6 Mayıs 2017 Cumartesi

İdam Edilişlerinin 45..Yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Ankara’da Mezarları Başında Anıldılar..!

Türkiye devriminin önderlerden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilişlerinin 45. yılında Ankara’da mezarları başında bir kez daha işçiler, emekçiler ve gençler tarafından anıldı. Yapılan konuşmalarda faşist diktatörlüğe ve sermaye düzenine, karşı umudu büyütme çağrısı yapılırken, üç fidanın uğruna can verdiği bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin mutlaka kazanacağı vurgulandı. .
Denizlerin Karşıyaka’da bulunan mezarları sabah saatlerinden itibaren ziyaretçi akınına uğradı, karanfillerle süslendi. Karşıyaka Mezarlığı 2 No’lu kapıda başlayan ortak anmaya KESK Ankara Şubeler Platformu, DİSK, TMMOB, Ankara Tabip Odası, Devrimci 78’liler Federasyonu, Emek Partisi (EMEP), CHP, HDP, ÖDP, TKP, HDK, SYKP, ESP, Halkevleri, PSAKD, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Kızılırmak Yöre Dernekleri Federasyonu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kurum katıldı.
Gençler en önde Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in yanı sıra 12 Eylül darbecileri tarafından yaşı büyütülerek idam eden Erdal Eren ile Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in posterlerini taşıdı. “Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor, sürecek mücadelemiz”, “Emperyalistler, işbirlikçiler, 6. Filoyu unutmayın”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm” sloganları atıldı. Devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başlayan anmada hep bir ağızdan Enternasyonal Marşı okundu.
‘BASKILARA RAĞMEN BARIŞI VE DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ’
Kurumlar adına ortak basın açıklamasını okuyan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmail Kaygusuz, Ortadoğu’da süren vekalet savaşından farklı inanç ve milletlerden halkların katliamlar ve göçle yüz yüze geldiklerine dikkat çekti. Denizlerin Filistin halkının mücadelesine verdiği desteği hatırlatan Kaygusuz, “Suriye ve Irak’ta yaşamaya devam eden halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesini Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın barış felsefesiyle selamlıyoruz” dedi.
AKP hükümetinin savaş yanlısı, ırkçı, şovenist ve mezhepçi politikalarını eleştiren Kaygusuz, gazetecilerin, seçilmiş belediye başkanlarının, milletvekillerinin, muhalif gençlerin ve kadınların cezaevlerine atıldığını söyledi. AKP’nin 15 Temmuz darbe girişimini “Allah’ın lütfu” olarak görerek kendi diktatörlüğünü inşa etmek için bir fırsata dönüştürdüğünü dile getirdi.
16 Nisan’da hile ve entrikayla gayrimeşru bir Anayasa değişikliği yapılarak tek adam diktatörlüğüne giden yolda bir adım daha atıldığını belirten Kaygusuz, “İşten atmalar, keyfi tutuklamalar, baskı ve sansürle sindirilmeye çalışılan Türkiye halkları faşizme ve emperyalizme karşı ortak mücadelesi ile bölgeye barışı ve demokrasiyi getirecektir” dedi.
‘ÜNİVERSİTELER REHİN ALINSA DA GENÇLİK HAYIR DEDİ’
1968 gençliğinin özerk-demokratik üniversite ve bilimsel eğitim için verdikleri mücadelenin öneminin bugün daha iyi anlaşıldığını belirten Kaygusuz, “Üniversiteler rehin alınmış, bütün okullar imam-hatipleştirilmiştir. Sömürü ve soygun düzenini sorgulamayan, itaatkâr, mezhepçi ve kindar gençler yetiştirmede önemli mesafe almıştır. AKP Hükümeti, artık kırıntıları kalmış laikliğin ve bilimsel eğitimin son izlerini bütünüyle silmenin alt yapısını oluşturuyor. Gençlik; işsizlik ve geleceksizlik korkusuyla yaşıyor. Ancak gençliğimiz, AKP Hükümetinin ve sistemin gençliğe sunduğu bu karanlık geleceği kabul etmeyeceğini, asla teslim olmayacağını referandumda güçlü bir ‘hayır’ diyerek de göstermiştir. Gençlik, yoldaşlarımızın mücadeleci mirası üzerinden, devrim ve sosyalizm davasının en kararlı militanları olmaya devam edecektir” diye konuştu.
‘KARAMSARLIĞA SAVAŞ AÇMALIYIZ’
Kaygusuz, işçi sınıfının kölece çalışma ve yaşam koşullarına mahkum edildiğini, hem işçilerin hem de kamu emekçilerin iş güvencesinin ortadan kaldırılması için yasal düzenlemelerin hazırlıkları yapıldığını belirterek, Bütün bu saldırılara karşı işçi sınıfının ve emekçilerin öfkesinin de büyüdüğünü söyledi.
Kaygusuz, “Umutsuzluğa ve karamsarlığa savaş açmalıyız. Faşizmi ve tek adam diktatörlüğünün inşasını durdurmak, bu ablukayı dağıtmak zorundayız. Bu mümkündür; birleşik bir mücadele ile başarabiliriz. Hiçbir kişisel çıkar gözetmeden, gencecik bedenlerini bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesine adamış yoldaşlarımızın kararlılıklarını örnek almalıyız” diye konuştu.
Emperyalizm ve dünya gericiliğinin dünya halklarının direnişiyle er-geç yenileceğini ifade eden Kaygusuz, “Sermaye düzeninin, tek adam rejiminin faşist saldırganlığa karşı; Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelesi kazanacaktır. İşçi sınıfı; tüm halkların talepleriyle birleşerek kapitalizmi tarihin çöplüğüne gömecektir. Yoldaşlarımıza sözümüz var: Umudu büyüterek, geleceğin sınıfsız ve sömürüsüz dünyasını mutlaka kuracağız” dedi. Konuşmalar,şiir ve marşların ardında, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan bıraktıkları devrim bayrağına sıkıca sarılmak gerekir vurgusuyla anma sona erdi.