Tüm yalanlara rağmen enflasyon tek
haneye inmedi!Mart ayında enflasyon geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10.23
arttı.
Enflasyon Şubat ayına göre ise yüzde
0.99 yükseldi.
Oysa enflasyonda tek haneyi görebilmek
için 5 aylık iyi bir fırsat vardı. Geçtiğimiz Aralık ayında başlayıp mayısa
kadar sürecek!
Söz konusu fırsat, fiyatların ucuzlaması
değildi. Matematikseldi.
2016 Aralık ile 2017 Mayıs’ı arasında
enflasyonlar yüksekti. Aylık artışlar hep bir puanın üzerindeydi.
Bu yıl aynı dönem yerlerine daha düşük
enflasyonlar geldiğinde, aylık artışlar 1 puanın altında kaldığında...
Enflasyon da gerilemiş gözükecekti.
Bu avantaja güvenerek hükümet
yetkilileri ‘Aralıktan itibaren enflasyon tek rakama düşecek’ açıklamaları
yapıyordu.
“Aralıkta olmadı, ocakta inşallah”
denildi.
“Ocak da gün göstermedi ama şubatta
kesin!” denildi.
Şubat da olmayınca...
‘Martta belki tek rakama değer’ tezine
dönüş yapıldı.
Gelinen nokta, “Artık tek rakamı unut”
oldu.
İTHALAT SOPASI İŞE YARAMADI!
Hükümet politikalarını sorgulamak
yerine, enflasyona neden olarak gıda ürünlerini günah keçisi ilan etti.
Gıda ithalatının önünü açtı!
Tarımda yıkıma neden olan bu tercih
üstelik fiyatları da düşürmedi. Mart ayında en yüksek artış gıda ürünlerinde
yaşandı.
Kuru gıdada, bakliyatta ithalatın önü
açıldı, taze meyve ve sebze fiyatlarındaki artış rekor kırdı. Bu yılın ilk üç
ayında fiyatlardaki artış yüzde 10.5’u buldu. Bütün bir yıl boyunca olabilecek
enflasyon meyve ve sebzede üç ayda gerçekleşti.
Dana eti biraz kontrol altına alındı bu
sefer kuzu eti yükseldi. Kuzu eti bir ayda yüzde 8.5 zam gördü!
Hükümetin, fiyat düşürmeye yönelik ‘ucuz
ithalat’ sopası işe yaramadı.
İktidar geçen yıl, vatandaş satın
alabilsin diye, beyaz eşya ve mobilyada KDV indirimine gitti. Kampanya bitti
fiyatlar uçtu.
Yıllık bazda en fazla artışın yüzde
15.41 ile ev eşyasında yaşandı.
Beyaz eşya ve mobilyada vergi
indirimlerinin etkisi bitince hem fiyatlar çok yükseldi hem de bu ürünlere
talep azaldı.
Normalde mart ve nisan aylarında
indirimlerin yaşandığı giyim ve ayakkabı sektöründeki indirimler öne çekilmişti
ve... Şubat ayında bu sektörde fiyatlar yüzde 4 düşmüştü.
Mart ayında bu sektörden de iyi haber
gelmedi. Giyim ve ayakkabı sektöründe enflasyon yüzde 10.74 olarak açıklandı.
2009 KRİZ YILINDAN BETER
Gıda fiyatlarında 12 aylık fiyat artışı
ortalaması yüzde 10.67.
İşlenmiş gıdada yüzde 14.54.
Ulaşımda yüzde 16.
Sağlıkta yüzde 11.67.
Gıdanın, ulaşımın, ev eşyasının, giyim
ve ayakkabının ateş pahası olduğu bir ekonomi de yaşıyoruz.
Sadece bir ayda...
Karnabaharın fiyatının yüzde 55, sivri
biberin yüzde 23, toz şekerin yüzde 5.5, yumurtanın yüzde 5 arttığı bir
dönemdeyiz.
Öyle bir dönem ki bu!
Türkiye’nin dünya ekonomik krizini
derinden yaşadığı 2009 yılından beter. O dönem ile bu yılın 12 aylık
ortalamalarına göre enflasyon rakamlarını kıyasladığımızda durum açıkça
görülüyor.
2009’un ilk üç ayındaki oranlar
şöyleydi:
Ocak yüzde 10.54
Şubat yüzde 10.41
Mart yüzde 10.29.
2018’in ilk üç ayı ise şöyle...
Ocak yüzde 11.23
Şubat yüzde 11.23
Mart yüzde 11.14.
Rakamlar 2009 yılından bir puan daha
fazla!
G20’NİN EN KÖTÜSÜ!
Hükümet büyüme rakamlarına bakıp
avunmamızı istiyor.
Oysa büyüme rakamlarından çok hayatımızı
derinden etkileyen, işsizlik, gelir dağılımı, hayat pahalılığına bakmak lazım!
Buralarda durum ağır.
Büyüme rakamında ‘en gelişmiş’ 20
ekonomi (G20) içinde şampiyon olduğunu duyuran hükümet...
Enflasyondaki G20 şampiyonluğundan hiç
bahsetmiyor.
En kötüsü Türkiye!
Üstelik yılın iki ayında bir kur artışı
yokken, mayısa ayına kadar matematiksel bir avantaj varken.
Hükümet bizi gerçeklerden uzak tutmaya
çalışsa da biz hayat pahalılığı gerçeğini acı bir şekilde yaşıyoruz.
Aldanmak ne mümkün!
Mart ayında yurtiçi üretici fiyatları
(üretim maliyeti) yüzde 1.54 yükselirken, yıllık artış yüzde 14.28’e çıktı.
Henüz birçok üründe üretici
fiyatlarındaki artışın tüketici fiyatlarına yansıtılamadığını gösteriyor. Bir
süre sonra üretici fiyatlarındaki artış tüketici fiyatlarına yansıtılacağının
göstergesi.
Doğal gaz ve elektriğe Nisan ayı başında
yapılan zamlarla kurdaki artışın etkisiyle enflasyon tırmanacak.
Elektrik zammı çiftçinin sulama
maliyetini ve mazota yapılan zam çiftçinin üretim maliyetini artıracak. Gıda
fiyatları artacak.
Nakliye giderlerinin artması fiyatlara
yansıyacak.
Dolar fiyatındaki artış maliyetleri
artırıyor.
Ara malları yıllık artışı yüzde 17.5’u
buldu.
Çift haneli işsizliğin yanında çift
haneli enflasyon da demirleyecek.
Ekonomi kur-faiz-enflasyonun birbirini
yukarı çektiği kısır döngüye girmiş durumda!