Dersim Katliamı’nın 80’inci yıldönümünde Galatasaray
Meydanı’nda bir araya gelen Dersim Dernekleri Federasyonu hayatını kaybedenleri
andı. Kürtçe ağıtların seslendirildiği anmada, Dersim katliamının hesabının
verilmesi istendi.
Dersim Dernekleri Federasyonu ( DEDEF) Dersim
Katliamı’nın 80’inci yıldönümü dolayısıyla hayatını kaybedenler için
Galatasaray Meydanı’nda bir anma etkinliği düzenledi. Dersim Katliamında
hayatını kaybeden ve sürgün edilen canların fotoğraflarının taşındığı anmada,
mumlarla Dersim 37-38 yazıp kırmızı karanfillerinin üzerine bırakıldığı “Dersim
Soykırımı’nın 80.yılı” yazılı pankart açıldı. Kurmaçki dilinde ağıtların
yankılandığı meydanda, katliam tanıklarının anlatımları teker teker okundu.
Duygulu anların yaşandığı anmada, açıklama DEDEF yönetim
kurulu üyesi Ulaş Yeğin tarafından okudu. Tam 80 yıl önce Dersim’de devletin
tedip ve tenkil harekâtı adı altında çocuk, yaşlı onbinlerce masum sivil
insanın katledildiğini hatırlatan Yeğin, onbinlerce insan ailelerinden
kopartılarak Anadolu’nun değişik illerine sürgün edilirken, binlercesinin ise
hapishanelerde, dağlarda ve mağaralarda ölüme terk edildiğini; küçük kızların
zorla alıkonulduğunu, inanç ve gelenekler yasaklanarak Dersim coğrafyasının
tarumar edildiğini vurguladı.
“BİRLİK VE BERABERLİK” HİKÂYESİNİN EN KANLI SAYFASI!
Dersim 37-38’in resmi tarihin yazdığı, “birlik-
beraberliğimizi nasıl kurduk” hikâyesinin en kanlı sayfası olduğunu belirten
Yeğin, gerçek bir birlik ve beraberliğinin, Dersim katliamıyla yüzleşmeden, bu
yarayı onarmadan mümkün olmadığını kaydetti. Yeğin, Dersim katliamının sadece
Dersimlilerin değil, Türkiye’de yaşayan herkesin meselesi olduğuna işaret etti.
Devlet eliyle işlenen ve bugün belgeleriyle bir bir ortaya çıkan Dersim
kırımından, dönemin tüm yetkililerinin sorumlu olduğunun altını çizen Yeğin, bu
soykırımın bugün de başka boyutlarda sürdürüldüğüne dikkat çekti.
DERSİM BUGÜN DE AYNI BASKILARLA KARŞI KARŞIYA!
1990’lı yıllarda düşük yoğunluklu çatışma ortamı
bahane edilerek toplam 400 köy boşaltılıp, yakılan Dersim’de şimdi de aynı
baskılarla karşı karşıya olduğunu aktaran Yeğin, “Toprağımızın yüzde 30’u
yasaklı durumda olup sözde güvenlik bahane edilerek köylüler, yayla ve
meralarını kullanamamaktadır. Diğer yandan halkın iradesiyle seçilmiş Dersim
Belediyesi yöneticileri tutuklanıp, belediye kayyıma devredilmiştir. Devlet
atadığı kayyıma da kayyım atadı. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi her yıl büyük
coşkuyla düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa festivali bu yıl Dersim Valiliği ve
belediye kayyımı tarafından gasp edilmek istenmektedir” dedi.
Dersimliler olarak kayyımın değil halkın festivalini
istediklerini vurgulayan Yeğin, talepleri şöyle sıraladı:
“Katliam arşivleri açılsın hesap verilsin, Dersim ismi
iade edilsin, Dersim halkından resmi özür dilensin, sürgünler, kayıplar ve
evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın, Seyit Rıza ve arkadaşlarının
mezar yerleri açıklansın, dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük
istiyoruz, Munzur’daki baraj projeleri iptal edilsin.”
Açıklamanın ardından Dersimli Sanatçılar Mehmet Ekici,
Vedat Baran, Cengiz Sağlam, Musa Baki, Taylan Yıldız ağıtlar seslendirdi.
Anma dağıtılan lokma ile sona erdi.