Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP)
Diyarbakır, İstanbul ve Van’ın ardından İzmir’de devam ettiği “Vicdan ve Adalet
Nöbeti”nin bugün son günüydü.
Gece yapılan ses eyleminin ardından
HDP’li vekiller sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanarak, bulundukları alanın
temizliğini yaptı ve güne sporla başladı.
Gelecek olan misafirler için nöbetin son
kahvaltısı hazırlandı.
Nöbetin son günde ziyaretler de davam
etti.
Sendika ve oda başkanları: ‘Talebimiz
adalet’
‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin son gününde
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, TMMOB Genel Başkanı
Emin Koramaz ve TTB Genel Başkanı Raşit Tükel ile CHP’li Konak Belediye Başkanı
Sema Pektaş nöbet alanını ziyaret etti.
HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay,
sendika ve oda başkanlarına nöbet eylemine destek verdikleri için
teşekkürlerini sundu.
Kemalbay’ın ardından sözü alan Türk
Tabipleri Birliği Genel Başkanı Raşit Tükel, ülkenin çok zor bir dönemeçten
geçtiğini belirterek, “Temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasının sonucunda
geldiğimiz nokta bütün demokrasi güçlerinin bir arada mücadele içerisinde
olması gerektiğini gösteriyor” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Genel Başkanı Emin Koramaz ise yaşanan koşullarda adalet talebinin önemli
olduğunu söyleyerek, “Ülkemiz son bir yılı adalet arayışıyla geçirdi. Doğudan
batıdan milyonlarca insan adalet talebiyle sokaklara döküldü. Bizler de bu
adalet arayışının bir parçası olduk. Örgütlü olduğumuz her yerde direnişlere
destek vermeye çalıştık. Bugün de dostlarımızın nöbetinde onlarla yan yanayız.
Talebimiz adalet” dedi.
Nöbet eylemlerindeki ablukalara da
dikkat çeken Koramaz, “Şu durum bile siyasi iktidarın vicdan ve
adaletsizliğinin tescillenmiş halidir” diye konuştu.
Kamu Emekçileri Sendikaları
Konfederasyonu Eşbaşkanı Aysun Gezen de ablukayı hatırlatarak, “Bu bariyerler
ne emekçileri ne halkları birbirinden ayıramayacak. Bizler barış içinde bir
Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Gezen’in ardından söz alan Devrimci İşçi
Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Kani Beko ise şöyle konuştu:
Ülkemiz OHAL ve KHK’lerle yönetiliyor.
12 Eylül faşist cunta ülke yönetimine el koyduğunda biz kapatılmadık, mahkeme
kararıyla kapatıldık. Ama bugün 150 bine yakın kamu çalışanı mahkeme kararı
olmadan KHK’lerle işten atıldılar. Belediyelerde kayyum var, 2 bine yakın
arkadaşımızın iş akdi askıya alındı. 2 bine yakın işten atılmış arkadaşımızın
işsizlik maaşını, kıdem tazminatını neden vermiyorsunuz? 12 Eylül faşist cunta
döneminde insanların gidebilecekleri bir mahkeme vardı. Ama bugün işçilerin,
akademisyenlerin gidebilecekleri bir mahkeme yok. Dolayısıyla bugün siyasi
iktidara karşı demokrasi mücadelesi verenlerle yan yana mücadele etmekten başka
bir çaremiz yok.
CHP’li Konak Belediye Başkanı:
Belediyelere kayyum atamak halka kayyum atamaktır
Nöbeti ziyaret eden heyet arasında yer
alan CHP’li Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş ise, nöbet eyleminin değerli
olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi:
Keşke böyle bariyerle soyutlanmamış
olsa. Bu bölge İzmir’in özgürlük alanıdır. Bu özgürlük alanına bu bariyerler
büyük bir utançtır. Bunu yapanlar bu ülkede demokrasiyi geliştireceğiz diyerek
15 yıl önce siyaset hayatına başlayan bir partinin uygulaması.
Seçilmişlerin görev yapamadığı
belediyelerin olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Siz yerel yönetimleri öldürürseniz
demokrasiyi de öldürürsünüz. Belediyelere kayyum atamak halka kayyum atamaktır.
Ahlaksızlığı ilke haline getirmiş bir hükümet var. Bizim hukuk kurallarımız ve
bizim yöneticilerimiz hukuka ve ahlaka uygun davranmıyor. Yemin ederek görevine
başladı, yeminine uymuyor. Böyle bir dönemde vicdan ve adalettir söylenmesi
gerekendir. Biz birbirimizden farklıyız, bu bizim zenginliğimizdir. Her şeye
rağmen kol kola insanlık içinde yaşamayı bileceğiz.
Kemalbay’dan kapanış konuşması
Ziyaretlerin ardından kameraların
karşısına geçen HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “Vicdan ve Adalet
Nöbeti”nin son basın açıklamasını gerçekleştirdi.
Kemalbay’ın kapanış konuşmasından satır
başları şöyle:
Nöbetimiz burada sona eriyor. Ancak
herkes için adaleti hayata geçirene kadar bize durmak yok. Birleşecek ve
faşizmi durduracağız.
Vicdan ve Adalet Nöbetimiz Sakarya’daki
mevsimlik işçilerin, Dersim’de yakılan ağaçların, Hasankeyf’in çığlıdır.
İzmir’de iki genç kadının uğradıkları tacizi şikayet ettikleri polisler
tarafından darp edilmelerine karşı biz bu nöbeti tuttuk.
Kolombiya halkları başardı ancak biz
savaşa daha çok çekiliyoruz. Şapatan’da köylüler işkence görüyorsa bu savaş yüzündendir.
Bölgesel bir savaşa karşı Sayın
Öcalan’ın başlattığı sürecin yeniden başlaması, silahların değil demokrasinin
konuşmasını istiyoruz. Bırakın barışı, toplumun siyaset yapma hakkını elinden
almışken AKP-Saray’dan barış bekleyemeyiz. Barışı birlikte kazanacağız!
Vicdan ve Adalet Nöbeti öylesine büyük
bir ihtiyaçtı ki bariyerlerle aramıza konulan engeller halklarımızın iradesiyle
aşıldı.
Kavurucu sıcaklara rağmen saatlerce
bekleyen halkımıza, nöbetimize destek veren STK, diğer kurum ve kişilere teşekkür
ediyoruz.
Demirtaş’a, Yüksekdağ’a, Tuncel’e,
Kışanak’a ve hapishanedeki tüm yoldaşlarımıza selam olsun. Son sözü direnenler
söyleyecek!