AKP’nin iktidarı dönemi boyunca en çok
mağdur edilen çiftçilerin başında pancar ekicileri geliyor. 15 yıllık iktidar
boyunca Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ tarafından belirlenen şeker pancarı alım
fiyatı 3 kat artarken, mazot fiyatındaki artış 4 kat, gübre fiyatlarındaki
artış ise 5 kat oldu.
Öte yandan 2017 yılı için açıklanan
pancar alım fiyatı da enflasyonun altında kaldı.
Geçen yıl 190 TL/ton olan pancar alım
fiyatı 2017 yılı için ton başına 210 TL/ton olarak açıklandı. Alım fiyatındaki
artış oranı yüzde 10.5 seviyesinde kaldı. Buna karşılık son bir yılda mazot
fiyatı yüzde 20, kimyasal gübrelerden DAP’ın fiyatı yüzde 30, ürenin fiyatı
yüzde 40 oranında arttı. Rakamlar pancar üreticisinin üretim maliyet enflasyonu
altında ezildiğinin göstergesi.
Söz konusu dönemde pancar üreticisinin
yüzde 70 oranında azaldığına dikkat çeken Ziraat Mühendisi kökenli Milletvekili
Orhan Sarıbal şu bilgileri verdi: “1998 yılında pancar eken çiftçi sayısı 490
bin iken günümüzde 105 bine düşmüştür. Pancar ekim alanları ise 500 bin
hektardan 320 bin hektara gerilemiştir.”
TATLANDIRICI KOTASI HER YIL ARTIRILIYOR
Türkiye’de sakaroz kökenli pancar şekeri
ve belli bir kota dahilinde nişasta kökenli şeker (NBŞ) üretiliyor.
Geçen yıl kendilerine tahsis edilen
kotayı dolduramayan üreticilere ceza kesilmesine karşılık, 2017 yılında kotanın
üzerinde üretim yapan çiftçilerin ürünleri ucuza alındı. 2017’de kota fazlası
üretim A kotası fiyatı olan ton başına 210 lira yerine C kotası fiyatı olan ton
başına 110 liradan alım yapıldı.
Şeker Kanunu’nun 3. maddesine göre, NBŞ
için ülke toplam şeker kotasının yüzde 10’u kadar kota tahsis ediliyor.
Bakanlar Kurulu bu oranı, yüzde 50’sine kadar artırıp eksiltebiliyor.
Pancar üreticilerinin yaşadığı
mağduriyetler hakkındaki açıklamasında, NBŞ kotasının sürekli artırıldığına ve
artıştan en çok Cargill’in yararlandığına dikkat çeken Sarıbal şunları
vurguladı: “2015-2016 pazarlama yılında NBŞ için Şeker Kurulu tarafından 250
bin ton olarak belirlenen kota Bakanlar Kurulu’nca yüzde 25 oranında
artırılarak 313 bin tona çıkarıldı. 2016-2017 pazarlama yılında NBŞ kotası 265
bin ton olarak belirlenmiş olup; bunun 116 bin tonu (yüzde 44’ü) ABD’li gıda
devi Cargill tarafından kullanılacak.”
ÖZELLEŞTİRMEDEN VAZGEÇİLMELİ
Şeker pancarı tarımının ülke ekonomisine
çok önemli katkılar sağladığını söyleyen Sarıbal, “Pancar yalnız sanayi
hammaddesi değil, aynı zamanda besi hayvancılığında çok değerli bir yem olan
yaprak, baş ve posa ile bir yem bitkisidir” dedi.
Sarıbal önerilerini şöyle sıraladı:
■ NBŞ kotalarının artırılması
durdurulmalı ve AB kota seviyelerine uygun hale getirilmeli (Avrupa Birliği’nde
nişasta bazlı şeker kotası yüzde 5.1).
■ Şeker üretim maliyetlerini düşürmek
için pancar tarımı desteklenmeli.
■ Pancarın ekiminden şeker üretim ve
pazarlamasına kadar olan süreçte üreticilerin söz ve karar sahibi olacakları
örgütlenmeler hâkim olmalı.
■ Kamuya ait şeker fabrikalarının
özelleştirilmesinden vazgeçilmeli.
PANCARIN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
CHP’li vekil Orhan Sarıbal şeker
pancarının hayvancılık ve tarım açısından öneminin dışındaki katkılarını
bazılarını şu şekilde özetledi:
■ Ekildiği alana eşdeğer bir orman
alanına göre 3 kat daha fazla oksijen sağlar.
■ Buğdaya göre 6, ayçiçeğine göre 3,5
kat fazla katma değer yaratır.
■ Buğdaydan 13, mısırdan 8 ve
ayçiçeğinden 5 kat daha fazla istihdam yaratır.
■ Melas (doğrudan hayvan yemi olarak,
etil alkol üretiminde) ve posa gibi değerli yan ürünlere sahiptir.
■ Dekara 4 kg saf fosfat, 15 kg saf
potasyuma eşdeğer besin maddesi sağlar.
■ Kendinden sonra ekilen hububatta yüzde
20 verim artışı sağlar.
■ Çapa ve hasat dönemlerinde 250 bin
kişiye, fabrikalarda 100 gün süre ile 30 bin kişiye istihdam sağlar.