Güven vermeyen eğitim politikaları,
zengin aileleri çocuklarını özel okullara kaydetmeye yönlendirirken, yoksul
ailelerde vahim bir sonuca yol açmaya devam ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın rakamlarına
göre; açık lisede kayıtlı öğrenci sayısı 2011-2012 öğretim yılında 940 bin
268’den 2016-2017 öğretim yılında 1 milyon 287 bin 249’a ulaştı.
Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG)
“Öğrenciler ve Eğitime Erişim’’ başlıklı arka plan raporunda bu durumun olası
nedenleri ve yapılan tespitler de, örgün eğitimden kopan çocuk ve gençlerin
büyük bölümünün eğitim yaşamını sürdüremediğini ortaya koyuyor. OECD ülkeleri
arasında en yüksek devamsızlık oranı Türkiye’de ve 18-24 yaş grubunda eğitimden
erken ayrılma verileriyle de benzerlik gösteriyor.
Eğitimi terkte birinciyiz
EUROSTAT (Avrupa İstatistik Ofisi) 2017
verilerine göre de Türkiye yüzde 36 oranıyla 18-24 yaş arasında eğitimi terk
edenlerin en yüksek olduğu ülke.
Türkiye’de kendisinden sonra en yüksek
orana sahip ülkenin iki katı, üçüncü ülkenin üç katı eğitim terk eden öğrenci
bulunuyor.
Cinsiyet ayrımı açısından incelendiğinde
de eğitimi terk eden kadınların oranının çok yüksek olduğu görülüyor.
Türkiye’de 18-24 yaş arasındaki kadınların yüzde 37.6’sı eğitimi terk ederken,
erkeklerin yüzde 35’i eğitimi erken bırakıyor.
149 bin 48’i işçi
ERG’nin raporuna göre, örgün eğitimin
dışına çıkanların bir kısmı açık liseye devam ediyor. Bir soru önergesine
verilen cevapta, açık liseye devam eden öğrencilerden 149 bin 48’inin işçi
olarak çalıştığı belirtildi.
Rapora, okullulaşma oranlarının açık öğretimi
içerdiği durumda, yaş grubu, engellilik durumu, istihdama katılma durumu gibi
ayrıntılı verilerin bilinmesinin ortaöğretim seviyesi için yapılacak tespitleri
ve önerileri etkili kılacağı vurgulanıyor. Rapordaki diğer tespitler şöyle:
“Açık öğretime devam eden öğrencilerin
ne kadarının başka derneklerde, kurslarda faaliyet gösterdiğini bilmek de
önemlidir. Tüm OECD ülkelerinde çalışmayan ve eğitime katılmayan 15-29
yaşındaki insanların toplam yaş grubuna oranının en yüksek olduğu ülke
Türkiye’dir. Bu yüzden açık öğretime katılan yaş grubunu bilmek ve bu grubun
özelliklerini öğrenmek sadece eğitime erişime yönelik politikalar açısından
değil örneğin sağlıklı bir istihdam politikası için de önemlidir.
Okulu terk, devamsızlık, açık öğretime
geçiş gibi pek çok durum, istihdam, sosyoekonomik durum, toplumsal cinsiyet ve
diğer dezavantajlılığı belirleyen faktörlerle ilgilidir.’’
Çocuk işçi sayısı artıyor
Eğitim Sen, örgün eğitimden koparılan ve
açık liseye mecbur kalan çocuk sayısındaki devasa artışın nedenlerini şöyle
sıralıyor:
* 12 yıllık eğitime apar topar geçen
Bakanlık, yeterli sayıda okul binası olmadığı gerçeğini bile umursamadı.
Kontenjanlar yetersiz kaldı.
* Liselere ulaşım, kayıt parası, katkı
payı adı altında toplanan paralar, yemek sorunu vb. maddi sorunlar özellikle
yoksul aileler açısından çocuklarını okula göndermemek için başlı başına bir
gerekçe haline geldi.
* Zaten yetersiz olan lise binalarının
önemli bir kısmı imam hatip liselerine dönüştürüldü. İmam hatip liselerinde bir
gelecek görülmemesi liseye devam etmeme üzerinden bir sonuca neden oldu.
Sendika, bu şartların yarattığı tabloyu
ise şöyle özetliyor: “İşsizlik verilerine bakıldığında eğitimli kişilerin işsiz
kalma oranları çok yüksek. Gençler genel olarak eğitimde bir gelecek görmüyor.
Özellikle yoksul aileler,okula göndermek yerine bir meslek öğrenebileceği
işyerlerine çocuklarını göndermeyi tercih etmiş durumda. Bu durumda çocuk işçi
sayısı her geçen yıl artarak devam ediyor.
Açık lisede okuyan Alper: Mimar olmayı
isterdim...
Alper, ailesine baktığı için örgün
eğitimi bırakıp, açık liseye kaydolmuş. İki yıldır lise 1. sınıfta olan Alper,
bir fast food firmasında asgari ücret karşılığı uzun saatler boyunca çalışıyor.
Bu yüzden de sınıfını geçemiyor, hayali olan mimarlığa yaklaşamıyor.
Alper’e sorduğumuz sorular ve yanıtları
şöyle:
- Neden örgün eğitimde değilsin?
Çünkü aileme ben bakıyorum. Ev benim
sayemde geçiniyor. Okuyordum, Lise 1’e geçmiştim. Okul güzel gidiyordu ama
baktım ki okula götürecek param yok, evin kirasını vermekte zorlanıyoruz, ben
de okulu bıraktım Önce gizlice bir yerde çalışıyordum. Evime, aileme ben de
destek olayım dedim.
- Şimdi evde durum nasıl?
Çok şükür kimseye muhtaç değiliz, idare
ediyoruz. Ben çalışıyorum. Babam günde ne kadar getirirse... Annem de
çalışıyor, merdiven temizliyor ama aldığı para gene de bize yetmiyor.
- Örgün eğitime geçmek ister misin?
Durumum olsa geçmeyi düşünürdüm çünkü
açık öğretim çok zor. Ders almadan sınavlara giriyorsun, kendi çabaların da
yetmiyor.
- Hangi mesleği seçmek istersin?
Çalışmak zorunda olmasam, mimar
olabileceğim, mühendis olabileceğim bir okula gitmek isterdim.