Türkiye’de başlayan ILO toplantısına
ITUC ve ETUC’un boykot kararı damga vururken yalnızca 7 ülkeden (Türkiye dahil)
işçi sendikaları katılım gösterdi. 44 ülkedeki işçi sendikaları ise toplantıyı
boykot etti.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO)
İstanbul’daki 10. Avrupa Bölge Toplantısı boykotun gölgesinde dün (2 Ekim)
başladı.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu
(ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun (ETUC) Türkiye’deki sınıfa
yönelik saldırı ve yasaklar nedeniyle 51 ülkedeki işçi sendikalarının yalnızca
7’si (Türkiye dahil) toplantıya katıldı.
Diğer ülkelerdeki sendikaların boykot
ettiği toplantıya DİSK ve KESK de katılmazken yandaş Hak-İş, Memur-Sen ve
Kamu-Sen ve Türk-İş katıldı.
Patronlar ise 41 ülkeden katılım
sağladılar.
Sarıeroğlu: Ekonomi büyüdü, istihdam
arttı!
Hilton Oteli’nde 4 gün sürecek toplantı
Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı.
Ekonomik büyümenin “tüm olumsuzluklara
rağmen” arttığını savunan Sarıeroğlu, resmi verileri dahi hiçe sayarak kadın ve
genç istihdamının arttığını iddia etti.
“Türkiye bugün 3 milyondan fazla geçici
koruma altında bulunan Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır” diyen Sarıeroğlu,
Suriyeli işçilerin kayıtdışı çalıştırılması ve kölece koşullara mahkum edilmesi
gerçeğini ise yok saydı.
Gençlerin ve özellikle kadınların
istihdamına son derece önem verdiklerini ifade eden Sarıeroğlu, demagojisini şu
sözlerle sonlandırdı: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak,
işçi-işveren bütün sosyal ortaklar ve çalışma yaşamında aktif olarak faaliyet
gösteren kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler gibi
farklı kesimlerle birlikte başta işsizlikle mücadele olmak üzere, çalışma
hayatında karşılaştığımız sorunlara ortak çözüm üretmeye çalıştık. Bunda da
başarılı olduğumuzu memnuniyetle ifade etmek isterim."
Yıldırım’dan “emek ve istihdam dostu”
büyüme iddiası
Toplantıda konuşan kukla Başbakan Binali
Yıldırım, Türkiye ekonomisinin iyi gittiğini, iş gücüne katılımın yükseldiğini,
işçilerin haklarını ve sendikalaşma özgürlüklerini önemsediklerini iddia ederken
şöyle konuştu:
“Türkiye ekonomik büyümenin nimetlerini
adil bir şekilde paylaştırmayı önemsemiştir. Bizim politikalarımızın esası
insanlarımızı mutlu etmek, hayatlarını kolaylaştırmak, mutlu bir vatandaş
haline getirmek. Gelir dağılımındaki yakınlığı, iş güvenliğini, iş güvencesini,
örgütlenme hakkını önemsiyoruz. Sendikalaşmaktan ve örgütlenmekten korkmayın.
Sendikacılık ideolojik ayrışma anlamına gelmemeli. İşçilerin hakkını her şart
altında savunmak, ülkenin gerçeklerini gözardı etmemek, işveren işçi işyeri
gerçeğini bir yerden koparmamak. Bunu başardığımızda her sorunun üstesinden
geliriz.”
İfade özgürlüğü konusunda da demagojiyi
sürdüren Yıldırım, kişi başı milli gelirin 3 kat büyüdüğünü ve “emek ve
istihdam dostu” bir büyümeyi hedeflediklerini iddia etti.
Atalay Boykot kararını eleştirdi
Türk-İş Başkanı Ergun Atalay ise
ülkedeki tüm çalışanlar adına katılanları selamladığını iddia etti.
Suriyeli mülteciler konusuna değinen
Atalay, kraldan çok kralcı bir şekilde gerici iktidarın mültecilere yardım ettiği
güzellemesi yaptı.
Ancak sendikal örgütlenme oranlarındaki
düşüş, örgütlenmenin önündeki engeller ve patronların sendika düşmanı
tutumlarını dile getirmek durumunda kaldı.
Taşeron sorununa da değinen Atalay;
“maalesef çalışma şartları arzuladığımız düzeyde değildir” dedi.
51 ülkenin işçi sendikalarının
toplantıya katılması gerekirken 7 ülkenin katıldığını belirten Atalay; Rusya,
Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Türkiye, Makedonya ve son dakikada da
Arnavutluk’un toplantıya katıldığını söyledi.
Buna karşılık 41 ülkeden patronların
toplantıya katıldığını belirtti.
ETUC ve ITUC’a defalarca toplantıya
gelmelerini ve ülkedeki sıkıntıları bu kürsüden söylemeleri çağrısı
yaptıklarını ifade eden Atalay, “Ama toplantıya katılmadılar gücümüzü
zayıflattılar” diyerek boykot kararını eleştirdi.
Darbe girişimi ve “terör” söylemleriyle
demagoji yapan Atalay, “Türkiye’nin insan hakları konusunda her zaman iyi
imtihanlar verdi” iddiasında bulundu.