MİT'in başarısız operasyonu sonrası Türk
devleti YNK ile irtibata geçerek bu elemanların PKK'den alınmasını istedi.
Bunun üzerine YNK'den bir heyetin PKK yetkilileri ile görüştüğü ancak olumlu
yanıt alamadığı belirtiliyor.
Güney Kürdistan'da yıllardır PKK ve Kürt
halkına karşı faaliyet yürüten Türk istihbaratı MİT'in geçtiğimiz günlerde PKK
üst düzey yöneticilerine yönelik gerçekleştirmek istediği bir operasyon,
PKK'nin karşı operasyonuyla boşa çıkarıldı. Türk devletinin MİT eliyle Paris'te
üç kadın siyasetçiye düzenlediği suikaste benzer bir suikastın başarısızlıkla
sonuçlanmasının ardından Türk devleti ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK)
arasındaki ilişkiler gerildi.
Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu'nun 23 Ağustos'ta Hewlêr'e gerçekleştirdiği ziyaret devam ederken,
Türkiye, YNK'nin 17 yıldır Ankara'da açık olan temsilciliğini kapattı ve YNK
temsilcisi Behroz Gelalî'yi sınır dışı etti. Herkes bunun nedenlerini anlamaya çalışırken,
Süleymaniye'ye dönen Gelalî, "Türkiye ile Süleymaniye sınırları içerisinde
bir sorun yaşadıklarını" belirterek, sorunun ne olduğu konusunda da bilgi
vermedi.
Ancak iki gün sonra Dengê Amerîka'ya
konuşan YNK Sözcüsü ve Politbüro üyesi Sedî Ehmed Pîrê, "MİT'in
Süleymaniye sınırları içerisinde PKK'ye karşı bir operasyon içerisinde olduğunu
fakat operasyonun başarısız olduğunu ve Türkiye'nin de bundan dolayı
kendilerini suçladığını" söyledi.
28 Ağustos günü de Rojnews'e konuşan KCK
Genel Başkanlık Konseyi üyesi Diyar Xerîb, MİT elemanlarının yakalandığını
doğrulayarak, "Başlarına çuval geçirip kameraların karşısında
çıkarabilirdik" dedi. Dün akşam News Channel'a konuşan KCK Yürütme Konseyi
Eşbaşkanı Cemil Bayık ise "Büyük bir komplonun boşa çıkarıldığını"
kaydetti.
NASIL BİR OPERASYON YAPILMAK İSTENDİ?
Edinilen bilgilere göre, MİT uzun
zamandır Güney Kürdistan'da PKK'nin üst düzey yönelticilerine yönelik suikast
ve kaçırma gibi hazırlıkların içerisindeydi. Bunun için MİT'e bağlı birçok
hücre harekete geçirildi. PKK ise bu hücrelerden bazılarını alıkoydu,
bazılarını ise kontrol altında tuttu. 7 Ağustos günü ise MİT'in bir hücresi,
Zaxo ile Batufa arasında düzenlenen bombalı saldırıyla etkisiz hale
getirilmişti.
SON OPERASYONUN YERİ NERESİYDİ?
Bugüne kadar daha çok Duhok-Zaxo-Hewlêr
hattında PKK'ye karşı operasyonel olan MİT, geçtiğimiz günlerde Süleymaniye'de
büyük bir operasyon için hazırlık yaptı. Operasyonu yönetecek üst düzey MİT
elemanları Süleymaniye'ye geçerek operasyonun startını verdi. Güney Kürdistan
medyasının haberlerine göre, hedefte KCK Yürütme Konseyi Cemil Bayık vardı.
Edinilen bilgilere göre operasyon bölgesi olarak Raperîn olarak bilinen bölge
Ranya, Sengeser ve Qeladizê bölgesi seçilmişti.
OPERASYONU YAPAN EKİPTE KİMLER VAR?
Edinilen bilgilere göre, operasyon için
bölgeye giden MİT'in üst düzey yetkilileri ve PKK tarafından daha önce kontrole
alınan MİT hücreleri ile birlikte esir alındı. Güney Kürdistan'da yayın yapan
NRT televizyonu MİT'çilerin Dûkan Barajı yakınlarında alıkonulduğunu iddia etse
de bu konuda net bilgiler mevcut değil.
Ancak operasyonu yapan ekibi koordine
eden ve PKK tarafından alıkonulan iki kişinin diplomat pasaportu taşıdığı ve
MİT'te "PKK masasına" bakan kişiler olduğu belirtiliyor.
BAŞARISIZ OPERASYON SONRASI NE OLDU?
MİT'in başarısız operasyonu sonrası Türk
devleti YNK ile irtibata geçerek bu elemanların PKK'den alınmasını istedi.
Bunun üzerine YNK'den bir heyetin PKK yetkilileri ile görüştüğü ancak olumlu
yanıt alamadığı belirtiliyor. Daha sonra Türk MİT'i ve Dışişlerinin YNK'yi
suçlaması üzerine de YNK'lilerin "Bizden habersiz bir operasyon yaptınız,
bizler de ilişkilerimize gösterdiğimiz nezaket gereği arabuluculuk yapmaya
çalıştık ancak kabul edilmedi. Bundan dolayı bizi suçlayamazsınız" dediği
öğrenildi. Türkiye'nin ise YNK'nin Ankara temsilcisini sınır dışı etme ve bazı
yaptırımları uygulamayla YNK'yi tehdit ettiği öğrenildi.
ÇAVUŞOĞLU YNK'DEN NE İSTEDİ?
Bunun ardından Türk Dışişleri Bakanı
Çavuşoğlu, 23 Ağustos günü Hewlêr'e düzenlediği ziyarette durumu son bir kez
daha görüşmek istedi. Çavuşoğlu, Hewlêr'de Divan Oteli'nde YNK Politbüro üyesi
ve sözcüsü Sedî Ehmed Pîrê ve Kürdistan Bölge Hükümeti Başbakan Yardımcısı
Qubat Talabani ile yaptığı görüşmede bu durumu gündeme getirdi. Ancak
Çavuşoğlu, YNK'lilerden "bu durumun kendileriyle bir alakası olmadığı ve
kendilerini aşan bir şey olduğunu" yanıtını alınca aynı saatlerde YNK'nin
Ankara Temsilcisine ülkeyi terk etmesi için 24 saat mühlet verildi.
KDP, BU OPERASYONUN NERESİNDE?
Türk devletinin bugüne kadar Kürt hareketine
karşı Truva atı olarak kullandığı Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), MİT'çilerin
PKK tarafından alınmasından sonra tedirgin olmaya başladı. MİT'çilerin
konuşması ve Türkiye ile KDP gizli ilişki ve pazarlıklarından endişe eden duyan
KDP, MİT'çilerin alınması için Türkiye'nin YNK'ye baskı yapmasını istiyor.
KDP istihbaratı Parastin'ın başında
bulunan Mesrûr Barzani'ye bağlı Kurdistan24 sitesi ve televizyonu, MİT'çilerin
alıkonulmasını "PKK, Süleymaniye'de Türkiye vatandaşı sivilleri
kaçırdı" diye servis etti. Ancak bunun sonuç almadığını gören KDP, şimdi
ise YNK'yi kendi içerisinde parçalamak için "MİT'çilerin yakalanmasında
YNK'den bir kanadın PKK'ye istihbarat verdiği" tezini işliyor.
TÜRKİYE OPERASYONDAN NE UMDU, NE BULDU?
Söz konusu operasyon için "Türkiye
başka ülkelerin istihbarat servislerinden destek alıp almadığı veya aldıysa ne
düzeyde aldığı" hakkında net bilgiler elde edilmezken, Türkiye'nin böyle
bir operasyonla bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflediği belirtiliyor. Güney
Kürdistan'da siyaset kulislerinde, Türkiye'nin hedeflerine ilişkin yapılan
yorumlar şu şekilde özetlenebilir:
* PKK'ye büyük bir darbe vurmak.
* Süleymaniye sınırları içerisinde
yapılmak istenen bir operasyonla PKK ile YNK'yi karşı karşı getirmek.
* Akabinde YNK'ye yönelik geliştirilecek
bazı provokasyonlarda kardeş kavgasını başlatmak.
* Çatışmalı süreçle birlikte yapılması
planlanan referandumu başka bahara ertelemek
* Olası bir çatışmalı süreçle YNK'yi
olabildiğince zayıflatmak ve KDP'ye alan açmak.
* PKK'nin hem Kuzey'de hem de Rojava'da
gücünü zayıflatmak
PKK NASIL YAKLAŞTI?
MİT'çilerin alınmasından sonra bu konuyu
basına yansıtmayan PKK, Türkiye'nin YNK'ye yaptığı baskılar karşısında YNK'nin
aldığı tutumu da olumlu karşılayarak, Türkiye'ye boyun eğilmemesi gerektiğini
kaydetti. Bazı YNK'lilerin "PKK, Türkiye ile ilişkilerimize zarar
veriyor" şeklindeki açıklamalarına tepki gösteren KCK Başkanlık Konseyi
üyesi Diyar Xerîb, "Bu kişilerin ulusal bir perspektiften bakmadığını ve
YNK'nin Türkiye'nin hukuki olmayan bu icraatları karşısında boyun eğmemesi
durumunda, süreçten güçlenerek çıkacağını" kaydetti.
ERSİN ÇAKSU SULEYMANİYE
ANF