumhuriyet