
Eskişehir'deki Osmangazi Üniversitesi
Eğitim Fakültesi'ne elinde tabancayla gelen araştırma görevlisi Volkan Bayar, 4
akademik personeli öldürdü. "5. cenaze ben olacaktım" diyen Prof.
Ayşe Aypay, saldırgan Volkan Bayar'ın kendilerini defalarca tehdit edip
"24 kurşuna bakar bu mesele" dediğini aktardı.
Cumhuriyet gazetesine konuşan Prof. Dr.
Ayşe Aypay, "Keşke başsağlığı dileği yerine arkadaşlarımızı hayatta görmek
mümkün olsaydı. Defalarca şikayet ettik. Eşimi FETÖ'cü olduğunu suçlamasının
hemen ardından şikayette bulunduk. Volkan Bayar yüzünden çok mağduriyet yaşadık."
dedi.
"24 kurşuna bakar bu mesele"
Saldırgan Volkan Bayar'ın daha önce de
fakülte koridorlarında "24 kurşuna bakar bu mesele" dediğini aktaran
Aypay, bu sözlerin Doç. Dr. Yalçın Bay tarafından, şikayet dilekçesinde YÖK'e
bildirildiğini iddia etti.
Aypay, "Volkan Bayar, fakülte
koridorlarında eğer kendisini şikayet eden 24 kişi ona bir şey yapmaya kalkarsa
24 kurşunla bunları temizleyeceği yönünde tehdit savurdu. Ama bunlar dahi
dikkate alınmadı. Sonunda dediğini yaptı, 24'ünü öldüremedi ama 4 arkadaşımızı
öldürdü, bir kısmını bulamamış ben de onların içindeyim. Pırlanta gibi
arkadaşlarımızı keklik gibi avladı" dedi.
Prof. Dr. Aypay'ın cumhuriyet.com.tr'ye
yaptığı açıklamanın devamı şöyle:
"Rektörlük Volkan Bayar'ın iftira
dilekçelerine öyle çok itibar etti ki bu iftira dilekçelerine dayanarak başka
delil olmadan hocaları ihraç etti. Volkan Bayar hakkında işlem yapılması için
savcılığa suç duyurusunda bulunduk.
En başından beri rektörlük Volkan
Bayar'ı inanılmaz bir biçimde korudu. Volkan Bayar'ın iftira dilekçeleri
arkasında rektörlük ve Bayar arasında geçen bazı pazarlıklar var.
"Volkan Bayar'a iftira dilekçeleri
için adeta ödül verildi"
Volkan Bayar bu hocaları şikayet edip
gözaltına alınmalarına sebep olduktan hemen sonra sınav dönemi olmasına rağmen
eşi Aylin Bayar ve Volkan Bayar'a 3 hafta izin verildi. Oysa akademisyenlerin
dönem içinde izin kullanmaları kesinlikle yasaktır. Ama Volkan Bayar'a iftira
dilekçeleri için adeta ödül olarak
Eşim hakkında suç ve delil olmamasına
rağmen beş buçuk ay hapis yattı. Bu süreçte çok ağır bedeller ödedik. Her yerde
derdimizi anlatmaya çalıştık. Rektörlüğe, YÖK'e, BİMER'e, savcılığa Volkan
Bayar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Hepsi bir şekilde takipsizlik aldı.
Hiç kimse işlem yapmadı ta ki Volkan Bayar bugün eline silah alıp gelip daha
önceki tehdidini gerçekleştirene kadar.
"Dekanlık, 'polisin adamı başımıza
iş açar' dedi"
Dekanlık da işlem başlatmadı. Volkan
Bayar'ın şikayet ettiği arkadaşlarımıza da dilekçe vermeleri önerilerinde
bulunduk. Dekan Prof. Dr. Cemil Yücel'in dilekçe verecek arkadaşlarımızı
"Aman ha yapmayın, Volkan polisin adamı, Volkan başımıza iş açar"
diye engellediiğini biliyoruz. Dekan hiçbir şey yapmadığı gibi Volkan'ın
palazlanmasının da nedenlerinden biridir. Daha sonra belki aralarında kişisel
bir husumet gelişmiş olabilir. Dekan, Volkan Bayar hakkında dilekçe vermeleri
konusunda caydırıcı rol oynamıştır.
"Rektör Yardımcısı Konuk memurlara
Bayar için talimat vermiş"
Memurlar, rektörlüğe şikayet dilekçesi
vermek istediğimizde Volkan Bayar adını gördükleri anda hemen "Biz bunu
taratamayız" diyorlardı. "Taratamayız" demelerinin anlamı şu;
resmi işlem görebilmesi için belgelerin taratılması gerekiyor. Rektör
Yardımcısı Prof.Dr. Adnan Konuk memurlara talimat göndermiş. Birçok hoca
arkadaşım buna şahittir.
Doğrudan Adnan Konuk'a gittiğinde
dilekçeler sümenaltı oluyor. Ben en son dilekçemi memurlarda kavga ederek
verdim. "Ben bir doçent olarak nasıl oluyor da bir asistan hakkında
dilekçe veremiyorum?" diye feyat ettiğimde mecbur kalarak dilekçemi
aldılar. Rektörlük bu kadar Volkan Bayar arkasındaydı. Bunca şikayete rağmen
arkasında rektörlüğün olup olmadığının sorgulanmamasını gerçekten
anlamıyorum"