“Bu Yasalar Böyle Geçmez” diyen 100’e
yakın kadın örgütü, müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi üzerinden
tepki toplayan Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Mağdur Hakları Yasa Tasarısı’na ilişkin yarın
bir çok ilde eylem gerçekleştirecek. TBMM’nin açıldığı gün olan 2 Ekim’de ise
kadınlar ‘Bu yasalar böyle geçmez’ demek için Ankara’da olacak. Kampanya adına
konuştuğumuz kadınlar, yarın sokakta olacaklarını, tüm kadınların hayatlarına
sahip çıkmak için sokaklarda olması gerektiğini söyledi.
‘EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK TALEBİMİZİ
SÖYLEMEKTE ISRAR EDECEĞİZ’
Kampanya adına konuşan kadınlardan Şenay
Kumuz,”Tabii ki bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz ama bu düzenlemeyi
yaparken hükümet kadın örgütlerinin görüşünü almadan bu düzenlemenin hayatını
etkileyen kadınlara sormadan bunu yapıyor. Sonra kendisi gibi aynı düşüncelere
sahip kadın ve örgütleri referans aldığını söylüyor. Bunu kabul etmiyoruz.
Kadınların hayatını etkileyecek bu yasanın kadın örgütlerinin görüşleri
alınarak kazanımları yok etmeden yapılmalı. Elbette bu hükümetten bunu beklemek
zor. Mesela nikah kıymanın müftülükler üzerinden yapılacak olması toplumun
ikiye ayrılması anlamına gelecek. Bu sadece bir yanı.18 maddenin her biri
kadınların hayatını zapturapt altına almakta. Kadınlara yönelik baskı ve
şiddetin artması anlamına gelir. Zaten kadınlar olarak sokakta hedef haline
geldiğimizi düşününce bu yasalar bunu daha da kolay hale getirecektir. Kadınlar
olarak yasaların bu haliyle geçmesini istemiyoruz. Eşitlik ve özgürlük
talebimizi söylemekte ısrar edeceğiz” dedi.
‘DÜZENLEMELERİ KADINLARA SORUN’
Rüya Kurtuluş ise, “Kadınların hayatını
çokça ilgilendiren yasa tasarısı ile ilgili sokağa çıkacağız. 12-13 ilde
kadınların sokağa çıkacağını biliyoruz. 2 Ekim’de de Meclis önünde olacağız.”
dedi. “Bu yasaların özellikle de Nüfus Hizmetleri Kanun Tasarısı’nın müftülere
nikah kıyma yetkisinin verilmesi kadınların hayatını yakından ilgilendiriyor.”
diyen Kurtuluş, “Birincisi Diyanet gibi kadın ve erkeği eşit saymayan ve tek
bir mezhebim kurallarını bütün topluma yaymaya çalışan bir kurum, kadınların
hayatına doğrudan müdahale eder hale geliyor. Dini kurumların gündelik hayatın
içerisine, medeni hukuk alanına girmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Kadınların
hayatıyla ilgili düzenlemeleri kadınlara sormak gerekir. Kadın örgütlerinin
fikirlerinin alınması gerekir ama AKP son yıllarda 2010’dan bu yana bir dizi
düzenlemeyi kafasına göre yapmaya başladı. Her birini engellemek için sokaklara
çıktık. Durdurduğumuz bir çok yasa oldu. Bunu da engelleyeceğimizi düşünüyoruz.
Hiç gündemde yokken kadınlar olarak sokaklara çıktık, anlatmaya çalıştık,
bildiriler dağıttık, sohbetler ettik. 1 Ekim eylemini örgütledik. Şimdi bütün
kadınları bu eyleme güç vermeye çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘BU YASALAR KADINLARIN LEHİNE DEĞİL,
ALEYHİNE’
Feride Eralp ise, “Bu yasalar böyle
geçmez diyoruz. Çünkü iki yasa tasarısı da birbirinden çok farklı. Ama ikisinin
de temelinde şunu görüyoruz; kadın erkek eşitsizliğinin derinleştiğini.” dedi.
“Bizim hayatlarımızla ilgili, nasıl yaşayacağımızla dair yasa tasarılarının
yapımında kadın örgütlerinin görüşleri yok sayıldı” diyen Eralp, Mağdur Hakları
Yasa Tasarısı’nın kadınların İstanbul Sözleşmesi bağlamında çıkması için uzun
yıllardır uğraşılan bir yasa olduğunu hatırlattı. Eralp, tasarının erkek
şiddetine karşı alanda çalışan kadın örgütlerine danışılmadan hazırlandığı için
eksik ve muğlak olduğunu belirtti. Bu yasaların kadınların lehine değil,
aleyhine olduğunu söyleyen Eralp, “Günümüzde aile kurumunun
şekillendirilmesinde Türkiye Diyanet Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı,
müftülükler, müftülüklere bağlı aile ve dini rehberlik büroları en önemli
paydaşlardan biri haline gelmiş durumda. Bu kurumlarda çalışanlar psikolojik
danışmanlık eğitimi almadan ‘aile terapisi’ veriyor. Şimdi evlilik için de yine
kadın-erkek eşitliğini temel almayan bu kuruma başvurulması hedefleniyor bu
yasa tasarısıyla. Elbette bu bir ‘seçenek’, yani zorunlu değil; ama toplumsal
baskının nasıl bir zorundalık yaratma biçimi haline geldiğini de unutmayalım.
Yani ‘seçenek’ ibaresi yaşadığımız koşullarda, hele ki biz kadınlar için
rahatlıkla ‘Adımıza seçim yapılması’ anlamına gelebiliyor”dedi.”Müftülük
yasasına karşı, kadınları hayatlarına sahip çıkmak için sokaklara çağırıyoruz”
diyen Eralp, “Buna karşı çıkmak için ‘Bu yasalar böyle geçmez’ demek için yarın
sokakta olacağız. Tüm kadınları bize sorulmadan hayatlarımızı belirlemek adına
yapılan ve eşitsizliği derinleştiren yasal düzenlemelere itiraz etmeye, hep
birlikte sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
İL İL EYLEM YER VE SAATLERİ:
Adana - saat 16.00 Atatürk Parkı
Ankara - saat 15.00
Antakya - saat 15.00
Bursa - saat 17.00 Heykel Meydanı
Eskişehir - saat 15.00 Kanatlı AVM önü
Hopa - saat 15.00 Hopa Parkı
İstanbul - saat 15.00 Kadıköy Süreyya
Operası önü
İzmir - saat 15.00 Karşıyaka Çarşı
Kocaeli - saat 15.00 İnsan Hakları Parkı
Trabzon - saat 15.00
Mersin - 2 Ekim’de basın toplantısı
yapılacak