20 Ocak 2018 Cumartesi

Bölge Halklarına Acı Göz Yaşı Ve Ölümden Başka Birşey Getirmeyecek Olan Efrin'in İşgaline Hayır diyelim..!


Yönetmekte her geçen gün zorlanan ve emekçilere ve muhalif kesimlere yönelik faşist baskı ve zulmünü artıran Erdoğan'ın şeflik rejimi iç politikada dikkatleri dış politikada yani Suriye Kürtlerinin kazanımlarını yok etmek için uzun süredir attığı savaş savaş çığlıklarını nihayetinde 20 Ocak 2018 tarihinde Efrin'e yönelik işgal harekatıyla savaşı gerçeğe dönüştürdü. Faşist dinci AKP iktidarı, MHP-BBP ve faşist şeriatçı cemaatlerle ittifak için de kendi egemenliklerini sürdürmek ve faşizmi pekiştirmek için başlattığı işgal harekatını, “terörle mücadele” yalanı ile gerekçelendiriyor. Saray iktidarının Suriye Kürdistan'ını işgal planı tamamıyla, Kürt özgürlük hareketinin kazanımları ezip dağıtmayı ve bölgede Sünni koridorunu güçlendirmeyi hedefliyor.
AKP-MHP-BBP'nin " Millli Mutabakat " ittifakı halk düşmanı yeni milliyetçi bir ittifaktır. İçeride, emekçiler, devrimcilere, Alevilere ve Kürtlere, dışarıda bölge halkları ve özellikle Kürklere yönelik sınır tanımaz saldırganlık ve işgal, "terörü engelleme" demagojisiyle gerekçelendiren haksız savaştır.
Çünkü; savaşının ilk gününden itibaren bölge halklarına tarifsiz acılar yaşatan, en barbar yöntemlerle kentleri yakıp yıkan IŞİD El Nusra vb. gini şeriatçı terör örgütlerinin baş destekçisi Erdoğan yönetimidir. Onları silahlandıran, emperyalist ABD ile Türkiye'de kamplar kurup eğitip-donatan ve Suriye halklarının üzerine salan da AKP iktidarıdır. Yine Suruç'ta, Ankara'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da ve daha birçok yerde cihatçı faşist çetelerin elini kolunu sallayarak, bizzat Erdoğan yönetiminin denetimi altında vahşice katliamlar gerçekleştirdiği belgeleri ile ortadadır. Bu nedenle, Efrin'e yönelik T.C. devletinin işgal harekatı üzerinden dillendirilen “terörle mücadele” söylemi tamamıyla ikiyüzlü yalandan ibarettir. Asıl terörist, Suriye'yi yerle bir eden, Menbiç'i işgal eden, emperyalist haydutlar ve onların işbirlikçileridir.
Unutmayalım ki greve çıkan işçileri “terörist” ilan eden ve grevleri OHAL'e dayanarak yasaklayan AKP iktidarı değil mi,? OHAL'le işini ekmeğini kaybettiği için direnen emekçileri polis terörü ve tutuklama-zindan ve ağır hapis cezalarıyla yıldırmaya çalışan, emekçilere açlığı ve yoksulluğu reva gören milyar dolarları savaş bütçesine ayıranlar, ve vurgun talanla servetlerine servet katan bu hırsızlar ordusunun iktidarı AKP rejimi mi? 
AKP-MHP-BBP yeni milliyetçi halk düşmanı OHAL rejimi; kendi sefil çıkarları için Suriyeli Kürtlere savaş ilan etti. Kürtleri bir kez daha arkadan hançerleyen ABD ve Rusya gibi emperyalistlerin izni ve icazeti ile başlatılan, Efrin harekatı da aynı kirli hesaplar ve çıkarlara hizmet ediyor ve hiçbir haklı-meşru yanı bulunmuyor.
Bu nedenle, işçilerin ve emekçilerin haksız ve sömürgeci bir savaşı için dökecek kanı yoktur. Aksine bölge halkları arasında düşmanlığı derinleştiren, bir avuç savaş ağasına ve emperyalistlerin hizmet eden haksız savaşlara, " haksız savaşa ve işgale hayır" diyerek halkların enternasyonalist birliği ve kardeşliği belgesini yükseltme zamanı
Erdoğan'ın önderliğinde başlatılan Efrin işgali Kürt halkına ve bölge halklarına karşı açıktan ilan edilmiş kirli bir savaştır. Başta Efrin halkı olmak üzere " Efrin İşgaline hayır" diyerek bölge halklarıyla dayanışma şiarını yükseltip yaymalıyız. Bölge halklarına acı, yıkım ve ölümde başka birşey vermeyen tersine emekçi halklara her türlü barbarlığı reva gören emperyalistlere ve işbirlikçilerine karşı, halkların eşitliği ve birliği talebi etrafında sokağa çıkarak kavgayı büyütmeliyiz.
Rojava Kürdistanı’nın İşgaline Geçit Vermeyelim..!
Kürdistan’a Sefer olur Ama Zafer Olmaz..!
20.Ocak-2018
Halkın Birliği