İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Necla
Şengül, kanser hastası Nazliye Erkan ve yüzde 77 engelli Ufuk Kişin’in
tutuklanmalarının “kasten öldürmeye teşebbüs etmek” ile eşdeğer olduğunu söyledi.
Şengül, hasta tutuklular listelerine her ay 100 kişinin eklendiğini belirtti.
İzmir’de 19 Aralık’ta yapılan ev
baskınlarında gözaltına alınan 58 kişiden tutuklanan 44 kişi arasında yüzde 77
bedensel engelli Ufuk Kişin ve kanser hastası Nazliye Erkan da yer alıyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel
Başkan Yardımcısı Necla Şengül, Ufuk Kişin ile Nazliye Erkan’ın
tutuklanmalarının kasten öldürmeye teşebbüs etmekle eşdeğer olduğunu söyledi.
Kişin’in sağlık sorunlarıyla ilgili raporlarına bakıldığında cezaevinde
yaşamını sürdürebilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Şengül, “Ufuk Kişin,
sabah ne yediğini hatırlamayacak durumda. Gerçekten böyle birinin tutuklanması
kaygı verici bir olaydır. İnsan hakları adına çok dramatik bir vaka. Günlük
ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve günlük yaşadığını bilemeyecek bir insanın
nasıl ifadesi alındı ve tutuklandı?” diye sordu.
ERKAN’IN TUTUKLANMASI KABUL EDİLEMEZ’
Nazliye Erkan’ın ışın tedavisi gördüğünü
hatırlatan Şengül, hakkında “ihbar” olmasının tutuklanmasına gerekçe
yapılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Erkan’ın tedavisinin dışarıda
yapılması gerektiğinin altını çizen Şengül, sağlık koşullarının iyileştirilmesi
için adımlar atılmasının tutuklanmasından daha önemli olduğunu dile getirdi.
Bandırma 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde rahatsızlanmasının ardından ring
aracıyla kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren tutuklu yazar Murat Saat’i
hatırlatan Şengül şunları söyledi: “Bu tür uygulamalarla cezaevindeki
insanların bir an evvel ölmesi isteniyor. Cezaevindeki hasta tutukluların
ölümüne sessiz kalınıyor. Listemize her ay 100 tane hasta mahpus
ekliyoruz”dedi.
KELEPÇELİ TEDAVİ EDİLİYORLAR
“85 yaşında insanlar var. Yani toplumda
gerçekten sağlık sorunlarıyla uğraşmaya başlayan insanların tutuklanmasında
hızlı bir artış var” diyen Şengül sözlerine şöyle devam etti: “Bu insanların
tutuklanması ciddi anlamda kaygı verici. Hasta mahpusların tedavilerinin önünde
engellerin çıkması, kelepçeli tedavi edilmeleri kaygı verici. Hastayı radyasyon
aletine alırken, ultrason çekerken bile cihaza kelepçeyle sokan bir ortamda
endişelerimiz gün geçtikçe artmakta”