İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karşı kadro ve geriye dönük ilave
tediye davası açtıkları için işten atılan 271 işçiden biri de 2 çocuk babası
Mahir Kılıç’tı. Belediye tarafından "verimlilik ve performans
yetersizliği" gerekçe gösterilerek işten atılan Kılıç, arkadaşlarının
desteğiyle sürdürdüğü açlık grevi eyleminin 7'nci gününe girdi. Mezopotamya
Ajansı’na Kılıç, KHK ile ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih
Özakça’nın duruşmasına katılmak için aldığı izin nedeniyle işten atıldığını
söyledi.
İşten
atılma süreci ve sonrasını anlatan Kılıç, çıkarılırken hiçbir tazminat
ödenmediğini ve işsizlik maaşı alamadığını kaydetti. Kendisine açlık grevine
girmekten başka çare bırakılmadığını kaydeden Kılıç, kadro beklerken işinden
edildiğini söyledi.
'İŞİME GERİ
DÖNMEK İÇİN MÜCADELE VERİYORUM'
İşçilerin
açtığı kadro davaları yavaş yavaş kazanıldıkça İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin
bunu tehlike olarak gördüğünü dile getiren Kılıç, "CHP Genel Başkanı Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu, her platformda, basın açıklaması, panellerde 'Taşeron
sorununu biz bitireceğiz, kadroyu biz vereceğiz' diyor. Fakat kadro beklerken
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bizi kapının önüne koymayı tercih
etti. Yapılan bir yanlış, haksızlık, hukuksuzluk var. Bu adaletsizlik ve
hukuksuzluğa bir an önce son verilmesini istiyoruz. Aziz Kocaoğlu'ndan tek
beklentimiz var. Yapmış olduğu hatadan geri dönmesini istiyoruz. İşime geri
dönmek için bu mücadeleyi veriyorum" diye konuştu.
'Kemal
Kılıçdaroğlu'ndan gelecek adımı bekliyorum'Açlık grevine başladığı gün 6
arkadaşının Kılıçdaroğlu ile görüşme sağladıklarını ve görüşme sonucunda
ilgileneceklerini dile getirdiklerini aktaran Kılıç, şimdilik Kılıçdaroğlu'ndan
gelecek olumlu adımı beklediğini belirtti. Herhangi bir olumlu dönüş oluncaya
dek açlık grevini sürdüreceğini belirten Kılıç, "Şu an açlık grevimi 60
gün olarak belirledim. Eğer olumlu bir sonuç gelmezse 61'inci günde suyu ve
şekeri de keseceğim. Ölüm orucu direnişine geçeceğim. Artık bu işin dönüşü yok.
İstediğimiz tek şey çocuklarımızın hayat standartlarını bir tık yukarı taşımak.
Bu davayı açarken kimseden siyasi, şahsi çıkar gözetmedik" dedi.
'İşçilerin
arkasında sendika yok'
İşten
atılan bütün işçilerin DİSK Genel İş Sendikası'na üye olduklarını hatırlatan
Kılıç, sendikaya da eleştiride bulunarak, işçilerin haklarının savunulması
gerektiğini söyledi. Kadro ve ilave tediye davası açan 271 işçiye sahip
çıkılmadığını kaydeden Kılıç, "Yemiş oldukları bir sermaye var sermayeleri
bitti tükendi. Artık insanların kendilerine güvenleri kalmadı. İşçiler artık
biliyorlar ki arkalarında sendika yok. Bizde diyoruz ki; sermaye artık bitti
gelin bu ayıbı temizleyin" şeklinde konuştu.
'İşimize
geri dönene kadar direneceğiz'
Açlık
grevindeki Kılıç’a destek için her gün yanına giden Barış Kaya ise, belediyenin
özel şirketi İZELMAN'da 12 yıldır engelli kadrosunda çalışırken aynı gerekçeyle
işten atıldığını söyledi. 6 ay önce teknisyenlik göreviyle ödüllendirildiğini
aktaran Kaya, Büyükşehir Belediyesi ile sendika arasında imzalanan yeni iş
sözleşmesinde işçinin işten atılmaması kuralı olduğunu ve yapılan sözleşmenin
altında belediye başkanın da imzası olduğunu kaydetti. Kaya, şöyle devam etti:
“25 yıldır bu belediyede çalışan, emek veren kadın arkadaşlarımız işten
çıkarıldı. Belediyenin her kurulunda emekleri var. Yani belediye bürokratları,
başkanları belediyenin yanından geçmezken, onlar burada emek harcıyorlardı.
Nereden bakarsanız
bakın çok haksız ve adaletsiz bir tutumla işten çıkarıldık. İnsanların kadro
haklarını ellerinden almış oldular. Bizde Mahir arkadaşlarımızla birlikte sabah
akşam işimize geri dönene kadar burada direneceğiz."