OHAL KHK’siyle ihraç edildikten sonra
İstanbul ve Ankara’da “işimi istiyorum” eylemleri yapan öğretmen Nazife Onay,
Şakran Cezaevi’nden yolladığı mektupta, “ 8 aydır iddianamenin hazırlanmamış
olmasının bürokratik bir engelden kaynaklanmış olduğunu düşünmüyorum. Engel
siyasidir” dedi. Onay, "Eşofmandan rahatsız olan sapkın bir öğretmen
‘ihraç edildi’ adı altında yine çalıştırılırken ben ise bir dövizle tek başıma
eylem yaptığım için 8 aydır tutukluyum. İşte iktidarın öğretmen modeli. Biz ise
gururla Fakir Baykurt ve Sabahattin Âli’lerin yolunda olduğumuzu söylemeye
devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Cumhuıriyet'te yer alan habere göre,
uzun süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve kanser riski taşıyan Eğitim
Sen üyesi Nazife Onay, Silivri Cezaevi’nden önce Sincan Cezaevi’nden sesini
insanlara ulaştırmaya çalıştığını söyleyerek şimdi ise Şakran Cezaevi’nde
olduğunu belirtti. Kendisi Silivri’deyken avukatlarının da tutuklandığını dile
getiren Onay, “Avukat Yaprak Türkmen ve Selçuk Kozağaçlı şimde tecritte
tutuluyorlar. Suçları yoksulun, emekçinin yanında yer almaları, iktidarın
suçlarını cüretle ortaya dökmeleri ve Nuriye- Semih’in avukatlığını
yapmalarıdır. Ben sekiz aydır tutukluyum. Tutuklama sebebim işimi geri istemek,
işini canı pahasına isteyen Nuriye ve Semih’e destek olmaktır. 8 aydır
iddianamenin hazırlanmamış olmasının bürokratik bir engelden kaynaklanmış
olduğunu düşünmüyorum. Engel siyasidir” ifadelerini kullandı. Her gün
gazetelerden eğitim öğretim ile ilgili haberleri takip ettiğine değinen Onay
şöyle devam etti: “400 binden fazla öğretmen adayı çaresizlik içerisinde.
İntihar etmeyenler, iş kazasına kurban gitmeyenler, stres ve kaygıya bağlı
nedenlerden yaşamdan koparılıyor. Şimdi bunlara ihraç edilenler de eklenmiş
oldu. İktidarın gözünde onurlu yaşam talebimiz bu kadar ucuzdur. Kız
öğrencilerin giydiği eşofmandan rahatsız olan sapkın bir öğretmen ‘ihraç
edildi’ adı altında yine çalıştırılırken ben ise bir dövizle tek başıma eylem
yaptığım için 8 aydır tutukluyum. İşte iktidarın öğretmen modeli. Biz ise
gururla Fakir Baykurt ve Sabahattin Âli’lerin yolunda olduğumuzu söylemeye
devam edeceğiz. Demir parmaklıklar ardında umudu örgütleyeceğiz.”
‘Kanser riski taşıyor’
Onay’ın avukatı Atalay ise müvekkilinin
sağlık sorunları yaşadığına değinerek “Kanser riski taşıyor. Düzenli olarak
kontrollere götürülerek vücudundaki kitlenin kansere dönüşüp dönüşmeyeceğinin
takip edilmesi gerekiyor. Nazife’nin kitap, yayın hakları da engelleniyor.
Eylem yaptığı için ve Nuriye-Semih eylemlerine katıldığı için hakkında 20’ye
yakın açılmış dava var. Tutuklu olduğu dosyada da suç unsuru olarak bu
söylediklerim gösteriliyor. Dosyada bir tanık beyanı var. Bu tanık başka bir
dosyada dinlendi. Beyanları ‘tanıklık değeri’ olmadığı için mahkeme tarafından
dikkate alınmadı. Buna rağmen o beyanlar üzerinden müvekkilim hâlâ tutuklu ve
davası açılmamış durumda” dedi.