İnsan Hakları Derneği, bugünkü Milli Güvenlik
Kurulu’nda (MGK) uzatılması görüşülen olağanüstü halin (OHAL) uzatılmaması,
aksine derhal sonlandırılması gerektiğini açıkladı.
21 Temmuz 2016’da tüm Türkiye’de ilan
edilen OHAL, bugüne dek beş kez uzatıldı. Bugünkü MGK ve ardından toplanacak
Bakanlar Kurulu ile altıncı kez uzatılması bekleniyor.
İHD’nin açıklamasında, bu süre
içerisinde meydana gelen hak ihlalleri ve hukuksuzluklar sıralandı, OHAL’in
sonlandırılması talep edildi.
İHD'nin hak ihlalleri ve
hukuksuzluklarla ilgili açıklaması şöyle:
“Anayasanın 120. ve 121. maddeleri
incelendiğinde, ancak yaygın şiddet hareketlerinin varlığı halinde OHAL ilan
edilebileceği, OHAL ilanı süresince de OHAL gerekçesine bağlı olarak ve OHAL
süresince uygulanacak kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarılacağı belirtiliyor.
“Karşı darbe sürecinin yargı üzerindeki
olumsuz etkileri ve kamu idaresinin büyük bir baskı altına alınmasıyla yargı
devre dışı kalmıştır. OHAL KHK’larını yargı denetimine tabi tutacak bir yargı
kalmadı.
“Anayasanın 121. maddesine göre OHAL
KHK’larının yayınlandıkları gün Meclis onayına sunulması gerekmektedir. Bugüne
kadar 667 ile başlayan ve 694 ile sona eren 28 adet KHK yayınlandı. 28 KHK’dan
sadece 5’i hakkında TBMM onayı alındı. 23’ü hakkında süresi içerisinde TBMM
onayı alınmadı, Anayasa ihlal edildi.
“OHAL’in Anayasaya uygun olarak ilan
edilmemesi ve çıkarılan KHK’ların TBMM onayına sunulmamasının yanı sıra bu
KHK’larla bugüne değin 306 kez 300 civarında kanunda kalıcı değişiklikler
yapılarak yasal sistem tamamen değiştirildi, OHAL rejimi kalıcı hale
getirildi.”
AVRUPA VE BM'DEN UYARI
“OHAL süresince Avrupa Konseyi İnsan
Hakları Komiseri Türkiye’yi birkaç kez ziyaret etti, bu konuda raporlar
düzenledi, Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu dört kez Türkiye’yi ziyaret etti,
raporlar yazdı.
“Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları
Yüksek Komiserinin özel raportörlerinden üçü Türkiye’yi ziyaret etti ve
raporlar düzenledi. Bu raporlarda OHAL süresince temel hak ve özgürlüklere
yönelik sözleşmelerde öngörülen kısıtlamaların ötesinde keyfi uygulamalar yapıldığı
ve bunların hızla düzeltilerek OHAL’in kaldırılması gerektiği ifade edildi.
“Türkiye’ye en önemli uyarı Avrupa
Konseyi’nden geldi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 25 Nisan 2017
tarihli Türkiye’yi siyasi denetime alan kararı oldukça önemli bir karar. Bu
kararda çok açık bir şekilde Türkiye’nin OHAL’i sona erdirmesi, düşünceleri
nedeni ile cezaevinde bulunan başta siyasetçiler olmak üzere, gazetecilerin ve
aktivistlerin salıverilmesi gerektiği belirtildi.”
OHAL BİLANÇOSU
İHD, “Cezasızlığın tamamen bir devlet
politikası haline geldiği OHAL koşullarında adalet aramanın neredeyse imkansız
olduğunu” belirterek, OHAL bilançosunu açıkladı:
667 sayılı KHK ile gözaltı süresi 30
güne çıkarıldı, 668 sayılı KHK ile gözaltının ilk 5 gününe avukat ile görüş
yasağı getirildi. 23 Ocak 2017’de yürürlüğe giren 682 sayılı KHK ile gözaltı
süresi 30 günden 14 güne indirildi, gözaltında avukat görüş yasağı bir güne
indirildi.
Adalet Bakanlığı açıklamasına göre,
Temmuz 2017 tarihi itibari ile 169 bin 13 kişi hakkında adli işlem yapılarak
gözaltına alındı, 50 bin 510’u tutuklandı, 43 bin 489’u adli kontrol ile
serbest bırakıldı, diğerleri gözaltı süresi içerisinde işlem yapılmayarak
serbest kaldı. 8 bin 87 kişi “kaçak” durumunda.
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin
Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere 11 milletvekili tutuklu, bu süre
içerisinde Yüksekdağ ile birlikte toplam beş milletvekilinin vekilliği düşürüldü.
KHK’lar ile 94 belediyeye el koyuldu,
89’u Demokratik Bölgeler Partisi’ne mensup belediyelerdi. Seçilmiş 74 belediye
eş başkanı tutuklandı, 28 HDP il eş başkanı ile 89 ilçe eş başkanı tutuklandı,
780 HDP il ve ilçe yöneticisi tutuklandı.
113 bin 440 kamu görevlisi kamu
görevinden çıkarıldı, 1852’si göreve iade edildi. Kapatılan özel kuruluşlarda
görev yapan ve çoğunluğu öğretmen olan 22 bin 474 kişinin çalışma izinleri
iptal edildi, sadece 614’ünün izni iade edildi.
HSK kararı ile 4 bin 240 hâkim ve savcı
ihraç edildi, 166’sı iade edilmiştir.
48 özel sağlık kuruluşu kapatıldı, ikisi
geri açıldı. Kapatılan özel eğitim/öğretim kurumları (okul, kurs, pansiyon,
yurt gibi) 2 bin 325. 15 özel üniversite kapatıldı, 19 sendika ve
konfederasyonun faaliyetlerine son verildi.
Devlet tarafından el konularak kayyum
atanan şirket sayısı 969. Bunların ekonomik büyüklüğü 41 milyar lira civarında.
Çalışan işçi sayısının 47 bin civarındaydı.
Yazılı ve görsel medya başta olmak üzere
kapatılan basın yayın kuruluşu 185 oldu. Sadece 23’ünün açılmasına izin
verildi. Halen 174 gazeteci tutuklu. 2016 yılında sarı basın kartı iptal edilen
gazeteci sayısı 889.
OHAL süresince 1412 dernek ve 139 vakıf
kapatıldı.
(Kaynak: Bianet)