Çalıştaya Türkiye’nin değişik illerinden katılan 32 baronun Çocuk Hakları
Komisyonu temsilcileri ortak bir bildiri yayınladı.
Bildiride; çocuk istismarı, çocuk evlilikler, çocuk istismarı materyalleri,
aile içerisinde ve aile hukukunu ilgilendiren sorunlarda çocuğun korunması,
kurum bakımından çocuğun korunması, medya ve bilişim alanlarında çocukların
korunması, çocuk yargılaması, ceza infaz kurumlarındaki çocuklar, çocuk
işçiliği, OHAL’in çocuklar üzerindeki etkileri, güvenlik tedbirlerinin
uygulanması sırasında meydana gelen çocuk hakkı ve çocuğun yaşam hakkını
ihlalleri gibi başlıkların değerlendirildiği kaydedildi..Çalıştayda ortaklaşan
bildiride tespit edilen sorunların çözümü için şu önerilerde bulunuldu;
• Çocuk İzleme Merkezleriyle (ÇİM) ilgili yasal düzenleme yapılmalı.
Buradaki işleyişin ayrıntıları belirlenmelidir. Bu düzenleme yapılırken
sistemde ÇİM ve KİM’lerin birleştirilmesi veya herhangi bir biçimde çocuklar
ile yetişkinlerin aynı birimlerden hizmet almasına neden olacak düzenlemelerden
kaçınılmalıdır.
• Adli sistem içerisindeki sorunlar görünür kılınmalıdır.• Adli sistem
içerisinde çocukla çalışan herkesin (hakim, savcı, avukat, sosyal hizmet
uzmanı, ve bütün diğer meslek mensupları) çocuk psikolojisi, çocuk yargılaması
ve çocuk koruması alanlarında uzmanlaşması sağlanmalıdır.• Bu alanda çalışan
bütün kurumlar arasında işbirliği sağlanmalıdır.• Ailelerin, çocukların ve
çocukla çalışanların çocuk koruma ve adalet sisteminin işleyişi, çocukların
hakları gibi konularda bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.• Bildirim yükümlülüğü
olan öğretmen, doktor gibi meslek elemanlarının çocuk adalet sistemine dahil
edilmesi ve ihbar mükellefiyetini yerine getirmeleri sağlanmalıdır.• Çocukların
adli sistem içerisinde girdikleri durumların yasaya uygun olarak ASP
Bakanlığına bildirilmesi sağlanmalı ve ASP Bakanlığı bu gibi durumlarda davaya
katılan sıfatıyla katılmak yerine bir sosyal hizmet uzmanının çocuğun yanında
bulunmasını sağlamalı ve bu suretle çocuğun koruyucu ve destekleyici hizmetlere
olan ihtiyacı belirlenmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.• Şiddet kriz
merkezi gibi, mağdur çocukların bütün hizmetleri tek elden ve uzmanlaşmış
meslek elemanları marifetiyle alabilecekleri hizmet birimleri
oluşturulmalıdır.• TCK 103 ve 104 maddeleri, çocuk istismarı materyallerinin
üretimi ve paylaşılması ile ilgili eylemlerin de çocuk istismarı sayılacağı,
çocuktan yetişkine yönelik cinsel davranışların başka bir şart aranmadan çocuk
istismarı suçu kapsamında kabul edileceği, akranlar arası cinsel davranışları
ise ceza sorumluluğu kapsamı dışında tutacak bir düzenleme yapılmalıdır.•
Bilişim suçları çocuklar için özel olarak düzenlenmeli, çocukların bu tür
suçlar ile suçlanmaları engellenmelidir.• Çocukla yapılan evlilikler, nerede
yapılmış olursa olsun tescil edilmemeli, erken evliliklerin önlenmesi için
koruma sistemi kapsamında hizmetler üretilmelidir.• Boşanma ve diğer aile
hukuku davalarında Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin
uygulanması sağlanmalı, sosyal inceleme ile çocuğun yararı belirlenmeden
kişisel ilişki konusunda karar verilmemesi sağlanmalı, bu işlemleri ile ilgili
usul bir mevzuat ile düzenlenmelidir. • Ailesi dışında korunan çocuklar için
kamu vesayeti makamı nezdinde teşkilat oluşturulmalı, kuruma kararı ile
birlikte velayet ve kişisel ilişkinin tesis edilmesi sağlanmalıdır
.• LGBTİ çocuklara özgü hizmetler planlanmalıdır.• Çocukların bulundukları
kurumlar bağımsız denetime açık olmalıdır.
• Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin önlenmesine yönelik genelgelerin
uygulanmasını izleme mekanizması oluşturulmalıdır.
• Çocukların suça itildikleri durumlarda, onlarla ilgili işlemleri yapan
bütün makamların çocuğa özgü olması sağlanamamaktadır.
Örneğin tutuklama kararları sulh hakimlerince verilmektedir. Başka şehirde
bulunan çocukların SEGBİS vasıtasıyla ifadesinin alındığı hallerde yanında
avukat bulunmamaktadır. Suça itilen çocuklar için cezanın son çare olmasını
sağlayacak alternatif tedbirler uygulanamamaktadır. • Çocukların suça
sürüklendikleri durumlarda, önceliğin alternatif tedbirlere verilmesini
sağlayacak biçimde TCK değiştirilmeli, bu alanda uygulanabilecek tedbirler
geliştirilmeli, etkili hizmet ve kuruluşların bulunması sağlanmalıdır. Çocukla
ilgili adli işlemlerin hepsinin çocuğa özgü mahkemelerce yapılmasını sağlayacak
biçimde görevlendirme yapılmalıdır
.• SEGBİS ile ifade alınan durumlarda, çocuğa bulunduğu yerde de bir müdafi
tayin edilmesi sağlanmalıdır• Ceza infaz kurumlarında çocukların açık görüşleri
haftada bir olmalı, müdafi görevlendirmeleri çocukların kurumda bulundukları
süre boyunca avukatın hukuki yardımından yararlanmasına imkan verecek biçimde
düzenlenmelidir.•
Çocukların aile bireyleri ile birlikte ceza infaz kurumlarının uygun
olmayan koşullarda yaşamalarını engellemek için dünyadaki iyi örneklerden de
yararlanılarak, alternatif uygulamalar geliştirilmelidir.•
Göç eden veya ailesi sınır dışı edilme tehdidi altında olan çocukların,
aileleri ile birlikte yaşama hakları ve bir kanunu temsilciye sahip olma
ihtiyaçları dikkate alınmalı, refakatsiz veya velisi dışında bir refakatçi ile
seyahat eden çocuklar için vasi tayin edilmesi sağlanmalı ve bu çocuklara
hukuki yardımda bulunmak üzere avukat tayin edilmesi bir hak olarak
düzenlenmelidir.
• Medyada mağdur ve suça sürüklenen çocukların kimlik ve adreslerinin
anlaşılmasına neden olacak yayın yapılmamalıdır.
• Çocuklar, aileler ve çocuklarla çalışanlar için bilişim suçları konusunda
bilgilendirici çalışmalar yapılmalıdır.
• OHAL ve KHK uygulamaları, birçok temel hak alanında olduğu gibi çocuk
hakları alanında da ihlallere neden olduğu için, derhal kaldırılmalıdır.
• Hangi sebeple olursa olsun çocuk hakkı ihlaline neden olan uygulamaların
cezasız kalması engellenmeli, doğan zararların giderilmesi sağlanmalıdır.