Her yıl 15 Mayıs’ta kutlanan Kürt Dil Bayramı bu yıl da tüm baskı ve engellemelere rağmen çeşitli etkinliklerle bölgenin birçok kentinde kutlanmaya başlandı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Kürtçe eğitim veren KURDÎ-DER başta olmak üzere birçok dernek ve kurum kapatıldı. Kayyımlarla birlikte DBP’li belediyelere bağlı olan ve Kürtçe eğitim veren kreş ile okulların kapılarına da bir bir kilit vuruldu.
Van ve ilçelerinde de, OHAL ve KHK ile birlikte Kürtçe eğitim veren Ehmedê Xanî Dil Akademisi Derneği de kapatılırken, DBP’li belediyelere kayyum atanmasıyla birlikte Gürpınar ilçesinde Xeyri Şirik Çocuk Kreşi, Muradiye Belediyesi Kreşi, Erciş Belediyesi Kreşi, Edremit Belediyesi Taybet Ana Kreşi Özalp Belediyesi Alan Kurdî Kreşi, Çaldıran Belediyesi Kreşi, Başkale Belediyesi Kreşi, Çatak Belediyesi Kreşi ve Bahçesaray Belediyesi Kreşi ve İpekyolu Belediyesi’nin Kürtçe eğitim veren ilkokulu kapatıldı. Kapatılan bu kurumlarla birlikte Van ve ilçelerinde toplamda 608 öğrenci Kürtçeden mahrum bırakılırken, 48 eğitmen de işsiz kaldı.
‘HER EVİ OKULA ÇEVİRMELİYİZ’
Bütün baskı, kapatma ve engellemelere rağmen KHK ile kapatılan KURDÎ-DER Van Şubesi’nin eğitmenleri, Kürtçeyi mahallere taşıdı. Devletin amacının Kürtçe’yi her yerde yasaklamak olduğunu söyleyen kapatılan Van KURDÎ-DER Eş Başkanı Emin Işık, “Her sokağı ve her evi Kürtçe eğitim veren okullar haline getirmeliyiz” dedi.
Kürt Dil Bayramı’na ilişkin konuşan Işık, “KHK ile KURDÎ-DER kapatıldı. Kayyumlarla da bütün Kürtçe eğitim kurumları kapatıldı. Devlet Kürtçe eğitim verilecekse bizim tekelimizde olmalı yaklaşımı sergiliyor. Çünkü Kürtçe’yi kendileri istediği gibi kullanabiliyor. Artık Kürtçe sadece sokaklarda konuşulur hale geldi” şeklinde konuştu.
‘EVREN DÖNEMİNİ GEÇTİ’
Kürt dili için AKP’nin tahammülünün kalmadığını söyleyen Işık, “Kürt halkı ve kültürü üzerindeki baskılar Kenan Evren dönemini bile geçti. Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi gerekirken her alanda yasaklanmaya başlandı. Özellikle Kürt gençleri üzerinde büyük bir asimilasyon çalışması var. Dernek ve eğitim kurumlarımızın kapatılmasının amacı da Kürt halkını ve gençlerini asimile etmektir. Tüm bu yasaklar devletin Kürt dilinden ve kültüründen korkmasının göstergesidir. Kürt halkı tüm baskılara rağmen kendi dili ve kültürü için her türlü baskıya karşı direnecektir” dedi.
'BASKILARA RAĞMEN KAZANAN KÜRT DİLİ OLACAKTIR'
Kürt dili üzerinde 12 Eylül darbe dönemini aratmayacak baskıların olduğunu vurgulayan Işık, Van ve ilçelerindeki tüm kreş ve okulların kayyımlar tarafından kapatıldığını belirterek, “Ama buna rağmen bizim eğitimlerimiz Van’ın birçok mahallesinde halkın evlerinde devam ediyor. Ortadoğu da Kürt dili kadar zengin ve renkli bir dil yoktur. Bu yüzden önümüze ne kadar yasak katılırsa katılsın dilimizi yok edemeyecekler. Kürt dili kültür ve edebiyat dilidir. Arkasında da milyonlarca halk var. Tüm bu baskı ve yasaklamalara rağmen kazanan Kürt halkı ve dili olacaktır” diye konuştu.
'DEVLET KÜRT DİLİNİN ÖZGÜRLEŞMESİNİ İSTEMİYOR'
Devletin Kürt dilinin özgür olmasını istemediğini belirten Işık, “Çünkü Kürt dili özgür olsa, özgür düşüncenin gelişeceğini ve böylece özgür bir toplumunun oluşacağını biliyorlar. Bu nedenle sürekli yasak ve baskı getiriyorlar. Tüm bunlara karşı Kürt gençlerine dillerine sahip çıkma çağrısı yapıyorum. Halkımız evlerinde çocukları ile Kürtçe konuşsunlar. Her yurttaş evini eğitim yerine çevirmeli. Biz de her evi okula çevirmeliyiz. Bugünden sonra Kürt dil devriminin olması gerekiyor. Ancak bir dil devrimi ile Kürt dili özgür olabilir ve Kürt halkı özgür olabilir” vurgusu yaptı. (DİHABER)