MESS grup sözleşmesinde ara bulucu
süreci geride kaldı, MESS yüzde 3.2’lik zam teklifini sadece yüzde 6.4’e
çıkardı. Türk Metal de önce kent meydanlarında kitlesel açıklamalar, ardından
da fabrikalarda 5 dakika donma eylemi yaptı. Daha ileri, üretime etki edecek
eylem kararları alınmasını isteyen Kocaeli’deki Çelik Halat, Kalibre Boru ve
Federal Mogul işçileri, OHAL’e sığınan sendikacıları uyarıyor. Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın “OHAL’i patronlar için ilan ettik” sözlerini hatırlatan işçiler,
“Madem ki hükümet OHAL’i işverenlerin hakkı için ilan etti, o zaman grevi de
biz kendimiz için ilan edelim” diyor.
Türk Metal Başkanlar Kurulundan çıkan
açıklamanın işçilerin beklentisini karşılamadığını belirten bir Çelik Halat
işçisi, işçilerin daha kararlı eylemler istediğini dile getirdi. Çelik Halat’ta
5 dakikalık durma eyleminin gerçekleşmediğini ifade eden işçi, “Halbuki sendika
örgütlü olduğu her fabrikada bunu başarabilmeliydi. Fabrikada herkeste gergin
bir bekleyiş var. Eğer bu sözleşme süreci istediğimiz gibi sonlanmazsa
sendikanın bu fabrikada kalmayacağını, anında istifa edeceğimizi temsilcilere
çok defa söyledik. Sendika eğer temsiliyet istiyorsa temsilcimiz gibi hakkımızı
savunsun” dedi.
BU RAKAMI VERMEK İŞÇİYLE DALGA GEÇMEKTİR
Sözleşme sürecine dair fabrikalarında
iki farklı eğilimin olduğunu vurgulayan Federal Mogul işçisi ise şunları
söyledi: “Fabrikamızda bir kesim bu sözleşme sürecinin bir inandırıcılığının
olmadığını, işverenle sendikanın iş buraya gelmeden anlaştığını söylüyor. Bir
kesim ise metal grevinden sonra artık sendikanın buna cesaret edemeyeceğini
dile getiriyor. Genel olarak bir umutsuzluk hakim fakat bu umutsuzluk başka
türlü bir cesaret yaratıyor bizde.”
Asgari ücrete yüzde 14’lük bir zam
geldiğini hatırlatan işçi, “MESS ikinci teklifini yüzde 6.4 olarak açıklayınca
biz sadece güldük, çünkü bu bizimle dalga geçmektir. Ama onlara bunu
hissettiren de bizim bu zamana kadar işveren karşısında örgütsüz oluşumuzdur.
Patronlar ‘Yüzde 6.4 de versek çalışmak zorundalar’ diye düşünüyor ama biz
burada ortalama 2 bin lira ücret alıyoruz. Buradan çıkıp nereye girsek bu
parayı alacaksak o zaman neden bu ağır iş kolunda çalışmaya devam edelim” dedi.
‘BU SORUN GREVSİZ ÇÖZÜLMEZ’
Kocaeli’de yapılan eyleme katıldığını
söyleyen işçi, “Eyleme katıldık fakat orada attığımız sloganlarda tek bir şey
vardı: Grev istiyoruz. ‘Bu işler sokaklarda basın açıklamasıyla olmayacak. Bu
iş anca grevle çözülür’ dedik. 16 senedir aynı fabrikada çalışıyorum. Biz sendikaların
da temsilcilerin de neler yaptığını ve neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz.
O yüzden artık hak kayıplarına karşı sabrımız kalmadı. En basit örneği,
fabrikada yangın çıktı. 3 gün işe gitmedik, ücretli izin olacağına bizim yıllık
izinlerimizden kesildi. Şube başkanı geldi sorduk niye böyle oldu diye. İşveren
zarar etti dedi. Kardeşim bu memlekette işçinin zarar etmesi ne olacak peki?
Sen sendikasın, işçi sendikasısın, işverenin değil işçinin zararını
düşüneceksin. Buradan sizin aracılığınızla bir kez daha söylüyoruz açlık
sınırının altında yaşayan metal işçisi patronun yüzde 6’lık zammına karşı
sendikaya grev çağrısı yapıyor. Bu iş grev olmadan çözülmeyecek, biz hakkımızı
üretimi durdurmadan alamayacağız. Bunu da ancak birleşirsek yapacağız” diye
konuştu.
‘OHAL’İ BAHANE ETMEYİN’
Metal işçileri ne diyor?
Metal işçileri ne diyor?
Türk Metal’in 5 dakikalık “durma”
eyleminin kendi fabrikalarında da yapıldığını dile getiren Kalibre Boru işçisi
de “Bu eylem 5 dakikalıktı. Yani aslında bu bir uyarı eylemiydi. Sendika da 5
dakikalık duruş eylemleriyle bizim öfkemizin söneceğini sanıyorsa yanılıyor.
Çünkü belli ki bu işin sonu greve gidiyor. Grev kararı alınmazsa sendikalar da
yetkisini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Grev kararı alındığında biz grev
ilan ettik ama devlet OHAL koşullarında grevi yasakladı gibi bir bahaneyle
karşı karşıya kalmamak için de şimdiden sendikayı zorlamamız lazım. Madem ki
Hükümet OHAL’i işverenlerin hakkı için ilan etti o zaman grevi de biz kendimiz
için ilan edelim. Metal işçisi mücadeleden öğrenen bir işçi, bu umutsuzluğa
karşı dirençli olmak zorundayız.”
Kaynak:Evrensel