15 Ocak 2018 Pazartesi

Silivri Zindanında hak ihlalleri saymakla bitmiyor; şimdi de elbise verilmiyor, tek tip hazırlığı başladı…..!

Silivri Cezaevi’nde bulunan tutukluların hazırladığı hak ihlali raporunda, onlarca ihlale dikkat çekilirken, ‘bakanlık kararı’ denilerek tutsaklara elbiselerinin verilmediğini ve bunun tek tip uygulamasına hazırlık olduğu belirtildi
Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde kalan tutuklular, 2017 yılı Kasım ayına dair hazırladıkları hak ihlalleri raporunu mektup aracılığıyla Mezopotamya Ajansı’na (MA) gönderdi. Ulaş İçmez adlı tutuklu tarafından gönderilen mektupta, kaydedilen ihlaller şöyle sıralandı:
Kötü muamele ve saldırılar
* 3 Kasım 2017 tarihinde mahkeme dönüşü ring aracındaki kameraları kapattıkları gerekçesiyle jandarma saldırısı ve işkencesine maruz kalan Hasan Farsak, Hüseyin Süngü, Mehmet Manas Doğanay, Şerif Turunç ve Tahsin Sağaltıcı’nın suç duyuruları cezaevi savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Savcılık saldırıyı ve işkenceyi, orantılı kuvvet kullanma diyerek meşrulaştırıp, işkenceye ortak olmuştur.
* Yılmaz Viraner 24 Kasım 2017 tarihinde avukat görüşünden dönerken kolları arkadan bükülerek işkenceyle hücresine getirildi ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganı atan viraner gardiyanlar tarafından, işkence yapsak ağzından diş kalmaz diye tehdit edildi.
* Hakan İnci defalarca kez avukat ve ziyaret dönüşünde saldırıya uğramış ve işkence görmüştür.
* Gülhan Sağıltıcı işkenceye maruz kalmış, hukuksuz bir şekilde avukat görüş yasağı uygulanarak hukuki ve savunma hakları gasp edilmiştir.
* Avukat görüşlerini dört tarafı camdan fanus gibi yerlerde yapmak zorunda bırakılıyoruz. Bu yerler ses geçirmektedir. Bu haliyle cam fanus şeklindeki avukat görüş yerleri avukat, müvekkil görüş gizliliğine aykırıdır.
* Görüş dışında eşya, para yatırılamıyor aynı hücrede arkadaşların görüşçüleri bize para, eşya yatıramıyor.
* Revire 10-15 günden önce çıkartılmıyoruz.
* Havalandırmada 24 saat bizi gözetleyen kameralarla özel hayatın gizliliğine aykırı, yasal olmayan, tecridin bir parçası olarak uygulanan baskı ve tacizdir.
* Mahkemelere gidip gelirken, sevklerde ring araçlarındaki kabinlerde de bize dayatılmaktadır. Diğer taraftan havalandırmanın üstü tel kafeslerle kafeslenmiş, bize kamerayla gözetlenen seyirlik hayvan muamelesi yapılıyor. Bu insanlık dışı alçakça uygulamadır.
Tek tip kıyafet hazırlıkları
* Son dönemde ailelerimizin gönderdikleri elbiseler siyah, beyaz, kahverengi, gri, haki lacivert renkleri dolayısıyla verilmiyor. Bu yasaklamaya, hukuksuzluğa hiç bir gerekçe sunamayan idare ‘bakanlık kararı’ diyerek kestirip atıyor.
* Tüm bu uygulamalar ‘tek tip elbise’ uygulamasını hayata geçirme hazırlıklarıdır. Tek tip elbise giymedik giymeyeceğiz.
Sansürleme ve el koyma
* Mektup konusunda yaşadığımız sorunlar sadece sansürleme değildir. Karar alınmadan mektuplara, fotoğraflara, resimlere el koymaların haddi hesabı yok. Sansürleme kararının haftalar sonra tebliğ edilmesi engellemenin bir başka boyutu.
* Haftalarca bir mektup alamadığımız, mektupların verilmediği çok sıradan bir uygulama haline gelmiştir. İletişim Haklarımızın gasp edilmesi ve engellenmesi önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.
* Hücrede bulundura bileceğimiz kitap sayısı 10 ile sınırlandırılmıştır. Posta ya da ziyaretçilerimiz aracılığı ile gelen kitap- dergi ve benzeri yayınlarımıza el konmaya devam ediliyor.

* Her hangi bir toplatma kararı olmamasına rağmen birçok dergi ve kitabımıza el konuldu. Kargoyla kitap gönderme keyfi olarak yasaklanmıştır. Kitap düşmanlığının tarihi, faşizmin bilgi ve insan düşmanlığı ile alınır. Bu faşist uygulamalara son verilsin.