Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD),
Demokrasi İçin Hukukçular (DİH), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Çağdaş
Avukatlar Grubu(ÇAG), 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle açıklama yaptı.
Cübbeleriyle Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen avukatlar, buradan
İstiklal Caddesi'nde bulunan İstanbul Barosu'na yürüdü. "Özgür savunma
bağımsız yargı istiyoruz" pankartı taşıyan avukatlar yürüyüş boyunca sık
sık "Partili yargı istemiyoruz", "Tutsak avukatlar yalnız
değildir", "Hepimiz Elçi'yiz, öldürmekle bitmeyiz" sloganları
attı.
Yürüyüşten sonra konuşan avukat Bahri
Belen, savunmanın özgürlüğüne dikkat çekti. Belen, savunma tarihinin çok
eskilere dayandığını belirterek, "Mahkemelerden hakimlerden önce savunma
vardı. Çünkü savunma canlı olan her şeyin ilk refleksidir. Avukatlar sadece
halkın hak arama refleksinin savunucuları değildir. Aynı zamanda yargı içinde
hizmet veren tüm görevlilerin sesidir. Bu nedenlerdir ki, avukatlar olmadan
yargı hiçbir iş yapamaz" dedi.
'Amaç halkı savunmasız bırakmak'
Belen'in konuşmasının ardından, basın
açıklamasını yapan avukat İlknur Alcan ise, bugüne kadar hiçbir zaman diliminde
yargının bağımsız olmadığını vurguladı. Yargının artık şekilsel olarak da
ortadan kaldırıldığını belirten Alcan, "Siyasi iktidarın en aktif silahı
ve tahakküm aracı haline geldi, savunmaya yönelik en ağır saldırıların
yaşandığı en çok avukatların tutuklandığı bir dönemdeyiz. Avukatlık mesleğine
yapılan her türlü saldırının, her hak gaspının yalnız savunmaya yönelik değil,
tüm halka yönelik olduğunun bilincindeyiz. Amaç yetkisiz güçsüz bir avukatlık
tipi yaratmak ve halkı savunmasız bırakmaktır" diye konuştu.
'Mesleğimizi yapmamız engelleniyor'
Konuşmasında tutuklu avukatlara değinen
Alcan, şöyle devam etti: "Politik gerekçelerle avukatların tutuklanması
2011 yılında 41 Kürt yurtsever avukat, 2013'te Çağdaş Hukukçular Derneği ve
Halkın Hukuk Bürosu'ndan 9 avukat tutuklanmıştır. 2017'de ise, Özlem Gümüştaş,
Sezin Uçar ve Akın Atalay tutuklanmıştır. Bu tutuklama ve gözaltılarla
mesleğimizi yapmamız engellenmeye çalışılıyor. Çalışma alanımız olan
adliyelerde dahi en ufak hak talebinde bulunmamız engelleniyor ve kolluk
güçleri tarafından saldırıya maruz kalıyoruz."
'Savunma susmayacak'
Avukatlara yönelik baskı ve saldırılara
karşı Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB), sessizliğini eleştiren Alcan, son
olarak şunları söyledi: "Bulunduğunuz mevkileri kaybetmemek uğruna
kafanızı gömdüğünüz kumdan çıkarın. Sopa abanın altında değil tepenizdedir.
Siyasi iktidar ‘uslu çocuklar’ olursanız size dokunmaz diye düşünüyorsanız çok
büyük yanılgı içindesiniz demektir. Meslek onuruna sahip çıkmak yapmanız
gerekendir. Tutuklu bulunan avukat dostlarımızın yanında olduğumuzu ve
meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılması için her alanda onların sesi
olacağız. Savunma susmayacak. "