Hükümetten kıdem tazminatı ve taşeron işçilere kadro
konusunda dikkat çeken açıklamalar geldi. Buna göre eğer işçi fon sisteminden
erken ayrılırsa kaybı olacağı kesinleşti. AKP söz verdiği halde kamudaki 750
bin taşeron işçiye kadro sözünü de hâlâ tutmadı. Bu yıl için kadro bekleyen
işçilere yine kadro umudu yok.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet
Müezzinoğlu’nun yaptığı açıklamaya göre, kıdem tazminatı değişikliğinde
taslaklara bu hafta son şekli verilecek. Ardından da işçi ve işveren
örgütlerinin görüşleri alınacak. Sonrasında da Meclis’te yasalaşma aşaması
başlayacak.
Yenilere mecbur
Mevcut sistemde olup da devam etmek isteyenler yine
eski sistemde kalacak. İsteyenler ise yeni oluşturulacak fon sistemine geçecek.
Ancak yeni işe başlayanlar ise oluşturulacak fon
sistemine tabi olacak. Müezzinoğlu, sistemden erken çıkanların kaybı olacağını
söyledi. Müezzinoğlu, “Velev ki böyle bir baktı sonu itibarıyla ya ben 5 yıl
sonraya geldiğimde yüzde 5’lik bir kaybım var ama, 25 yıl kaldığımda yüzde
5’lik de bir artım var, çünkü bu sistem bir süre erken ayrılanda belki bir
kayıp getirecek, ama uzun kalanda da mevcuttan daha fazla avantaj getirecek”
dedi.
Umut yok
Kamudaki 750 bin taşeron işçi de yıllardan bu yana
kadro bekliyor. AKP seçim öncesinde verdiği sözü hâlâ tutmadı. Taşeron işçiler
bu yıl içerisinde kadro beklerken Bakan Müezzinoğlu’ndan farklı bir
değerlendirme geldi.
Taşeron ve istihdamı ayrı bir paket olarak ele
alacaklarını belirten Müezzinoğlu, kadro konusunda da umut vermedi.
Müezzinoğlu, şöyle konuştu: “İstihdam için, ne pahasına olursa olsun kamuya
gireyim anlayışını çok doğru bulmuyorum. Yani önemli olan her köşede üretebilen
olmalı, kamuda ihtiyacı kadarı olacak. O nedenle, ekonomiyi büyüten, ülkeyi
krize değil, yarını bugünden daha iyiye götüren bir ekonomi yol haritası bizi
rahata ve güvenli geleceğe taşır. O nedenle işte şu kadar personel alacak
mısınız, kamuya ne zaman alacaksınız, bizi de... Yani biz artık hayatı yalnız
devletin memur koltuğuna veya devletin güvencesine değil, kendi özgüvenimizin
güvencesiyle taşımamız zor bir cümle ama, bunu da söyleme ihtiyacını
duyuyorum.”