17 Ekim 2017 Salı

DÜŞTÜĞÜ YERİ AYDINLATAN BİR IŞIK ÖLÜM ORUCU SAVAŞÇISI ALİ EKBER BARIŞ !

KP-İÖ’nün  Ölüm Orucu savaşçısı Ali Ekber Barış yoldaş 1970 yılında Dersimin Mazgirt ilçesi Çat köyünde yoksul bir Kürt ailesinin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı, yoksulluk nedeniyle çok sevdiği eğitimini yarıda keserek çalışmak zorunda kaldı. Yaşamı yokluk ve yoksulluk içinde geçen yoldaş geçimini sürdürebilmek için İstanbula geldi. Daha küçük yaşlarda devrimci mücadelede etkilendi ve 1996 yılında KP-İÖ ile tanıştı ve kısa bir sürecin ardında KP-İÖ’nün bir militanı olarak örgütlü mücadeleye katıldı.1997 yılında bir operasyonda yakalandı ve ağır işkencelerden geçirilerek tutuklanarak Gebze zindanına kapatıldı. Polislere yönelik askeri eylemlere katıldığı gerekçesiyle idam cezasıyla yargılanan AliEkber yoldaş zindan sürecinde kendisini geliştirmeye ve örgütün sorunlarına daha bir hakim olmaya yöneldi. devrimci görevlerine sıkıca sarılarak yerine getirmeye ve KP-İÖ’ye bağlılığını pekiştirmeye çalıştı.
Faşist diktatörlük devrimci tutsaklardan intikam almak için 20 cezaevinde aynı anda başlatılan 19 Aralık 2000 operasyonuyla zindanlarda faşist baskı, işkence, tecrit, izolasyon ve zulüm dayatmalarıyla intikam almak ve F Tipi Hücre Cezaevi uygulamasını egemen kılmak istiyordu. Çünkü devrimci muhalefetin ve emekçilerin tepkilerinin gelişip eylemlere dökülmesini önlemek, darbelemek aynı zamanda devrimci öncülerin kapatıldığı zindanlarda yükselen devrimci sesin boğulması ve etkisiz kılınması ve böylece TC devletinin gücünü gösterilmesi gerekiyordu. Egemen sınıflar bakımında zindanlarda yükselen devrimci sesin boğulması aynı zamanda demokratik halk muhalefetine karşıda devletin demir yumruğunu göstererek susku kumpasının sürdürülmesi bakımından da önem taşıyordu. Unutulmayan kanlı katliamlardan birisi olarak tarihte yerini alan operasyonda 31 devrimci katledildi ve yüzlercesi sakatlandı
İşte tamda burada faşist diktatörlükle devrimci iradenin hesaplaştığı19 aralık 2000 operasyonu devrimci ve komünistlerin omuzlarına ağır ama bir o kadarda büyük devrimci görevler yüklüyordu. Ya faşist diktatörlüğün zindanları teslim alarak F Tipi Hücre uygulamasıyla yeni Mamaklar, Diyarbakırlar yaratarak ihanet ve boyun eğme amacına yol açılacak, devrimci irade ve değerler bir yana bırakılarak kölece yaşam kabul edilecek yada her zaman olduğu gibi devrimin onuru ayakta tutularak teslimiyet ve hiçleştirme saldırısı devrimci direnişle boşa çıkarılarak ve bir kez daha faşist diktatörlüğün zindanları ihanet yuvaları haline getirme planı darbelenecek ve geri püskürtülecekti.
 İşte Büyük Ölüm Orucu eylemi faşist diktatörlüğün zindanlarda devrimci tutsaklara ihaneti ve boyun eğmeyi dayattığı koşullarda ortaya çıktı ve kısa sürede dalga dalga yayılarak binlerce devrimci tutsağı direniş içine çekti. F Tipi Hücre uygulamasıyla devrimci tutsaklara dayatılan teslimiyet ve izolasyon politikasını boşa çıkarmak ve teslimiyeti yere çalarak devrimci onuru bayraklaştırmak o koşullarda ancak kitlesel Ölüm Orucu ve SAG direnişleriyle mümkündü. Burada devrimci irade bir kez daha deneniyor ve gerçek devrimciler ile sahteleri ayrışıyordu. Ya faşizmin devrimci tutsakları ehlileştirerek birer hiç durumuna getirme amacıyla gündemleştirilen F Tipi Hücre Cezaevi saldırısına boyun eğilecek yada devrimci direnişle bu ihanet dayatması boşa çıkarılacaktı.
Örgütümüz KP-İÖ’nün de içinde yer aldığı devrimci tutsaklar faşist diktatörlüğün bu teslimiyet ve ihanet dayatma sına karşı topyekün devrimci direnişi örgütlemeye yöneldiler. KP-İÖ savaşçıları tereddütsüzce SAG ve Ölüm Orucu eylemine katıldılar.  
   Nitekim, devrim ve sosyalizme olan yüksek bağlılığı ve örgüt için kendini feda etme kararlılığı Ali Ekber yoldaşı Ölüm Orucu direnişinin ön saflarına itti ve ölüme hazır olduğunu ilan ederek kızıl bandı kuşandı. KP-İÖ’nün yılmaz savaşçılarından birisi olan AliEkber yoldaş Ö.O direnişinde görev almak için hep zorlayıcı oldu. O gönüllü bir feda eylemcisi olarak omuzlamış olduğu devrimci görevini en küçük bir tereddüt göstermeden başararak yoldaşlarına ve halkına vermiş olduğu devrim sözüne bağlı kaldı. Nice yoksulluk ve yoksunluklar içinde Ö.O direnişini yürüten AliEkber yoldaş, her koşul altında da devrimci iradenin egemen kılınacağının örneğini sundu. O devrimciliğin büyük fedakarlık, cesaret ve örgütü ve davasının başarısı için ikircimsizce ileri atılmak, görevlerin altına girmek olduğunu biliyordu. Her türlü ihanete ve düşkünlüğe cepheden tutum alarak, direnişin zaferine kilitlenerek hücresinde milim milim bedenini eriterek feda eyleminde bayrağı kale burçlarına dikmede en önde koşarak, Ö.O eyleminin 180.gününde yani direnişe başlamasının 6.ayında 18.Ekim 2002 yılında onlarca ölüm Orucu direnişçisi gibi ölümü gülerek kucaklayarak kavga bayrağını yoldaşlarına devrediyordu.
Mevsimlerin bir birini kovaladığı ve dördüncü yılını geride bırakan büyük ölüm orucu eylemidir ki zindanların Mamaklaşmasının-Diyabakırlaşmasının önünü aldı ve devrimci irade karşısında ihanet ve teslimiyet kar gibi eridi.Büyük ölüm orucu eyleminde bugüne kadar122.devrimci ölümü gülerek kucakladı ve yüzlercesi gazi olarak faşizmin saldırılarının karşısına dikilerek devrimci tutsakların ihanete ve teslimiyete asla geçit vermeyeceklerini haykırdılar.
Ölüm Orucu feda eylemcisi AliEkber Barış yoldaş, bir komünist gibi düşündü, öyle mücadele etti ve ölümü de aynı kararlıkla karşıladı. Yoldaş vasiyetine bağlı kaldı, az konuştu ve çok iş yaparak bizlere yürünmesi gereken devrimci yolu gösterdi. Bugün Ö.O direnişinde ölümü gülerek kucaklayan AliEkber yoldaşı 15.yılında anarken, onun bizlere bırakmış olduğu, KP-İÖ’yü devrimin öncü konumlarına yükseltme ve çürüklerden arınarak sağlamlaştırma vasiyetine sıkıca bağlı kalarak, uğruna ölümü gülerek kucakladığı devrim ve sosyalizm mücadelesini ileriye taşıyıp zafer yürüyüşünü hızlandırarak sürdüreceğimize söz veriyoruz.
Ö.O Direnişçisi Ali Ekber Barış Yoldaş Ölümsüzdür!
Yaşasın Büyük Ölüm Orucu Direnişimiz!
F Tipi Hücre Tecrit, İzolasyon Dayatmasına Hayır!
Zindanlar Yıkılsın, Tutsaklara Özgürlük!

Yaşasın devrim ve sosyalizm mücadelemiz!