Açlık grevlerinin 76. gününde tutuklanan
akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, savunmalarında “Bizim
işimizden başka derdimiz yoktur” dedi. Ayrıca direnişçilerin anneleri ile
birlikte Özakça’nın KHK ile ihraç edilen eşi Esra Özakça’nın Başbakan
Yardımcısı Nurettin Canikli ile görüştükleri; görüşmede Canikli’nin OHAL
inceleme komisyonunda ilk görülecek dosyaların Gülmen ve Özakça’ya ait dosyalar
olacağı sözü verdiği öğrenildi. Canikli’nin, Özakça’nın eşi ile annesine ne
kadar ‘makul’ olduklarını ve Esra Özakça’nın da göreve iade edilmesi
gerektiğini söylediği öğrenildi.
Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasına
ilişkin Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin ifade sorgu zaptında, Başbakan
Yardımcısı Nurettin Canikli ile AKP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Yasin Aktay’ın direnişçilerin aileleriyle görüştüğü ve Canikli’nin
göreve iade edilmeleri gerektiğini söylediği ortaya çıktı. Nuriye Gülmen’in
annesi Cemile Gülmen, Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile birlikte 16
Mayıs saat 14.30’da Çankaya Köşkü’ne görüşmeye giden Esra Özakça, “Kendileriyle
çok ılımlı bir görüşme geçirmiştik. Hayatlarının çok önemli olduğunu ve
komisyonda ilk görüşülecek konulardan olduğunu söylemişlerdi ” dedi.
İki saat görüştüler
Esra Özakça, “Başka bir şeyle
ilişkilendirmediğimizi sadece işimizi istediğimizi söyledik. Komisyon ile
işlerine geri dönerlerse açlık grevini bırakırlar ama şimdi geri dönecekler
diye açlık grevini bırakma gibi düşüncelerinin olmadıklarını ifade ettik”
diyerek aktardı. İki saati aşan görüşmede Canikli ve Aktay’ın çok ılımlı
olduğunu irtibatta kalmak istediklerini söylediklerini ifade eden Özakça, “Bu
saldırıyı yapanlar ya çözmek isteyenleri boşa düşürmeye çalışıyorlar ya da
çözmek isteyenlerin gücü yetmiyor. Görüşme olumluydu sonra bir saldırı oldu ve
tutuklandılar. Şimdi canlarından enişe ediyoruz” dedi.
‘Tek derdim ekmeğim’
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne savunma
yapan Gülmen, “Ben bir örgüt talimatı ile eylem yapmıyorum. Benim tek derdim
ekmek kavgamdır” dedi. Örgüt suçlamasıyla gözaltına alınmasını haklı bir
gerekçeye dayandıramadığını, açlık grevinin 76. gününde grevi sonlandırmaya
yönelik bir eylem olarak nitelendirdiğini söyleyen Gülmen, tutuklanma talebinin
ne olduğunu merak ettiğini dile getirdi. 2 Mayıs’tan bu yana hangi eylemde suç
işlediğini bilmediğini söyleyen Semih Özakça ise eşi Esra Özakça ile birlikte
ihraç edildiğini anımsatarak ifadesine şöye devam etti: “Benim ve eşimin ekmeği
elimizden alındı. Aile düzenimiz bozuldu. Sadece elimizde işimi istiyorum
dövizi ile bir oturma eylemi yaptım. Bizim işimizden başka derdimiz yoktur. Ben
bu şekilde sesimi duyurmak istedim. Birçok kez gözaltına alınıp serbest
bırakıldım. İşimize dönseydik ve iade edilseydik bu durumların hiç biri
yaşanmamış olacaktı.”
‘Müdahale mümkün değil’
KHK ile kapatılan ÇHD Genel Başkanı Selçuk
Kozağaçlı, “Sağlık durumlarının mevcut halinde hukuken istekleri dışında hiçbir
müdahale yapılması mümkün değil” dedi. Kozağaçlı, İnfaz Kanunu’nda bilinç kaybı
esnasında tıbbi bir müdahale yapılabileceğine ilişkin düzenlemeyi, “O noktada
değiliz ve günlerce de olmayabiliriz. Her ikisi de gayet şu an da zihin
sağlığına sahipler, bilinçeleri açık şekilde bu eylemi sürdürüyorlar Müdahale
ancak saldırı ve hukuk dışı bir yaralama olarak gerçekleşebilir” diye
yorumladı.
Aileler görüşemedi
Sabahın erken saatlerinde ilk görüş izni
almak için adliyeye giden aileler, OHAL gerekçesiyle görüş izni alamadı. Gülmen
ile Özakça ile görüşebilen avukatları, ikilinin sağlık durumlarının ve
morallerinin iyi olduğunu söyledi. Hapishane idaresinin açlık grevi dolayısıyla
endişe ettiğini ve gelir gelmez ikilinin sağlık kontrolünden geçirildiklerini
aktaran avukat Anıl Arman Akkuş, “Hapishane idaresi normal rutin olarak
kontrollerini yapacağız, tıbbi müdahale yapmayacağız diyor” bilgisini verdi.
Gülmen’in üç, Özakça’nın iki kişilik F tipinde kaldığını aktaran Akkuş, “İkisi
de kendilerine yapılanın bir komplo olduğunun farkında. Hapishaneye atılmakla
direnişimizden vazgeçmeyeceğiz. İşimizi öğrencilerimizi istemeye devam edeceğiz
dediler” sözleriyle içerdeki durumu aktardı.
Tehdit iddiası
Öte yandan, Esra Özakça, Gülmen’in bazı
yakınlarının, “Nuriye’yi tutuklayacaklar. Öldürecekler. Cenazesi gelirse
evinizin camlarını kapılarını kıracaklar” diye tehdit edildiğini söyledi.