Emperyalizm ve Onların uşağı kalemşor ve döneklerin artık “devrimler döneminin bittiği” üzerine fetva verilen uğursuz dönemin sona erdiği ve dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçi halkların yeniden başlarını yukarı kaldırarak, emperyalizme ve faşizme karşı devrim ve sosyalizm için mücadele istemlerinin canlanıp-gelişmeye yöneldiği, Türkiye de AKP dinci faşizminin nezdinde faşist sermeye düzenine karşı artık yeter diyerek Haziran direnişiyle milyonların ayağa kalkarak, eşitlik-adalet ve özgürlük için sokağa çıktığı ve rüzgarın emekçilerden yana esmeye yöneldiği koşullarda ezilen ve sömürülenleri ilk olarak iktidara taşıyan ve 40 yıl işbaşında kalmasının önünü aralayan Sosyalist Ekim devriminin 96. yıldönümünü kutluyoruz. Lenin ve Stalin yoldaşlarının önderliğindeki SBKP-B’nin önderliğinde ayağa kalkan Sovyet halklarının kan-can pahasına mücadelesiyle zafere ulaşan Ekim Sosyalist Devrimi’nin yaşayan ilkeleri, kazanımları proleter devrimleri çağını pratikleştiren önderliğiyle Ekim’in ruhu, Ekim’in coşkusuyla kutluyoruz bugünü. 1917 Ekiminden bugüne Ekim Büyük Sosyalist Devriminin 100. yıllık birikimi, bize yol gösteren, ışık tutan yanlarıyla-değerleriyle kutlamalı, M-L ‘in eylem klavuzluğuyla ülkemiz devriminin görevlerine sıkı sıkıya sarılarak, Rusya’da Ekim’e giden yolun yolumuz olduğunu bilmeliyiz.
Sınıfımızın ölümsüz öğretmeni Lenin ‘in işaretiyle Stalin ve diğer yoldaşların komutasındaki ayaklanmayla o büyük kıvılcımın dünyayı sarstığı günden bu yana 100 yıl geçti. Geçen 100 yıllık süreçte, Ekim Sosyalist Devrimi’nin ilke ve kazanımları başta Troçki, Buharin, Kamenev’in olmak üzere, M-L ‘e düşmanca saldırıları, Stalin yoldaşın ölümünden sonra, Lenin ve Stalin’in şanlı SBKP (B) nin başına sinsice çöreklenen Kruşçev-Brejnev revizyonizmiyle sürdü ve Gorbaçov’la da doruğa ulaştı. Sınıf mücadelesini ret, proletarya diktatörlüğünü rafa kaldırıp, günümüzde geçersizliğini savunarak açıkça programlarından çıkarma, çok partili sosyalizm, vs. türünden saldırılarla Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin özüne ihanet ettiler ve Sovyetler Birliğini dağıtarak emperyalist kapitalizme teslim oldular.
Böylece, ilk kez Sosyalist Ekim Devrimi’nin şahsında. devrimci Marksizm, teoriden pratiğe geçti; teorinin griliği yaşamın yeşilinde hayat buldu ve aynı zamanda pratikte de doğrulandı. Bu görkemli zafer, Marksizm’in, Marksizm-Leninizm’in bir ütopya olduğu, bilimsel olmadığı, vb. türündeki burjuvazinin, oportünizmin, revizyonizmin, reformizmin iğrenç, demagojik saldırılarını, kara çalmalarını boşa çıkardı. Marksizm-Leninizm’in bilimsel bir dünya görüşü olduğunu, tarihsel ve toplumsal gelişmenin nesnel yasalarını ve gelişme yönünü doğru saptadığını… bütün yakıcılığıyla, berraklığıyla, derinliği ve zenginliğiyle dışa vurdu. Bu olgu, tarihin sayfalarına altın harflerle yazıldı.
devamı: halkinbirligi.net