Kuzeybatı Suriye şehri Afrin’deki yerel
sakinler ve savaşçılar, Türk Ordusu’nun ve müttefiki Suriyeli muhalif güçlerin
Kürtlerin elindeki kuşatılmış şehre doğru ilerlemesinden dolayı yakın bir
saldırının farkında.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Kürt
Halkların Koruma Birlikleri (YPG) ile Türkiye destekli muhalif gruplar
arasındaki çatışmaların Afrin girişinden sadece 3 km mesafede tüm şiddetiyle
devam ettiğini belirtiyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Müdürü
Rami Abdulrahman, Ahval'e “Kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinden şehre
yaklaştıklarını” söylüyor.
İsmini belirtmek istemeyen bir YPG
komutanı Ahval'e, Türk Ordusu ve onun müttefiki muhalif gruplarla Afrin’in dış
mahallelerinde savaşmaya odaklanmak için, Kürt savaşçıların kırsal kesimdeki
birkaç cepheden çekildiğini söylüyor ve ekliyor “İlerlemeleri o kadar hızlı ki,
yeniden organize olmak ve Afrin şehrinin kuzeydoğu bölgesine daha fazla takviye
kuvvet getirmek zorunda kaldık.”
Türk Hava Kuvvetleri tarafından
desteklenen Türk askerleri ve muhalif gruplar, kırsal kesimin büyük kısmını
kontrol altına aldıktan sonra Afrin merkezine doğru ilerliyor.
Kürtlerin liderliğindeki Suriye
Demokratik Güçleri’nin (SDF) bir sözcüsü olan Mustafa Bali, yerel Arta radyo
kanalına “Türk Ordusu’nun ve müttefiklerinin Afrin’in Raco, Cinderes ve Bülbül
beldelerini ele geçirdiğini” söylüyor ve ekliyor “Bu bölgeler şu anda düşman ve
bizim aramızda yeni savaş alanları açıyor.”
Türk Ordusu ve Suriyeli muhalif güçler,
ABD’nin desteğine sahip YPG'yi ortadan kaldırmak maksadıyla Zeytin Dalı
Harekatı adlı sınır ötesi saldırıyı 20 Ocak'ta başlattı. Ankara, YPG'yi Türk
Ordusu ile 30 yıldan fazla bir süredir savaşan Türkiye konuşlu Kürdistan İşçi
Partisi'nin (PKK) bir uzantısı olarak görüyor.
Hem Ankara hem de Washington PKK'yı terör
örgütü olarak görüyor, ancak ABD iki Kürt grubu arasında bir ayrım yapıyor.
YPG, ABD’nin Suriye'de teröre karşı devam eden savaşında onun etkili bir
müttefiki.
Yerel yetkililer Pazar günü yaptıkları
açıklamada, hava saldırılarının kent çevresindeki büyük cephelerden geri
çekilmeye zorlaması nedeniyle, YPG savaşçılarının Afrin şehri içinde
konuşlandırıldıklarını söyledi.
Afrin'deki dış ilişkiler bölümü başkanı
Sulaiman Jaafer “Son iki gün içinde, hava saldırılarının Afrin'in dış
mahallelerine yoğunlaştığını” söylüyor ve ekliyor “Kürt güçleri son nefeslerine
kadar savaşmaya kararlı. Şu anda ilerlemelerini durdurmak için büyük direniş
operasyonları var.”
İddialara göre, YPG savaşçıları Türk
ordusu ve Suriyeli muhaliflerin ilerlemesini engellemeye yönelik son bir
girişim olarak kenti çevreleyen toprak setler yapıyor.
Afrin’de yaşayan bir gazeteci olan
Nesrin Koran “Savaş başladığında bu setleri yapmaya başladılar, ancak Türk
askerinin Afrin'e gireceği netleştiğinden, son birkaç gün içinde daha da
hızlandı” diyor ve “her an şehri kaybedebiliriz” diyerek Afrin'deki sivillerin
ve askerlerin teyakkuzda olduğunu belirtiyor.
Kürt yetkililer, sivillerin Türk Ordusu
ile birlikte savaşan İslamcı muhaliflerin kenti ele geçirir geçirmez
kendilerini hedef alabileceklerini düşündüklerini söylüyor.
Yerel yetkili Jaafar "Şu andaki en
büyük korkunun, radikal grupların özellikle Yezidilere, Alevilere ve
Hıristiyanlara karşı katliam yapması" olduğunu söylüyor ve uluslararası
toplumu hemen müdahale etmeye ve “bu Türk saldırılarını ne pahasına olursa
olsun durdurmaya” çağırıyor.
Son iki gün içinde, yerel sakinlerin
kentin kuzeydoğu kesiminden batı ve güneyine doğru kaçmalarından dolayı bir yer
değiştirme hareketi görülüyor.
“İnsanlar önümüzdeki günlerde Afrin'in
kuzeydoğu bölgesinin bir meskun mahal savaşının merkezi haline geleceğini
bekliyor” diyor, Cumartesi günü kentin batısına yerleştirilen bir grup sakinin
arasında bulunan ve yerel bir avukat olan Shekho Bello.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, son iki
gün içinde Türk bombardımanı yoğunlaşınca “Afrin'den 12 bin sivilin Nubl ve
Zahra köylerine acele ile gönderildiğini” bildiriyor. Afrin'in yaklaşık 25
kilometre güneydoğusunda bulunan Nubl ve Zahra, Suriye rejimi güçleri tarafından
kontrol edilen iki Şii köyü.
Afrin bölgesi, savaşın harabeye
çevirdiği Suriye'nin diğer bölgelerinden gelen 250 binden fazla insanı da
içinde bulunduran yaklaşık 800.000 kişilik bir nüfusa sahip.
Özellikle muhalif güçlerin bu haftanın
başlarında stratejik Midanki Barajı'nın kontrolünü ele geçirmesinden sonra
temel hizmetler önemli ölçüde azaldı.
Bello “muhaliflerin barajın ve
yakınlarındaki merkezi içme suyu istasyonunun kontrolünü ele geçirmesinden bu
yana büyük içme suyu kesintileri ile uğraşıyoruz” diyor ve ekliyor “Ayrıca
yakıt, gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlar konusunda da kıtlık var.”
Bello, Türk Ordusu’nun devam eden
ilerleyişinden haberdar olmaları nedeniyle insanların daha fazla telaşlandığını
ve umutsuz hale geldiğini söylüyor ve “durum böyle devam ederse, Afrin şehri üç
gün içinde tamamen kuşatılabilir” diye sözlerine ekliyor.
Kuzey Suriye’deki yönetim organı olan
Suriye Demokratik Konseyi eş başkanı İlham Ahmed’in “Afrin ile dayanışma içinde
yürüyüş ve oturma eylemleri düzenlemesi çağrısı” yapmasından sonra, Kürtlerin
kontrolündeki diğer yerlerde onbinlerce insan sokağa çıktı.
Kobani, Kamışlı ve diğer büyük Kürt
şehirlerindeki insanlar, “Türk Ordusu’nun Afrin'de işlediği suçlar” olarak
adlandırdıkları şeyi durdurmaları için uluslararası toplumunun hemen harekete
geçmesini talep etti.
Sırwan Kajjo