Tekstil atölyelerinin yoğunlaştığı
Seyhan İlçesine bağlı Kocaeli Mahallesi’ndeyiz. Sokak aralarında öğle molasına
çıkan tekstil işçisi çocukları görüyoruz. Çoğunluğu Suriyeli mültecilerin
çocukları. Çocuk işçiliğin yaygın olduğu bölgede, özellikle son dönemde
Türkiyelilerin yerini Suriyeliler almış. Öyle ki bir atölyede 25 Suriyeli varsa
bunun karşılığında 10 Türkiyeli çalışıyor. Çocuklarla konuştukça bu değişimin
nedenini de daha iyi anlıyoruz.
HİÇ OKULA GİTMEDİ
Evrenselin haberne göre, Sokakta
oynaması, okula gitmesi gereken 9 yaşındaki Muhammed’le konuşuyoruz. Tekstil
atölyelerinde ortacı olarak çalışıyor. 5 kardeşten 2’incisi. Yabancı bir ülkede
hiç bir güvenceye sahip olmadan yaşayan bir ailenin büyük çocuğu olmanın bedeli
olarak çalışıyor. Suriye’de çatışmalar başladığında 2-3 yaşlarında olan
Muhammed okulla hiç tanışmamış. Suriye’de savaşın okulları yıkması ve ekonomik
nedenlerle okuyamayan Muhammed, Türkiye’de ise okula gitmesinin yasak olduğunu
düşünüyor. Çevredeki mülteciler Göç İdaresinin yeni gelenlerin kaydını
yapmadığını, Muhammed’in de yabancı kimlik kartı olmadığını açıklıyorlar. Bir
yıl önce ailesi ile birlikte Türkiye’ye gelen Muhammed, hemen çalışmaya başlamış.
Kimliği olsa da olmasa da çalışmak zorunda. Günde 10 saat çalışıyor ve bunun
karşılığında haftalık 100 lira alıyor. Röportaj bitmeden Muhammed’in ağabeyi
geliyor ve kalabalık içerisinde sokak arasında koşturarak atölyeye giden dar
sokakta gözden kayboluyorlar.
ÇALIŞIRKEN YORULUYORUM
Diğer bir çocuk işçi onun adı da
Muhammed. 11 yaşında. Durumu adaşından farklı değil. 4 kardeşten en büyüğü olan
Muhammed, 1 yıldır çalışıyor ve haftada 80 lira alıyor. Annesi de doldurma
sigara satarak gelir elde etmeye çalışıyor. Anne babası Suriye’deyken ayrılmış.
Savaş nedeniyle babasından hiç haber alamadığını söylüyor. Okula gitmek
istediğini ancak paraları olmadığını söyleyen Muhammed, “Çalışırken
yoruluyorum. Çalışmak zor ama mecburuz” dedi.
TÜRKİYE’DE ÇALIŞMAYA BAŞLADI
16 yaşındaki Ahmet, Suriyeli mülteci bir
ailenin 4 çocuğundan biri. 6 ve 7 yaşındaki iki kardeşi okula gidiyor. En büyük
iki kardeş olarak tekstilde çalışıyorlar. 2 yıl önce ailesi ile birlikte
Halep’ten Türkiye’ye gelen Ahmet, 1.5 yıldır işçilik yapıyor. Şu an makineci.
7. sınıfa kadar okuyan Ahmet, Suriye’de savaş başlamadan önce okula gidiyormuş
ama savaş başladıktan sonra okul yüzü görmemiş. Suriye’de hiç çalışmadığını,
babasının işlettiği bakkalın ihtiyaçlarını karşılamaya yettiğini söylüyor. Savaştan
kaçıp Türkiye’ye geldiklerinde ise yaşamak için kısa süre içerisinde çalışmaya
başlamış. Makineci olduğu için haftada 280 lira alıyor. Ortacılık yapan 17
yaşındaki kardeşi ise 200 lira alıyor.
Okusan senin için daha iyi olmaz mı diye
sorduğumuz Ahmet, “Daha iyi ama nasıl yaşayacağız? Para yok. Kira var,
kardeşlerim okula gidiyor” diye yanıt veriyor. Küçük kardeşlerinin okumasını
istediğini dile getiren Ahmet, devam ediyor: “Hayalim doktor olmaktı.
Üniversiteye gidecektim. Ama okuma şansım yok. Burada terzi olarak devam
edeceğim” dedi. Çalışmanın zor olduğunu, bir de Suriyeli oldukları için
dışlandıklarını anlatan Ahmet, Suriye’deki arkadaşlarını, oradaki eski yaşamını
özlediğini, fırsatı olursa kendi topraklarına dönmek istediğini anlatıyor.