18 Mayıs 2017 Perşembe

Tarım Bakanlığı önünde eylem: Bu zamlarla yaşanmaz domatessiz olma


Halkevleri AKP’nin yanlış politikaları nedeniyle gittikçe artan gıda fiyatlarını protesto etmek için “Bu memleket bizim. Rant için değil, halk için tarım” diyerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın önünde bir basın açıklaması yaptı. Dövizlerde “Çiğ süt satışı yasaklanamaz”, “Tüketen değil üreten Türkiye”, “Üreten biziz yöneten de biz olacağız” yazarken “Bu zamlarla yaşanmaz domatessiz olmaz” sloganları atıldı.
Bakana seslenen Halkevleri İç Anadolu Bölge Temsilcisi Candaş Türkyılmaz “Yandaşlarınıza teşvik vermeye gerek yok! Eğer tarım ülkesi diyorsak, bu ülkenin toprakları altın, bu ülkenin dağı, taşı altın diyorsak yandaşlarınıza teşvik vermeyi bırakın! Doğrudan köylünün yararlanabileceği, herkesin görebileceği açık ve şeffaf bir katkı sunun” dedi.
Yapılan basın açıklamasında uygulanan politikalar nedeniyle hem üreten çiftçinin hem de halkın zarar gördüğü vurgulandı. Basın açıklaması, bakanlığın yanlış politikalarından derhal vazgeçmesi talebi vurgulanarak ve Halkevleri’nin konunun takipçisi olacağı belirtilerek bitirildi.
Basın açıklaması:
Türkiye’de yükselen enflasyonla beraber domatesin kilosu 10 TL’yi buldu. Ekonomi Bakanı Zeybekçi “o kadar büyük bir itibar kazandırdık ki o da kendini zam şampiyonu yaptı” diyor. Bu, halkın temel tüketim malzemelerinden biri olan ve çiftçilerin temel geçim kaynağı olan domates üzerinden yapılabilecek bir şaka değildir. Böylesi bir açıklama AKP’nin yoksullaştırdığı milyonlarla dalga geçmesi demektir. Sadece domates değildir elimizi yakan, temel tüketim maddelerinin tümü el yakmaktadır. Yoksul yemeği olan kuru fasulyeye ve nohuta ulaşmak artık lüks olmuştur. Temel gıda alışverişleri sadece matematiğimizi geliştiriyor. Asgari ücret ile geçinen bizler bu hesapların içinden çıkamıyoruz. Bu konuda bakanımızdan yardım istiyoruz bu hesabı gelin beraber yapalım.
Zamların Sorumlusu AKP’dir
Bakan bey, fiyatlardaki bu artışın Rusya ile ithalat-ihracat ilişkilerinde Rusya’nın koyduğu yasaklar olduğunu savunuyor. Bu açıklamasıyla bakan Türkiye’deki enflasyonu Rusya Ekonomi Bakanının çözmesi gerektiğini mi savunmaktadır? AKP bu ve benzeri açıklamalarla hedef saptırmaya çalışıyor. Bu enflasyonla beraber çiftçilerin tekrar ekim yapması neredeyse imkânsız hale gelecektir. 2006 yılında AKP’nin kanunlaştırdığı Gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1’i olan asgari destek hedefi hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Bununla birlikte, 2004’ten bu yana yapılan destek ödemeleri 4 katına çıkarken, çiftçinin bankalara olan borcu 14 katına çıkmıştır. Bu koşullar altında 2002 yılından beri 7 milyon çiftçinin 2 milyonun toprağını terk etmesinin sorumlusunun kim olduğu açıktır. Bunun tek bir sorumlusu vardır o da AKP’nin, Saray’ın ta kendisidir. ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİN YÜKÜ YIĞİT BULUT’UNUN JÖLE MASRAFI BIZLERDEN ALINMAKTADIR. Çiftçilerin toprağını terk etmesinin tek nedeni tarım desteklerinin yetersiz olması değildir. AKP’nin acele kamulaştırmalarla beraber imara açtığı ekilebilir arazilerin yok olması çiftçilerin topraklarını terk etmelerinin gerçek sebeplerinden biridir. Faruk Çelik, 210 bin hektar sulu tarım arazisinin 879 bin hektar olduğunu iddia ediyor. Fakat 2 milyon hektara yakın tarım arazisinin AKP iktidarı boyunca yok edilmesinin karşısında bu sayı nedir ki? Doğu Karadeniz’de tarım arazilerinin %37’si HES’lere, termik santrallere, yollara, inşaatlara teslim edilirken bahsi geçen rakam halkın, çiftçinin zekâsıyla dalga geçmek demektir! Tarım ve hayvancılık teşvikleri şaibelidir, sonuçları başarıya ulaşmamıştır. Bu teşvikler yandaşlara tekel oluşturmak yerine doğrudan köylüler ile planlanarak verimli hale gelebilirdi. AKP iddia ettiğinin aksine yönetemediği ekonomisiyle ne Avrupa’nın ne de başka bir yerin kıskandığı bir ülke yaratamamıştır. Enflasyon çift haneli sayılara ulaşırken, domatesin maliyeti tarlada 1 TL, markette 10 TL iken bunun yalan olduğu açıktır. AKP acilen halkın ve çiftçinin zekâsıyla dalga geçen açıklamalarına son vermeli ve yaş sebzelerin fiyatlarına müdahale etmelidir. AKP iktidarının yürüttüğü ekonomi politikalarıyla halkın insanca yaşam hakkıyla oynamaya hakkı yoktur! Acilen bakanlık ziraat odaları ve çiftçi kooperatiflerinden oluşan bir heyet tüm fiyatlara müdahale etmelidir. Tarım gıda ve hayvancılıkta yandaşlarını kayırmamalı, bu alan da tekel oluşturulmamalıdır. Çiğ süt satışı köylüye yasaklanamaz. Bizler Halkevleri olarak üretim alanındaki köylü ve çiftçi kardeşlerimizle iletişim halin de olarak fiyat takibi yapıp karaborsacı stokçu ve tekel oluşturanlara karşı mücadele edeceğiz. Köylülerden mazot vergisi alınmasın. Hal girişlerinde ve otobanlarda tarım ürünü taşıyan araçlardan alınan ücretler kaldırılsın. Bakanlık devlete ait tüm tarıma ve hayvancılığa elverişli arazileri kendi eksin. Bu çalışma ile gençlerimize iş imkânı yaratılsın. Üreten bir Türkiye istiyoruz. Bu memleket bizim!
Sendika.Org