3 Nisan 2018 Salı

Rekor büyümeye rekor pahalılık rekor yoksulluk..!



Tüm yalanlara rağmen enflasyon tek haneye inmedi!Mart ayında enflasyon geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10.23 arttı.
Enflasyon Şubat ayına göre ise yüzde 0.99 yükseldi.
Oysa enflasyonda tek haneyi görebilmek için 5 aylık iyi bir fırsat vardı. Geçtiğimiz Aralık ayında başlayıp mayısa kadar sürecek!
Söz konusu fırsat, fiyatların ucuzlaması değildi. Matematikseldi.
2016 Aralık ile 2017 Mayıs’ı arasında enflasyonlar yüksekti. Aylık artışlar hep bir puanın üzerindeydi.
Bu yıl aynı dönem yerlerine daha düşük enflasyonlar geldiğinde, aylık artışlar 1 puanın altında kaldığında...
Enflasyon da gerilemiş gözükecekti.
Bu avantaja güvenerek hükümet yetkilileri ‘Aralıktan itibaren enflasyon tek rakama düşecek’ açıklamaları yapıyordu.
“Aralıkta olmadı, ocakta inşallah” denildi.
“Ocak da gün göstermedi ama şubatta kesin!” denildi.
Şubat da olmayınca...
‘Martta belki tek rakama değer’ tezine dönüş yapıldı.
Gelinen nokta, “Artık tek rakamı unut” oldu.
İTHALAT SOPASI İŞE YARAMADI!
Hükümet politikalarını sorgulamak yerine, enflasyona neden olarak gıda ürünlerini günah keçisi ilan etti.
Gıda ithalatının önünü açtı!
Tarımda yıkıma neden olan bu tercih üstelik fiyatları da düşürmedi. Mart ayında en yüksek artış gıda ürünlerinde yaşandı.
Kuru gıdada, bakliyatta ithalatın önü açıldı, taze meyve ve sebze fiyatlarındaki artış rekor kırdı. Bu yılın ilk üç ayında fiyatlardaki artış yüzde 10.5’u buldu. Bütün bir yıl boyunca olabilecek enflasyon meyve ve sebzede üç ayda gerçekleşti.
Dana eti biraz kontrol altına alındı bu sefer kuzu eti yükseldi. Kuzu eti bir ayda yüzde 8.5 zam gördü!
Hükümetin, fiyat düşürmeye yönelik ‘ucuz ithalat’ sopası işe yaramadı.
İktidar geçen yıl, vatandaş satın alabilsin diye, beyaz eşya ve mobilyada KDV indirimine gitti. Kampanya bitti fiyatlar uçtu.
Yıllık bazda en fazla artışın yüzde 15.41 ile ev eşyasında yaşandı.
Beyaz eşya ve mobilyada vergi indirimlerinin etkisi bitince hem fiyatlar çok yükseldi hem de bu ürünlere talep azaldı.
Normalde mart ve nisan aylarında indirimlerin yaşandığı giyim ve ayakkabı sektöründeki indirimler öne çekilmişti ve... Şubat ayında bu sektörde fiyatlar yüzde 4 düşmüştü.
Mart ayında bu sektörden de iyi haber gelmedi. Giyim ve ayakkabı sektöründe enflasyon yüzde 10.74 olarak açıklandı.
2009 KRİZ YILINDAN BETER
Gıda fiyatlarında 12 aylık fiyat artışı ortalaması yüzde 10.67.
İşlenmiş gıdada yüzde 14.54.
Ulaşımda yüzde 16.
Sağlıkta yüzde 11.67.
Gıdanın, ulaşımın, ev eşyasının, giyim ve ayakkabının ateş pahası olduğu bir ekonomi de yaşıyoruz.
Sadece bir ayda...
Karnabaharın fiyatının yüzde 55, sivri biberin yüzde 23, toz şekerin yüzde 5.5, yumurtanın yüzde 5 arttığı bir dönemdeyiz.
Öyle bir dönem ki bu!
Türkiye’nin dünya ekonomik krizini derinden yaşadığı 2009 yılından beter. O dönem ile bu yılın 12 aylık ortalamalarına göre enflasyon rakamlarını kıyasladığımızda durum açıkça görülüyor.
2009’un ilk üç ayındaki oranlar şöyleydi:
Ocak yüzde 10.54
Şubat yüzde 10.41
Mart yüzde 10.29.
2018’in ilk üç ayı ise şöyle...
Ocak yüzde 11.23
Şubat yüzde 11.23
Mart yüzde 11.14.
Rakamlar 2009 yılından bir puan daha fazla!
G20’NİN EN KÖTÜSÜ!
Hükümet büyüme rakamlarına bakıp avunmamızı istiyor.
Oysa büyüme rakamlarından çok hayatımızı derinden etkileyen, işsizlik, gelir dağılımı, hayat pahalılığına bakmak lazım!
Buralarda durum ağır.
Büyüme rakamında ‘en gelişmiş’ 20 ekonomi (G20) içinde şampiyon olduğunu duyuran hükümet...
Enflasyondaki G20 şampiyonluğundan hiç bahsetmiyor.
En kötüsü Türkiye!
Üstelik yılın iki ayında bir kur artışı yokken, mayısa ayına kadar matematiksel bir avantaj varken.
Hükümet bizi gerçeklerden uzak tutmaya çalışsa da biz hayat pahalılığı gerçeğini acı bir şekilde yaşıyoruz.
Aldanmak ne mümkün!
Mart ayında yurtiçi üretici fiyatları (üretim maliyeti) yüzde 1.54 yükselirken, yıllık artış yüzde 14.28’e çıktı.
Henüz birçok üründe üretici fiyatlarındaki artışın tüketici fiyatlarına yansıtılamadığını gösteriyor. Bir süre sonra üretici fiyatlarındaki artış tüketici fiyatlarına yansıtılacağının göstergesi.
Doğal gaz ve elektriğe Nisan ayı başında yapılan zamlarla kurdaki artışın etkisiyle enflasyon tırmanacak.
Elektrik zammı çiftçinin sulama maliyetini ve mazota yapılan zam çiftçinin üretim maliyetini artıracak. Gıda fiyatları artacak.
Nakliye giderlerinin artması fiyatlara yansıyacak.
Dolar fiyatındaki artış maliyetleri artırıyor.
Ara malları yıllık artışı yüzde 17.5’u buldu.
Çift haneli işsizliğin yanında çift haneli enflasyon da demirleyecek.
Ekonomi kur-faiz-enflasyonun birbirini yukarı çektiği kısır döngüye girmiş durumda!