15 Ocak 2018 Pazartesi

Nazım Hikmet 116. Yaşında Emekçilere Sınıf Bilinci Taşımaya Devam ediyor: Bu Dünyada Ben Komünistim Diyen Bir Nazım Hikmet Geçti..!

"Seni Düşünmek
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum"
1902 yılında dünyaya geldi. 61 yıl sömürü ve zulme karşı örgütlü savaşım yürüttü. Uzun yıllar zindanlarda tutuldu, sürgünde yaşamak zorunda kaldı ve 61 yaşında 1963 yılında çok sevdiği Sovyetler Birliğinde yaşama gözlerini kapadı. Nazım kavganın, eşitliğin, özgürlüğün şairiydi. O kalemini hep işçi ve emekçilerin kurtuluşu için kullandı.
Nazım, şiirlerinde, sadece şiirlerinde de değil, hayatının bütününde, pratiğiyle “ille de kavga” diyen bir şair. Ama onu sözde “ananlar, hala ve sadece aşk, sevda, Nazım’ın kadınları diye tutturmuş, başka bir söz etmiyorlar.
Egemen sınıflar ve dönekler takımı Nazımı ehlileştirerek sistemle uzlaştırmaya çalışıyorlar.
Şaşaalı törenlerde, Nazım’ın şiirleri, Nazım’ın karşı olduğu, yıllarca mücadele ettiği egemen sınıfların huzurunda okunuyor.
Devletin şemsiyesi altında olmayı hayatlarının en büyük mutluluğu sayan aydın-sanatçı çevresi de bu planın bir parçası olarak sahnede yerlerini alıyorlar.
Nazım kavganın, devrimin, sosyalizmin şairidir. Bunu yok etmek istiyorlar.
On yıllardır şiirleri yasaklanan, kitapları toplatılan-yakılan, yıllarca hapishanelerde yatırılan, sürgüne gönderilen; ama düşüncelerinden soyundurulamayan bir şair Nazım. Komünist olduğu için katli vacip görülen, emperyalizme karşı olduğu için “vatan haini” ilan edilen; on yıllık tutsaklığının ardından;
“Yani övünmek gibi olmasın ama, / ben bir çırpıda bir kurşun / gibi delip geçtim on yılını / esirliğimin / Ve karaciğer sancısını bırakırsak bir tarafa, / gönül yine o gönül, / kafa yine o kafa” demekte tereddüt etmeyen bir sosyalizm savunucusu...
Biliyoruz ki Nazım Hikmet devletin nezdinde vatan hainidir. Naımz hikmeti vatandaşlıktan atan TC devleti değil miydi?
Egemen sınıflar Nazım Hikmet Moskova’ya “kaçtı” diye “vatan haini” demediler mi?
Nazım emperyalizme, Amerikan tanklarına, toplarına karşı olduğu için, sömürgeciliğe karşı olduğu için vatan haini ilan ettiler.
Ve buna karşı, inançlarından vazgeçmeyen Nazım, egemen sınıfların vatan haini” suçlamalarına şöyle karşılık vermedi mi?
“Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kavrulmaksa yazın;
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse,
vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa
vatan kurtulmamaksa kokuşmuş karanlığınızdan,
ben vatan hainiyim.”
işte gerçek Nazım budur: Devrimci, sosyalist. Peki bugün Nazım anmaları düzenleyenler kimler; gelmiş geçmiş en Amerikancı iktidar.

Oysa Nazım hala “vatan haini” hala Amerika’ya karşı. Bangır bangır bağırıyor şiirleriyle bunu. Ve biz Nazım’lar, bağır bağır savunuyoruz bu satırları.