Birleşmiş Milletler'in (BM) Cenevre’deki
binası ardı ardına Türkiye'ye dair önemli konferanslara sahne oluyor. Son
olarak Türkiye’de yaşanan insan hakları ve işkence konusunda Dünya İşkence
Karşıtı Organizasyon (OMCT) ile Uluslararası Hukukçular Komisyonu (İCJ)
tarafından bir konferans organize edildi. Konferansta konuşmacı olarak ise,
Türkiye ile ilgili işkence raporu hazırlayan BM İşkenceye Karşı Özel Raportörü
Nils Melzer, İCJ Yönetim Kurulu Başkanı Massimo Frigo ile İnsan Hakları Derneği
(İHD) Yönetim Kurulu üyesi Osman İşçi yer aldı.
İlk sunumu BM İşkenceye Karşı Özel
Raportörü Nils Melzer yaptı. Türkiye’ye ilk olarak 2016 yılının sonunda
gittiğini ve 5 günlük bir süre içerisinde Ankara, Diyarbakır, Urfa ve
İstanbul’da çeşitli görüşmelerde bulunduğunu aktaran Melzer, cezaevleri ve
gözaltı merkezlerinde yaptığı incelemeler ile tanık anlatımları üzerinden bir
rapor hazırladığını, bu raporu da dün İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğunu
hatırlattı.
İşkence ve insanlık dışı uygulamalara
karşı uluslararası yasalara dikkat çeken Melzer, Türkiye’de işkence iddialarına
ilişkin tarafsız ve adil bir soruşturma yürütülmediğini söyledi. Yine insan
hakları ihlali ve özel olarak işkence meselesinde bir cezasızlığın
uygulandığının altını çizen Melzer, yüksek görevlerde çalışan birçok insanın
görevlerinden alındığını, tutuklandığını ve insanların kendilerini güvende
hissetmediklerini ifade etti.
Melzer, sadece son üç aylık süreçte bile
çok sayıda hak ihlali vakasının kendilerine ulaştığı bilgisini verdi.
‘İşkence sistemin bir parçası’
Melzer, “Bir de ziyaretimin ardından
geçen bir yıllık süreci düşünün. Durum öyle bir hal almış ki, başına kötü bir
şey gelen birisi için ‘demek ki kötü bir insan’ yaklaşımı mevcut. İşkence
sistemin bir parçasına dönmüş durumda” dedi.
İnsanları iyi veya kötü diye ayırmanın
tehlikeli sonuçlarının olacağının altını çizen Melzer, “OHAL süreci, insan haklarını
felç ediyor. Toplum ‘biz ve sizler’ diye ikiye ayrılıyor ve bu çok tehlikeli
bir durum. İnsan haklarının kutuplaşması veya ayrımcılığın düşüncede başlaması,
acil durumlar ortadan kalktıktan sonra da devam edeceği için çok tehlikeli bir
durum. Her şey kafalarda, OHAL kalksa bile bu kutuplaşmanın ortadan kalkması
kolay olmaz” dedi.
İşçi: Pasaportuma el konuldu
Konferansa video bağlantısı ile katılan
İHD Yönetim Kurulu üyesi Osman İşçi ise, OHAL’den kaynaklı pasaportuna el
konulduğu için konferansa fiziki olarak katılamadığını ifade etti. İşçi, bu
durumun aslında insan hakları savunucularına yönelik uygulamaların bir örneği
olduğunu belirtti.
Maruz kaldıkları baskıların üzerinde
duran İşçi, “İnsan hakları savunucuları olarak örneğin gözaltı merkezlerinde
yaşananları incelemek istesek de buna izin verilmiyor ya da çok kısıtlı.
Yaşanan ihlallere ilişkin açıklama yapan veya itirazlarını dile getirenler
‘hain’ veya ‘terörist’ olmakla suçlanıyor” dedi.
‘İşkenceye sıfır soruşturma’
Yaşanan işkence iddialarına ilişkin ise,
soruşturma yürütülmediğini söyleyen İşçi, “İşkenceye karşı sıfır toleras,
işkenceye karşı sıfır soruşturmaya dönmüş durumda” diye konuştu.
‘OHAL amacından farklı uygulanıyor’
Uluslararası Hukukçular Komisyonu üyesi
Massimo Frigo da, konuşmasında Olağanüstü Hal süreçlerinin devletlerin yaşanan
bir durum karşısında tekrardan normalleşmeyi sağlamak için yaptığı ve mümkün
olduğunca kısa sürmesi gereken bir durum olduğunu, ancak Türkiye’de yaşananın
bunun dışında bir durum olduğunu söyledi.
Hukukçulardan akademisyenlere kadar
birçok alanda yürütülen soruşturmalara ve baskılara dikkat çeken Frigo,
“Türkiye, OHAL yasalarından doğan hak ihlallerini araştırmak için bir komisyon
kurdu. Ama dosyalar o kadar çok fazla ki, günde 11 dava alsalar bile bunun on
yılı aşkın bir zamanda sonlanması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de davaların AİHM’e gelmeden
önce Anayasa Mahkemesi’ne gittiğini de hatırlatan Frigo, Şahin Alpay ve Mehmet
Altan’ın başvurularını hatırlatarak, “Ama geçtiğimiz aylarda yerel mahkemenin
Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayı reddettiğini de gördük. Bütün bunlar
mevcut yargı sisteminin bağımsız bir yargı kapasitesinde olmadığını gösteriyor”
dedi.