1 Nisan 2018 Pazar

Silivri’de hak ihlalleri OHAL’le birlikte katlanarak arttı..!

Cezaevlerinden her gün yeni bir hak ihlali haberi gelirken Silivri Cezaevinden evrensel gazetesine mektup yazan mahpuslar, yaşadıkları hak ihlallerini anlattı. Bayram Yıldırım ve Ali Yücel, 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL’le birlikte yaşadıkları ihlallerin katbekat arttığını ifade eden tutuklu ve hükümlüler, cezaevlerinde sürekli olarak keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını belirttiler.
Yıldırım ve Yücel, mektup ve görüş haklarının engellendiğini ve yayın haklarının kısıtlandığını, hasta tutuklularında tedavilerinin geciktirildiğini söyledi. Mektupta ayrıca tek tip elbiseye karşı yaptıkları eylemlerden dolayı mahkumların disiplin cezaları aldıkları belirtildi.
Yıldırım ve Yücel kendilerine verilen disiplin cezalarının infaz hakimlikleri ve Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da onaylandığını belirtti.
Yıldırım ve Yücel, yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı:
Silivri Ağır Ceza Mahkemesi, Kameraları kapattıkları gerekçesiyle Şerif Turunç ve Rıza Özçolak verilen 3’er aylık ziyaretçi cezası onadı.Silivri A.C.M, KHK ile hukuksuz bir şekilde işlerinden atılan ve işlerine geri dönmesi için açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya desteklemek için 1 hafta açlık grevi yapan Şerif Turunç, Rıza Özçolak ve Remzi Uçucu’ya bazı etkinliklerden alıkoyma cezası onandı.Silivri 1. İnfaz hakimliği gereksiz yere slogan atmak gerekçesiyle Şerif Turunç’a 2 ay iletişim, Remzi Uçucu ve Rıza Özçolak’a 2 ay ziyaretçi yasağı cezasını onayladı.Disiplin kurulu avukat ziyaretçi dönüşünde kolları bükülerek, işkenceyle hücresine getirilen Şerif Turunç’a gereksiz yere slogan atmak ve marş söyleme gerekçesiyle 2 ay ziyaretçi yasağı cezasını verdi.Disiplin kurulu Tek Tip Elbiseye karşı bir hafta açlık grevi yapan Rıza Özçolak, Remzi Uçucu ve Şerif Turunç’a 2 ay ziyaretçi yasağı verildi.İsmail Akkol, Yılmaz Viraner, Musa Aykanat, Ömer Lütfi Zeren, Mehmet Yücetepe Hüseyin Kaçkır ve Yunus Bolukoça 2 ay iletişim yasağı cezası verdi.Disiplin kurulu kameraları kapatmaktan Şerif Turunç’a 6 gün hücre cezası verdi.Disiplin kurulu havalandırmada oturma eylemi yaptıkları, görevlilere direndikleri ve slogan attıkları gerekçesiyle Şerif Turunç, Rıza Özçolak, Remzi Uçucu’ya 6 gün hücre cezası, Hüseyin Kaçkır, Hasan Öztürk, Ömer Lütfi Zeren, Musa Aykanat, Yılmaz Viraner, Ali Yücel, Bayram Yıldırım , Mehmet Yücetepe 1’er ay ve 2 aylık ziyaretçi yasağı cezası verdi.Disiplin kurulu akşam sayımında gardiyanların saldırısına uğrayan ve işkence gören Ömer Lütfi Zeren, Yılmaz Viraner , Musa Aykanat hakkında (kurumda korku, kaygı, panik yaratmak) gerekçesiyle 2 ay ziyaretçi yasağı cezası verdi.Rıza Özçolak’a 19.01.2018 tarihinden itibaren 2 ay iletişim yasağı cezası başlattılar Telefon ve mektup hakkı gasp edildi.
MEKTUP SANSÜRLEME VE EL KOYMA
Kendilerine gelen veya gönderilen mektupların sansürlendiğini veya el konulduğuna dikkat çeken Yıldırım ve Yücel cezaevinde yaşananları anlattı:
Yılmaz Viraner’in Rojda Yalınkılıç’a yazdığı mektubu disiplin kurulu kısmı sansürleme kararı aldı.Şerif Turunç'un gazeteci Melike Işık’a, Hüseyin Kaskırın gazeteci Hüseyin Aykol’a yazdığı mektupları hakkında kısmı sansürleme kararı alındı.Hasan Öztürk’e oğlu Tayfun Boran Öztürk'ten gelen mektuplara kısmı sansürleme kararı verildi. Hasan Öztürk karara itiraz etmeyerek karara uygun şekilde mektup istedi ancak mektup 2 defa dilekçe verildikten sonra verildi.Silivri 1 infaz hakimliği Ercan Kartaldan Şerif Turunç’a gelen mektubun sansürlenmesi kararını onayladı.Şerif Turunç’a Nurgül Acar’dan gelen mektup hakkında kısmı sansürleme kararı alındı.Silivri 1. İnfaz hakimliği Remzi Uçucu’nun Gökhan Gündüz’e, Orhan Toprak’ın Nuriye Gülmen’e gönderdiği mektuplar ve Feridun Osmanoğlu’nun gönderdiği fax hakkındaki sansürleme kararını onayladı.Bayram Yıldırım bel rahatsızlığı nedeniyle 2 ay önce Silivri devlet hastanesinde MR çekilmesi istenmesine rağmen MR çekilmedi. Ayrıca kronik mide rahatsızlığı nedeniyle yapılması gereken kan tahlili ve sofra kesesi için yapılması gereken ultrason çekilmedi. Tedavisi yapılmadı. Ağrı kesiciler verilerek hastalığı geciktirilmeye çalışılıyor.
23 Ocak 2018 tarihinde hücrelere yapılan baskınlarda 29 arkadaşımız yaka paça işkencelerle hücrelerinden alınarak başka başka hapishanelere sürgün edildi. Eşyaların alma durumları bir yana, o an üstlerine doğru dürüst kıyafetler bile almayan arkadaşlarımız vardı. Hak gasplarına TTE ‘ye karşı sürdürdüğümüz direnişi kırmaya çalışılmaktadır. Ancak her arkadaşımızın gittiği hapishane direnişi sürdürerek bu politikayı boşa çıkarmıştır.
İsmail Akkol, Selçuk Kozağaçlı hukuksuz bir şekilde tek başlarına arkadaşlarından uzakta tecritte tutuluyorlar. Tutuldukları yer ağırlaştırılmış cezası olanların tutulduğu yerdir. Her ikisine özellikle İsmail Akkol’a yönelik özel bir uygulama söz konusudur. Arkadaşlarımıza yönelik bu uygulamaya son verilmelidir.16 Ocak 2018 günü genel aramada panolarda bulunan gazete kupürlerimize el konuldu. Karşı çıkan arkadaşlarımıza işkence yapıldı.
Ayrıca aramada olduğu gibi yine gazetelerimize ve posta yolu ile gelen kültür sanat dergilerimiz gasp edildi.Kantinden istediğimiz eşyalar eksik veriliyor ayrıca daksil b2 b4 gibi resim kalemlerimiz verilmemektedir.Kaldığımız hücrelerde kullandığımız elektrik parası bizden kesilmektedir.Görüş dışında eşya ve para yatırılamıyor.Açık görüşte açılmayan yiyecek ve içecekleri hücreye geri götüremiyoruz. Ailelerin dışarı çıkaramıyor paramızla aldığımız yiyecek içecekler çöpe atmamız isteniyor.
Alerjik cilt hastası olan ve iltihaplı yaraları nedeniyle ağır ilaçlar kullanan Ömer Lütfi Zeren’in, zaman zaman yüksek ateş nedeniyle sespis (kan zehirlenmesi) riski taşıyan ciddi sorunlar yaşadığı söylenen mektupta, Zeren’in 12 Ocak günü rahatsızlığı nedeniyle Silivri Devlet Hastanesi enfeksiyon bölümüne sevk edildiği, çift kelepçeyi kabul etmediği için doktorun kendisine “kelepçeyi kabul etmezsen öleceksin” dediği anlatılıyor. Ertesi gün Silivri hapishanesi kampüs hastanesinde serum takıldığı sırada yatağa kelepçeyi kabul etmediği için serum verilmeden hapishaneye geri getirilen Zeren’in hayati tehlikesi olduğu vurgulanıyor