AKP ile cemaatler ve tarikatlar
arasındaki iç içe geçmiş ilişkiler yeni bir boyuta taşındı.
Hükümet, her ne kadar, Gülen cemaatini
15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardında olmakla suçlayıp destekçilerini
cezalandırma yoluna gitse de başka cemaat ve tarikatlarla ilişkilerini
sıklaştırma yolunu tercih etmiş görünüyor.
Bu tespiti doğrulayan haber Sözcü'den
Deniz Aysan'a ait. Buna göre, cemaat, tarikat ve vakıflar bundan böyle resmi
kutlama ve bayram törenlerinde protokole dahil olabilecekler.
Vergi muafiyetinden de yararlanan bu
vakıfların başkan ve temsilcileri, protokol sıralarında bundan böyle boy
gösterecek.
Bu adımın, Anayasa'daki laiklik ilkesi
ile uyumluluğu tartışılsa da, vakıflar, cemaatler ve tarikatlar resmi protokol
listesine 18. sıradan dahil edildi.
Aralarında Türkiye'nin en bilinen ve
cemaat üye sayısı hayli çok olan İsmailağa cemaatinin vakfı İlim ve Hizmet
vakfı da bulunuyor.
Bundan böyle 29 Ekim Cumhuriyet ve 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi törenlerde, bu yapıların
temsilcileri de protokol sıralarındaki yerlerini alacak.
Bakanlar Kurulunda kabul edilen “Ulusal
ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi
Günlerde Tören ve Kutlamalar Yönetmenliğinde değişiklik yapılmasına dair
yönetmelik” bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
2012 yılında çıkarılan bir yönetmelikle
bu kurumlara vergi muafiyeti de getirilmişti. Bu yönetmeliğe yapılan ekleme ile
protokole de dahil edildiler. Böylece, Türkiye’deki 265 ‘vergi muafiyetine
sahip’ vakıf protokol listesine girmiş oldu.
O listede Erdoğan'ın oğlu Bilal
Erdoğan'ın yönetim kurulunda olduğu TÜRGEV ve TÜGVA'nın yanısıra,Türkiye
Diyanet Vakfı, Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı, Türk Polis Teşkilatını
Güçlendirme Vakfı gibi kuruluşlar da bulunuyor.
Yurttaki çocuklara tecavüzle gündeme
gelen Ensar Vakfı ve aşırı dinci eğilimleri ile bilinen İsmailağa Cemaati de
protokoldeki yerini alacak gruplardan. İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı’nın
başkanı ve yönetim kurulunun kimlerden oluştuğu bilinmiyor. Ensar Vakfı’nın
başkanlığını İsmail Cenk Dilberoğlu yapıyor.
Her ne kadar AKP, Gülen grubu ile
mücadele edip bu tür yapılanmalara izin vermeyeceği ve devlete 'sızması'nın
önünü alacağını iddia etse de, çok sayıda başka dini grupların kamu kurumlarına
etkin bir şekilde sızdığı ve bu kurumların politikalarında etkin olduğu
belirtiliyor.
Hatta kurumların cemaat ve tarikatlar
arasında bölüşüldüğü, hangi cemaat ve tarikat üyelerinin hangi devlet kurumuna
yerleşeceğinin tahsisisin bile yapıldığı gelen iddialar arasında.