Türkiye Erdoğan ve şurekasının ekonomiyi iyi gösterme çabalarının yalan olduğu TUİK verileriyle birkez daha açığa çıktı.
Nitekim İstatistik Kurumu (TÜİK) tüm rakamlarla oynamasına rağmen , nisan ayı enflasyon verileri beklendiği gibi yüksek çıktı ve yüzde 12’ye dayandı. Gıda, ulaşım, sağlık gibi sektörlerdeki enflasyon yüzde 15 ve üzerinde. Bu da gösteriyor ki, ağırlıklı olarak gelirini buralara ayıran işçi ve emekçilerin enflasyonu çok daha yüksek. Hayat onlar için çok daha pahalı.
Şimdi ayrıntılara bakalım.
Nisan’da enflasyon TÜFE’de geçen aya göre yüzde 1.31 oranında arttı. Yıllık enflasyon ise 11.87 oldu. Böylece enflasyon rakamları 9 yılın zirvesine çıkmış oldu.
GIDA FİYATLARI EL YAKIYOR
Gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 15.63 oranında artış göstermiş. Gıda fiyatları adeta el yakıyor.
Enflasyonu körükleyen en önemli etkenlerden biri de işlenmemiş gıdada. Üreticinin elinden yok pahasına çıkan ürünleri vatandaş ucuza tüketemiyor.
Tarımsal üretim girdilerinin pahalılığı... Girdilerin ithalata bağlı olması... Nakliyenin pahalılığı... Aracı kurumların kazancı... İhracatın artmış olmasının etkisi...
Bu ve benzeri faktörlerin yanı sıra Hükümetin tarım politikalarındaki yanlışlarının bir sonucu olarak gıda enflasyonu hep yüksek. Son 10 yılda işlenmemiş gıdanın enflasyonu düşürücü etkide bulunduğu tek yıl 2012.
Döviz kurundaki yükselişin etkisinin yanı sıra enflasyondaki artışın sebeplerinden biri de vergiler. Özellikle de içki ve tütünde yapılan vergi artışları. Nitekim yıllık en fazla artış yüzde 21.65 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti.
Son 10 yılda vergilerin enflasyonu yükseltmediği tek yıl 2006. Diğer yıllarda vergiler enflasyonu hep artırdı.
MAAŞ VE ÜCRETLER BUHAR OLDU
Enflasyonun 9 yılın rekorunu kırması ve aylık olarak da yüksek artış göstermesi ücret ve maaşlara 2017 yılı için yapılan zamları 4 ayda buharlaştırdı.
İstatistik kurumu 4 aylık (Ocak, şubat, mart, nisan aylarını kapsayan) enflasyonu 5.71 olarak açıkladı.
Bu da demektir ki 3 milyon memura 6 ay için yapılan yüzde 3’lük zam buhar olduğu gibi bir de cepte delik açtı.
Şöyle ki... Memura 6 ay için yüzde 3 zam yapıldığına göre, aylık yarım puan zam yapıldı. Oysa enflasyon yarım puan değil aylık ortalama yüzde 1.4 oranında arttı. Neredeyse yapılan zammı 3’e katladı.
Milyonlarca işçi ve BAĞ-KUR emeklisine yapılan 4.73’lük zam da aynı şekilde eridi.
5 milyon asgari ücretliye yapılan yıllık yüzde 8’lik zam henüz erimemiş olarak gözükse de bu aldatıcı.
Çünkü asgari ücretlinin gelirinin üçte birini ayırdığı gıdada 4 aylık enflasyon yüzde 10.68 Gelirinin önemli bir bölümünü ayırdığı ulaşımda 7.64. Sağlıktaki 4 aylık enflasyonun oranı yüzde 9.43.
Bu rakamlar da gösteriyor ki...
Asgari ücretlinin gelirinin neredeyse tamamını ayırdığı harcama kalemlerinde 4 aylık enflasyon oranı ücrete yıllık yapılan yüzde 8’lik zammı şimdiden alıp götürmüş.
Özetle mutfakta yangın, ceplerde delik var.
Bu tablo Türkiye’deki yüzde 13 düzeyinde seyreden işsizlik gerçeğiyle düşünüldüğünde çıkan sonuç şu: Türkiye’de artık yüksek enflasyon yani hayat pahalılığı normalleşti. Buna eklenen yüksek işsizlik yoksulluğu kronik hale getirdi!
İŞÇİ-EMEKÇİ ENFLASYONU ÇOK YÜKSEK
Harcama kalemleri içinde mutfak, ulaşım, kira ve sağlık gideri çok önemli bir yer tutan emeği ile geçinenler için hayat oldukça zorlaştı.
Zira bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 15.63 oranında zam gördü. Ulaştırma yüzde 17.94 oranında. Sağlık da yüzde 13.32 ile artışın yüksek olduğu ana harcama grupları içerisinde yer aldı. Çeşitli mal ve hizmetler de yüzde 13.68 oranında artış göstererek genel enflasyonu geçti.
Tüm bunlar emekçilerin yaşam seviyelerinin düştüğünün göstergesi. Hatta, vatandaşın, cebindeki parayı öncelikle gıda ve ulaşım ihtiyacını karşılamaya ayırdığının ve artan fiyatlar nedeniyle bu harcamalar dışında harcayacak parasının kalmadığının...
GELİR ADALETSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR
Türkiye’de de gelir dağılımı hem sınıflar hem de bölgeler arasında eşit değil. Enflasyon oranı eşitsizliği daha da derinleştirmiş durumda. Emekçiler için enflasyon daha yüksek olduğu gibi nisan ayında, ülke genelinde enflasyon, doğudaki illerde batıdaki illerden daha yüksek oranda arttı. Batı illerinde enflasyon ortalaması yıllık enflasyonun altında kalırken doğu da bu oran yıllık enflasyonun üzerinde. Örneğin Antep ve çevresinde yüzde 15’e yakın. Kürt illerinde illere göre yüzde 13 yüzde 14 civarında değişiyor.