Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, İstanbul
Kadıköy’de gerçekleştirdiği eylemle, açlık grevinin 219. günündeki tutsak
direnişçi kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın serbest
bırakılmasını ve taleplerinin kabul edilmesini istedi. Eyleme Yüksel
direnişçileri Acun Karadağ ve Veli Saçılık da katıldı.
Saat 19.30’da Süreyya Operası önünde
toplanan kitle alkışlar ve “Nuriye, Semih Yaşayacak!”, “Yaşasın Yüksel
direnişimiz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarıyla eylemi başlattı.
“Tarihsel bir direnişe tanıklık
ediliyor”
Sloganların ardından söz Yüksel
direnişçisi Acun Karadağ’a verildi. “Yüksel direnişinin sıcaklığıyla hepinizi
kucaklıyorum” diyerek söze başlayan Karadağ, “Türkiye ve dünya tarihsel bir
direnişe tanıklık ediyor. Nuriye ve Semih 219 gündür açlık grevinde, Yüksel
direnişinin 339. gününde. Saldırılara rağmen direniş sürüyor” dedi. “Direniş
gücünü haklılığından alıyor” diyerek sözlerine devam eden Karadağ “Bizi açlığa
mahkûm etmek isteyen AKP iktidarına siz bizi işten atamazsınız çünkü iktidarı
hak etmiyorsunuz, bizi yönetemiyorsunuz dedik” ifadelerini kullandı. Gülmen ve
Özakça’nın açlık grevinin 76. gününde tutuklandığını hatırlatan Karadağ,
sürdürdükleri eylemlerinde gaz, cop, plastik mermiler ve TOMA’larla saldırıya
uğradıklarını, gözaltı saldırılarıyla karşılaştıklarını anlattı.
“Emperyalist kurumlara değil size
güveniyoruz”
“Gözaltından çıktığımızda geldik yine
aynı meydanda oturduk” diyen Karadağ, Gülmen’in 17 gündür Ankara Numune
Hastanesi’nde zorla müdahale tehdidi altında tutulduğunu, kendilerinin de gece
gündüz hastane önünde nöbette olduklarını belirtti. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin (AİHM) AKP iktidarından Gülmen ve Özakça için savunma istediğini
söyleyen Karadağ, “Biz onlara güvenmiyoruz. Biz size güveniyoruz. Emperyalizmin
örgütlerine güvenmiyoruz. Açlık grevinin sonlanması, Nuriye ve Semih’in
işlerine iadesi, yaşamaları size bağlı” diyerek kitleye seslendi. “Nuriye ve
Semih’in canı sırtımızda” diyen Karadağ sözlerini “Nuriye ve Semih yaşayacak. Vallahi
de billahi de biz kazanacağız” diyerek sonlandırdı.
“Korkularını büyütmeye devam edeceğiz”
Yüksel Caddesi’nin bir diğer direnişçisi
Veli Saçılık da Yüksel Caddesi’nden selamlar getirdiğini söyleyerek, bugün de
direnişte 3 kişinin gözaltına alındığını aktardı. “Çok şiddetli saldırıyorlar.
Biz de çok şiddetli direniyoruz” diyen Saçılık, Kadıköy’de Nuriye ve Semih için
yapılan eylemleri takip ettiklerini ifade etti. “Bu dayanışma çok saygı değer
bir dayanışma” diyen Saçılık, daha önceki eylemlerin “Nuriye ve Semih demek
yasak” dayatmasıyla saldırılara uğradığını hatırlattı. Bu yasağa boyun eğilmesi
durumunda çok şeyin kaybedileceğine dikkat çeken Saçılık “Biz nefes almak ve
özgür olmak istiyoruz. 140 gündür Yüksel’deki insan hakları anıtı esir. Böyle
demek istiyorlar ki ülkede insan hakları yok, bizim istediğimiz olur. Biz de
diyoruz ki hayır! Diktatörlük çekip gidecek, elimiz kolumuzu sallayarak
gezeceğiz” dedi. Nuriye ve Semih’in savunma hakkının da engellendiğine dikkat
çeken Saçılık, mahkemeye getirilmemelerine, duruşma öncesi avukatlarının
gözaltına alınarak tutuklandığına değindi. Bu saldırıların sebebinin iktidarın
direnişten duyduğu korku olduğunu ifade eden Saçılık “Biz Yüksel’de onların
korkularını büyütmeye devam edeceğiz. Hep ayakta kalacağız” dedi.
“Devrimci avukatlar yargılanamaz!”,
“Savunma hakkı engellenemez!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganlarının
atıldığı eylemde okunan basın açıklamasında ise OHAL’in uzatılmaya
çalışılmasına tepki gösterilerek Yüksel direnişinin başlangıcı hatırlatıldı.
Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasıyla onlar için yapılan dayanışma eylemlerine
de polis saldırıları gerçekleştiği hatırlatılan açıklamada, işkencenin topluma
korku salmak amacıyla yapıldığına dikkat çekildi.
Gülmen ve Özakça’nın avukatlarının
tutuklanması, Gülmen’in numune hastanesine kaçırılışı gibi saldırıların
hatırlatıldığı açıklamada, Gülmen’in refakatçi hakkının da çabalar sonucu ancak
2 gün önce sağlandığı aktarıldı.
Açıklama OHAL Komisyonu’nun
direnişçilerin dosyalarını incelemesi, serbest bırakılmaları ve taleplerinin
kabul edilmeleri istenerek sona erdi. Direnişçilerin 20 Ekim’de görülecek
duruşmasına katılım çağrısı da gerçekleştirildi.
Açıklamanın okunmasının ardından eylem
sona ererken, Kamu Çalışanları Birliği’nin (KÇB) Yüksel direnişçilerinin de
katılımıyla gerçekleştirdiği panele çağrı yapıldı.