25 Eylül 2017 Pazartesi

Türkiye kadın hak ihlallerinde birinci!..!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Avrupa Konseyi Eşitlik ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon’a Türkiye’de Kadın Hakları İhlalleri Raporu’nu sundu. Hazırlanan 17 sayfalık raporda, Türkiye’de bir yılı aşkın süredir devam eden OHAL’in kadınlara etkisi, sokağa çıkma yasakları süresince kadın hakları ihlalleri, seçilmiş belediye eşbaşkanlarının tutuklanması ve atanan kayyumlar, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, kadın milletvekillerinin tutukluluğu, cinsiyetçi eğitim politikaları gibi konulara yer verildi.
Raporda paylaşılan verilere göre, KESK’e bağlı 11 sendikadan ihraç edilen toplam 3 bin 100 kamu emekçisinin 600’den fazlasının kadın olduğu belirtildi. Rapordaki verilerden bazıları şöyle: “Üniversitelerden ihraç edilen 4 bin 811 akademisyenin 5’te biri kadındır. Kadınların kurdukları kurumlar ve derneklerin çalışmaları da engellenmiştir. OHAL döneminde 11 kadın derneği, 1 çocuk hakları derneği kapatılmıştır. En az 30 kadın gazeteci gözaltına alınmıştır.”
Raporun “Sokağa Çıkma Yasakları Süresince Kadın Hakları İhlalleri” bölümünde ise, 2015 yılının temmuz ayında Kürdistan’da ilan edilen sokağa çıkma yasakları boyunca en ciddi insan hakları ihlallerinin kadın ve çocuklara yönelik olduğu belirtildi. Rapora göre, 85 DBP’li belediyeye kayyum atandığı, DBP’li belediye eşbaşkanları ve Meclis üyelerinin ya tutuklandığı ya da görevden uzaklaştırıldığı hatırlatıldı. Tutuklu kadın milletvekillerine yer verilen raporda, kadın milletvekili sayısının yüzde 14,29 olduğu Meclis’te HDP’nin yüzde 36.36 oranında kadın temsili oranı olduğu hatırlatılarak, tutuklu 9 HDP’li vekilden 5’inin kadın olduğu belirtildi.
Kadına yönelik şiddet
Rapora göre, 2017’nin ilk yedi ayında erkekler 170 kadını öldürürken, 50 kadına cinsel saldırıda bulundu, 126 kadını taciz etti, 215 kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu ve 237 kadına şiddet uyguladı. Türkiye’de kadınların siyasetçilerin ve kamu görevlilerinin cinsiyetçi ve ayrımcı sözlerine maruz kaldığının belirtildiği rapora göre; bu söylemler, son dönemlerde gündelik hayatta, sokakta, kamusal her türlü alanda, kadınlara yönelik erkek şiddetinin ve tacizin artmasına neden oldu.
Dini cemaatler istismarın sebebi

Özellikle dini cemaatlere ait veya Kur’an kurslarına bağlı pek çok okul ve yurdun açılmasının sonuçlarına değinilen raporda, istismarına karşı hiçbir önlemin alınmaması neticesinde birçok çocuk istismarı vakasının yaşandığı belirtildi. Mülteci çocukların da istismara en açık gruplardan birini oluşturduklarının belirtildiği raporda, Türkiye’de eğitimin giderek dinselleştirildiği ifade edildi. Raporun sonuç bölümünde Avrupa Konseyi’ne şu çağrı yapıldı: “Kadın hakları alanında Avrupa Konseyi son yıllarda pek çok önemli sözleşme ve belge ortaya koymuştur. Türkiye’deki kadın hakları ihlallerine karşı Türkiyeli kadınlarla dayanışma içinde mücadele etmek, bugün her zamankinden daha önemlidir.”