13 Ekim 2017 Cuma

İstanbul-Kadıköyde“Nuriye ve Semih yaşayacak!” Eylemi..!

Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, İstanbul Kadıköy’de gerçekleştirdiği eylemle, açlık grevinin 219. günündeki tutsak direnişçi kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın serbest bırakılmasını ve taleplerinin kabul edilmesini istedi. Eyleme Yüksel direnişçileri Acun Karadağ ve Veli Saçılık da katıldı.
Saat 19.30’da Süreyya Operası önünde toplanan kitle alkışlar ve “Nuriye, Semih Yaşayacak!”, “Yaşasın Yüksel direnişimiz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarıyla eylemi başlattı.
“Tarihsel bir direnişe tanıklık ediliyor”
Sloganların ardından söz Yüksel direnişçisi Acun Karadağ’a verildi. “Yüksel direnişinin sıcaklığıyla hepinizi kucaklıyorum” diyerek söze başlayan Karadağ, “Türkiye ve dünya tarihsel bir direnişe tanıklık ediyor. Nuriye ve Semih 219 gündür açlık grevinde, Yüksel direnişinin 339. gününde. Saldırılara rağmen direniş sürüyor” dedi. “Direniş gücünü haklılığından alıyor” diyerek sözlerine devam eden Karadağ “Bizi açlığa mahkûm etmek isteyen AKP iktidarına siz bizi işten atamazsınız çünkü iktidarı hak etmiyorsunuz, bizi yönetemiyorsunuz dedik” ifadelerini kullandı. Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinin 76. gününde tutuklandığını hatırlatan Karadağ, sürdürdükleri eylemlerinde gaz, cop, plastik mermiler ve TOMA’larla saldırıya uğradıklarını, gözaltı saldırılarıyla karşılaştıklarını anlattı.
“Emperyalist kurumlara değil size güveniyoruz”
“Gözaltından çıktığımızda geldik yine aynı meydanda oturduk” diyen Karadağ, Gülmen’in 17 gündür Ankara Numune Hastanesi’nde zorla müdahale tehdidi altında tutulduğunu, kendilerinin de gece gündüz hastane önünde nöbette olduklarını belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) AKP iktidarından Gülmen ve Özakça için savunma istediğini söyleyen Karadağ, “Biz onlara güvenmiyoruz. Biz size güveniyoruz. Emperyalizmin örgütlerine güvenmiyoruz. Açlık grevinin sonlanması, Nuriye ve Semih’in işlerine iadesi, yaşamaları size bağlı” diyerek kitleye seslendi. “Nuriye ve Semih’in canı sırtımızda” diyen Karadağ sözlerini “Nuriye ve Semih yaşayacak. Vallahi de billahi de biz kazanacağız” diyerek sonlandırdı.
“Korkularını büyütmeye devam edeceğiz”
Yüksel Caddesi’nin bir diğer direnişçisi Veli Saçılık da Yüksel Caddesi’nden selamlar getirdiğini söyleyerek, bugün de direnişte 3 kişinin gözaltına alındığını aktardı. “Çok şiddetli saldırıyorlar. Biz de çok şiddetli direniyoruz” diyen Saçılık, Kadıköy’de Nuriye ve Semih için yapılan eylemleri takip ettiklerini ifade etti. “Bu dayanışma çok saygı değer bir dayanışma” diyen Saçılık, daha önceki eylemlerin “Nuriye ve Semih demek yasak” dayatmasıyla saldırılara uğradığını hatırlattı. Bu yasağa boyun eğilmesi durumunda çok şeyin kaybedileceğine dikkat çeken Saçılık “Biz nefes almak ve özgür olmak istiyoruz. 140 gündür Yüksel’deki insan hakları anıtı esir. Böyle demek istiyorlar ki ülkede insan hakları yok, bizim istediğimiz olur. Biz de diyoruz ki hayır! Diktatörlük çekip gidecek, elimiz kolumuzu sallayarak gezeceğiz” dedi. Nuriye ve Semih’in savunma hakkının da engellendiğine dikkat çeken Saçılık, mahkemeye getirilmemelerine, duruşma öncesi avukatlarının gözaltına alınarak tutuklandığına değindi. Bu saldırıların sebebinin iktidarın direnişten duyduğu korku olduğunu ifade eden Saçılık “Biz Yüksel’de onların korkularını büyütmeye devam edeceğiz. Hep ayakta kalacağız” dedi.
“Devrimci avukatlar yargılanamaz!”, “Savunma hakkı engellenemez!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganlarının atıldığı eylemde okunan basın açıklamasında ise OHAL’in uzatılmaya çalışılmasına tepki gösterilerek Yüksel direnişinin başlangıcı hatırlatıldı. Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasıyla onlar için yapılan dayanışma eylemlerine de polis saldırıları gerçekleştiği hatırlatılan açıklamada, işkencenin topluma korku salmak amacıyla yapıldığına dikkat çekildi.
Gülmen ve Özakça’nın avukatlarının tutuklanması, Gülmen’in numune hastanesine kaçırılışı gibi saldırıların hatırlatıldığı açıklamada, Gülmen’in refakatçi hakkının da çabalar sonucu ancak 2 gün önce sağlandığı aktarıldı.
Açıklama OHAL Komisyonu’nun direnişçilerin dosyalarını incelemesi, serbest bırakılmaları ve taleplerinin kabul edilmeleri istenerek sona erdi. Direnişçilerin 20 Ekim’de görülecek duruşmasına katılım çağrısı da gerçekleştirildi.
Açıklamanın okunmasının ardından eylem sona ererken, Kamu Çalışanları Birliği’nin (KÇB) Yüksel direnişçilerinin de katılımıyla gerçekleştirdiği panele çağrı yapıldı.