12 Ekim 2017 Perşembe

Kod-A işçileri: Tehdit, sürgün ve işten atmalara son verin..!

Bilişim sektöründe faaliyet gösteren ve Türk Telekom, İBB, Merkez Bankası gibi büyük kamu kurumlarına dijital arşiv sağlayan Kod-A şirketinde sendikalı oldukları için işten atılan işçiler, Şirketin Maslak’ta faaliyet gösterdiği Teknokent binasının bulunduğu İTÜ yerleşkesinin ana giriş kapısında sendikal haklarına sahip çıkmak için eylem yaptı.
Eylemde, "Kod-A işçisi yalnız değildir", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Sendika hakkımız engellenemez" ve ayrıca "Tüpraş'ı unutma, unutturma" sloganı da atıldı.
Eylem, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenler için düzenlenen saygı duruşuyla başladı. Ardından söz alan DİSK genel başkanı Kani Beko "İşyerlerinde uluslararası standartlar uygulanmadığı sürece işçiler ölmeye devam edecekler. Ne kadar haklı olduğumuz Aliağa'da ortaya çıktı. Keşke haklı olmasaydık da işçilerimiz ölmeseydi. İş cinayetlerinde Türkiye Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olmak istemiyorsa mutlaka ama mutlaka uluslararası çalışma örgütü kriterlerine uygun önlemler alınmak zorundadır. Kod-A işçileri anayasal haklarını kullandıkları için sendikalı oldular. Sendika anayasal haklarıdır. Sayın başbakan 'sendikalara üye olun demişti ancak işten atılan işçiler de ortada. Siz sadece işçilere sendika üyesi olun demekle yetinmemelisiniz. Bu işçi kardeşlerimize sahip çıkmak sizin birinci derecede görevinizdir." dedi."SİZİN YAPTIĞINIZ SOSYAL CİNAYETTİR"
Beko ayrıca "Milyonlarca işçi açlık sınırının altında çalışmaktadır. Bir de siz, işçiyi sendikalı oldukları için işten atıyorsanız sizin yaptığınız sosyal cinayettir. Bu ülkenin çalışma bakanı, başbakanı var. Dolayısıyla başbakanın da çalışma bakanının da işten atılan işçilere sahip çıkması gerekmektedir. 10 günden bu yana onurlu bir şekilde direniş sergileyen Kod-A işçilerine yardımcı olan, onların yanında yer alan dostlarına teşekkür ediyorum. Yaşasın Kod-A işçilerinin direnişi, yaşasın Sosyal İş sendikamız, yaşasın DİSK, yaşasın işçilerin birliği, yaşasın halkarın kardeşliği" ifadelerini kullandı.
"AKSİ TAKDİRDE DİRENİŞİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Basın açıklamasını okuyan Sosyal İş Sendikası genel başkanı Metin Ebetürk ise, “Kod-A Bilişim işçileri, Anayasal haklarını kullanarak Sosyal-İş Sendikası’na üye oldu. Sendikamız, toplu iş sözleşmesi için gerekli yasal koşulları sağladı. Ancak Kod-A işvereni masaya oturmak yerine, sendikal haklarımıza yönelik bir saldırı başlattı. Tehdit, baskı, sürgün ve işten atmalara son verin. Yetki itirazı davasını geri çekin. Sendikal haklarımıza saygı gösterin. Toplu iş sözleşmesi masasına oturun. Aksi takdirde haklı direnişimizi, dostlarımızın desteği ve dayanışması ile büyütmeye devam edeceğiz. Yanı başımızda direnen TÜMTİS ve DHL işçileri ile dayanışmamız büyüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) rektörlüğünü de, sendikal haklara yönelik bu saldırıyı kınamaya davet ediyoruz" dedi.
"İŞVEREN ANAYASAL SUÇ İŞLEMEKTE"
Konuyla ilgili İleri Haber'e konuşan direnişçi işçilerden Tugay Güngör, süreci şu şekilde anlattı:
"Bizim burada bulunma amacımız bu süreçte yapılan haksızlıklar. 2016 yılında gelen asgari ücretten sonra yemek ve yol ücretlerimizin de alınmasından dolayı, biz de buna direnmek için sendikalı olmaya karar vermiştik. İzmir kanadında 2016 yılında başlayan sendikalaşma, 2017'de İstanbul'la da koordinasyonun kurulmasının ardından gelişti. Sendika örgütlenmesine ilişkin çoğunluk yakalandıktan sonra ise, sendikal örgütlenmeyi başlatan arkadaşlar şirket yönetimi tarafından sürgün niteliğinde, gidemeyeceği bölgelere yollamaya başladı. Mesela, İstanbul'daki arkadaşları gidemeyecekleri bölgelere, İzmir'deki arkadaşları Ankara'ya göndermeye başladı. Oluşan ek külfeti ve maddi zarar da karşılanmadı ve söz konusu arkadaşlar sendikal faaliyet yürütmekten ötürü işten çıkarıldı.
Biz 10 kişi olarak işten atıldık, şu an ise içeride hala baskılar devam ediyor. Güneşli'de bir Kod-A direniş sokağı oluşturduk, oturma eylemi yapmaktayız ve hakkımızı alana kadar gitmeyeceğiz. İşveren anayasal suç işlemekte. Anayasal suç işlemeyi bırakıp, bize işlerimizi verip toplu sözleşmeye oturduğu takdirde eylemimiz son bulacaktır."
KANİ BEKO: ARKADAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ
DİSK genel başkanı Kani Beko ise İleri'ye yaptığı açıklamada "DİSK'e bağlı Sosyal İş sendikamız Kod-A işletmesinde çalışan işçi arkadaşlarımızı sendikalı yaptıktan sonra işlerinden atıldılar. 10 günden bu yana işten atılan arkadaşlarımızın iş başı yapabilmeleri için başta Sosyal İş sendikamızın genel başkanı ve biz de konfederasyon olarak arkadaşlarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bugün buradaki amacımız, atılan işçi arkadaşlarımızın iş başı yapmalarını sağlamak. Tabii ki Sosyal İş sendikamız burada yetkili bir sendika. İç barışı da sağlayarak bir toplu iş sözleşmesi yapmak için burada eylemimizi yapacağız. Şunu da söylemek isterim, biliyorsunuz dün Aliağa'da TÜPRAŞ fabrikasında 4 işçi arkadaşımızı kaybettik. 2016 yılında 2000'e yakın işçi malesef bu iş cinayetlerinde öldüler ve bunların 56 tanesi çocuk. Dolayısıyla öncelikle ölen arkadaşlarımızın ailelerine baş sağlığı dileklerimi iletiyorum ve işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin de devlet tarafından bir an önce alınmasını da buradan talep ediyorum." dedi. SOSYAL İŞ GENEL BAŞKANI METİN EBETÜRK: ANAYASAL HAKLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ
Sosyal İş Sendikası genel başkanı Metin Ebetürk ise, açıklamasında "Bu eylemin asıl amacı anayasal haklarını kullanan Kod-A bilişim işçilerinin bu anayasal haklarına saygı gösterilmeyerek kendilerinin baskı, tehdit ve sürgünlere maruz bırakılması. Bizim isteğimiz, işverenin toplu sözleşme masasına oturmasıdır. Ancak işveren işçilerin bu anayasal haklarına saygı duymak ve gerekli adımları atmak yerine işçileri baskı ve tehdit yoluyla sindirmeye çalıştı. Yasal çoğunluğu almış olmamıza rağmen itiraz davası açtı. Biz bunun çözüme ulaşmasını ve toplu sözleşmenin yapılması için eylemimizi yapıyoruz. Bu bizim sendikal ve anayasal hakkımız, bu nedenle buradayız" ifadelerini kullandı.